''Parşömenin anavatanı'' olarak anılan İzmir'in Bergama ilçesinin UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesine alınmasına yönelik çalışma yürütülüyor.

İzmir Valisi Cahit Kıraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmir'in çok fazla kültürel varlığa sahip olduğunu ifade etti.

Tepekule, Kadifekale, Efes, Bergama (Asklepion, Akropol, Kızılavlu), Foça (Phokaia), Çeşme (Erythrai), Aliağa (Kyme), Urla (Klazomenai), Seferihisar (Teos-Sığacık), Ahmetbeyli (Claros ve Nation) gibi birçok ören yeri ve tarihi zenginliğin İzmir ve ilçelerinde yer aldığını, bunların UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girecek nitelik taşıdığını anlatan Vali Cahit Kıraç, şunları kaydetti:

''Bir kentin ya da bölgenin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alabilmesi için başvurma konusunda en temel şart Alan Yönetim Planı'nın hazırlanması. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve Selçuk Belediyesi ile Efes Antik Kenti'nin Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınması için bir yıl önce çalışma başlattık. Alan Yönetim Planı yapıldı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na sunuldu. Efes yedek listeye alındı. Efes Antik Kenti'nin listeye girmesi için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi.

Şimdi de Bergama'daki Asklepion, Akropol, Kızılavlu'nun UNESCO Dünya Kültür Mirası'na alınması ve İzmir'in dünyaya tanıtılması için İZKA, Bergama Kaymakamlığı, Bergama Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çalışma başlattık.''

Vali Kıraç, dünyada ''deneysel tıbbın öncüsü'' olarak kabul edilen Klaudios Galenos'un Bergama'da doğduğunu ve burada öldüğünü, Parşömen kağıdının M.Ö II. yüzyılda yine Bergama'da icat edildiğini, bu sayede medeniyetin dünyaya yayıldığını anlattı.

Bergama'nın ''eczacılığın doğduğu yer'' olarak kabul gördüğünü, ilk termal sağlık yurdu Allianoi'nin de bu topraklarda bulunduğunu anlatan Vali Kıraç, antik dönemin önemli sağlık merkezlerinden Asklepion, Akropol ve Serapis Tapınağı'nın (Kızıl Avlu), bölgedeki diğer önemli kültür varlıkları olduğunu hatırlattı.

Vali Kıraç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bakırçay Havzası'nda yer alan ve ülkemiz uygarlık tarihinin en eski yerleşmelerinden biri olan Bergama, tarih öncesi dönemlerden başlayarak İon, Roma ve Bizans uygarlıkları ile devam eden dönemde dünya çapında büyük önemi olan arkeolojik eserlere sahip olmuştur. Bu kadar önemli kültür varlıkları ile Bergama'yı UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine almayacaklar da nereyi alacaklar?

Biz, bakanlığımız, kaymakamlığımız, belediyemiz ve turizmcilerle el ele bunları tanıtacağız. Bugüne kadar bu tanıtım yapılmamıştı, biz başladık, inanıyorum bunda başarılı olacağız. Yine Bergama'nın ve insanlık tarihinin en önemli eserlerinden olan Zeus Sunağı, 1897 yılında Almanya'ya kaçırılmıştır ve tüm girişimlere rağmen Türkiye'ye iade edilmemiştir. En önemli sağlık merkezlerinden olan Asklepion için, 'ölümün giremediği yer' denilmiştir. Bu söz bile bölgenin önemini gözler önüne sermektedir. Asklepion, özellikle müzikle, şifalı otlarla ve sularla tedavide öne çıkıyordu.''

-UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI-

UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde Türkiye'den 9 şehir bulunuyor, ayrıca 23 yer de aday gösterildi ve geçici listede yer alıyor.

Kapadokya ve Göreme Milli Parkı, Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası ile İstanbul'daki tarihi yerler 1985 yılında listeye dahil edildi. Daha sonra 1986 yılında Hitit'in başkenti Hattuşaş, 1987 yılında Nemrut Dağı, 1988 yılında Pamukkale ve Hierapolis Milli Parkı ile Ksantos-Letoon listeye alındı. Tarihi Safranbolu evleri 1994 yılında listeye girerken Türkiye'den giren 9. yer 1998 yılında Truva Antik Şehri oldu.

Türkiye'den aday gösterilen 23 yer ve aday gösteriliş tarihleri şöyle:

Efes (1994), Karain Mağarası (1994), Sümela Manastırı (Meryem Ana Manastırı 2000), Alahan Manastırı (2000), Aziz Nikolaos Kilisesi (2000), Harran ve Şanlıurfa (2000), Urartuların Ahlat Mezarlığı ve Osmanlı Hisarı (2000), Kalesi ve Surları Diyarbakır (2000), Selçuklu Kervansarayları Denizli ile Doğubayazıt arası (2000), Konya- Selçuklu Medeniyeti (2000), Alanya (2000), Mardin Kültürel Peyzaj (2000), Bursa ve Cumalıkızık Erken Osmanlı kentsel ve kırsal yerleşim (2000), Edirne Selimiye Cami (2000), St.Paul Kilisesi, St.Paul'u çevreleyen tarihi eserler (2000), İshak Paşa Sarayı (2000), Kekova (2000), Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı (2000), Arkeolojik Site Afrodisias (2009), Antik Kentler Likya Medeniyeti (2009), Arkeolojik Site Sagalassos (2009), Neolitik Site Çatalhöyük (2009), Arkeolojik Site Perge (2009).

-PARŞÖMEN'İN TARİHÇESİ-

Efsaneye göre Mısır Kralı, Bergama Kütüphanesi'nin İskenderiye Kütüphanesi'ni geçmemesi için Anadolu'ya papirüs ihracını yasaklamış. Kağıtsız kalan Bergama'nın Kralı II. Eumenes, yeni bir kağıt icat edecek olana büyük ödüller vaat etmiş. O zamanki kütüphane müdürü Krates, oğlak derilerini işleyerek, yazılabilecek hale getirmiş ve krala sunmuş. Parşömen, M.Ö. II. yüzyıldan başlayarak Bergama'dan bütün dünyaya yayılmıştır. IV. yüzyıla kadar papirüs ve parşömen birlikte kullanılmıştır.

-GALENOS KİMDİR?-

Yunan hekim Klaudios Galenos M.S. 131'e doğru Bergama'da doğdu, 201'de aynı yerde öldü. Deneysel tıbbın öncüsü. Galenos, Aristoteles ile birlikte XVII. Yüzyıla kadar bütün hekimler tarafından birer yol gösterici olarak kabul edilmiştir. Tıp öğrenimini Bergama, İzmir, İskenderiye gibi şehirlerde tamamladıktan sonra Roma'ya giden Galenos, orada gladyatörlerin hekimi oldu, onların yaralarını, kırık ve çıkıklarını tedavi ede ede, anatomiyi ve cerrahiyi çok iyi öğrendi.

Bu son derece zeki ve engin tecrübeli hekim, bir yandan da mesleğiyle ilgili birçok kitap yazarak kısa zamanda meşhur oldu. Sırayla, Marcus Aurelius, Commodus, Pertinax, Septimus Severus gibi Roma imparatorlarını da tedavi etti.