Babası Mehmet Tuna’yla birlikte İstanbul’un 36 yıllık gece kulübü Şamdan’ın işletmeciliğini yapan Melda Tuna, yakın arkadaşlarıyla birlikte yardım derneği kurmaya hazırlanıyor.

Van depreminde arkadaşlarıyla beraber Van’a bir tır dolusu yardım gönderen Tuna, KAME (Kanatsız Melekler) adlı oluşumla kimsesizlerin ve düşkünlerin yardım meleği olacak. Melda Tuna’yla Şamdan’ı, çok sevdiği Galatasaray’ı ve en önemlisi yardım faaliyetlerini konuştuk.

Paris’ e tıbbi biyoloji okudunuz ama şimdi babanız Mehmet Tuna’yla Şamdan’ın işletmeciliğini yapıyorsunuz...

Aslında doktor olmak istiyordum. Süre çok uzun geldi. 35 yaşında doktor olmaktansa bir an önce iş hayatına atılmaya karar verdim. Beslenme üzerine master yaptım. Paris’te çok büyük bir restoran grubuyla çalıştım. Ailemden dolayı da bu mesleğe yatkın olduğuma karar verdim. Çocukken burası benim ikinci evim gibiydi. Burayı işyeri olarak idrak edemiyordu aklım.

‘CATERING ŞİRKETİ AÇACAĞIM’

Mutfakla aranız nasıl? Sadece iş letmeyle mi ilgilisiniz?

Yemek konusunda iyiyim. Hatta bir internet sitesi açtım. Yemek tariflerimi orada yayınlıyorum. Evlere servis verecek catering şir eti açmayı düşünüyorum. Yemekleri ben pişireceğim. Her konsepte uygun yemekler hazırlayacağım. Şam- dan’da da mutfağa giriyorum.

Babanızla kuşak çatışması yaşıyor musunuz?

Anlaşamadığımız konular elbette oluyor. Mesela babam sosyal medyadan uzak duruyordu. Ben ona anlattıktan sonra takip etmeye başladı. Facebook’ta, Twitter’da Şamdan için ne yazılmış bakıyor. Eskiden “Bize yakışmaz” derdi.

‘KÜÇÜKKEN FUTBOL OYNARDIM’

Futbola da çok düşkünsünüz. Kadınlar normalde futbolla pek ilgilenmez...

Kadınlar futboldan eskiden anlamazmış. Şimdi benim bir sürü kız arkadaşım erkeklerden daha çok ilgi duyuyor futbola. Babam küçükken bana futbol oynatırdı, ilgim oradan geliyor sanırım. Galatasaray’ın deplasman dahil çoğu maçına gidiyorum.

Takımı nasıl buluyorsunuz?

Kötü bir şey söylemek istemiyorum, ama iyi bulmuyorum. Bu kadrodan daha iyisini bekliyordum. Sürekli alışma sürecinden bahsediyorlar. Ziya Şengül’ün bir sözü var, “Alışma süreci ligden önce olur” der. Ama hâlâ alışma sürecindeyiz. Yabancılardan Melo ve Ujfalisi’yi beğeniyorum. Elmander de iyi.

Van için Şamdan’da bir yardım faaliyeti düzenlediniz. Genelde kulüpleri böyle faaliyetler içinde görmüyorduk...

Arkadaşlarla yardım malzemesi hazırlayıp belediyelere götürecektik. Sonra yardımları Şamdan’da toplamaya karar verdik. Önce minibüs gönderecektik, ama iş TIR’a kadar yükseldi. İlk TIR’ı gönderdik, hâlâ yardım gelmeye devam ediyor. Gönderdikten sonra da yardımların yerine ulaşması için uğraşıyorum.

Dağıtımı arkadaşlarım yapıyor. Araç sıkıntısı var. Araç sahipleri fahiş fiyatlar istiyorlar. 8 bin lira isteyen var. Çok üzücü bir durum. Ona 8 bin lira vereceğime gider çadır alırım. Yağmalanmanın sebebi de bu. Her şey karaborsaya düşmüş. Bir çadırı bin liraya satıyorlar.

HT MAGAZİN / ZAFER AKBAŞ