Üzerinde üç tane evin bulunduğu 500 metrekarelik arsada, Yunanlılarla ortak olan Türk hissedarlar, Müze Müdürlüğü, Maliye ve Jandarma ekiplerinin 24 saat gözetiminde iş makineleriyle kazıya başladı. Üç gün süren kazıdan sonuç alamayan aile, bu kez hazinenin korunması için yapıldığı söylenen “Papaz büyüsünü'' bozması için “Eyüp Hoca” olarak tanıtan muskacı hocayı, getirtip evi okuttu. Altınların cinler tarafından 41 yıl da bir yerlerinin değiştirildiğini söyleyen Eyüp Hoca"nın gösterdiği yerlerde yapılan kazıdan da sonuç alınamadı.

Osmanlı döneminde Rumların da yaşadığı Yağcılar Köyü"ne son 5 yılda atalarının izlerini bulma ve dostluk kurma bahanesiyle gelen Yunanlılar geçen Eylül
ayında, köydeki Sabancı ailesinin hissedarlar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle satmaya karar verdiği ev ile arsaya talip oldu.

ORTAK OLDULAR

Yunanlıların eskiden papazın kaldığını söyledikleri kullanılmayan eve ve önündeki 100 metrekarelik bahçeye 150 Bin TL teklif etmeleri, hissedarları şüphelendirdi. Hissedarların evi satmaktan vazgeçtiklerini söylemeleri üzerine, Yunanlılar bu kez gerçeği anlatarak, nüfus mübadelesi sırasında köydeki Rumların giderken altın ve paralarını büyük dedeleri olan kilisenin papazına verdiğini, papazın da anılarıyla günlüğünde bunları evin bahçesine gömdüğünü söylediğini, kendilerine miras kalan bu hazineyi almak istediklerini söyledi.

Türk ve Yunanlılar, aralarındaki görüşmelerden sonra yaklaşık 400 kilo altın ile paradan oluştuğu ileri sürülen hazine için, ortak oldu. Anlaşmanın ardından hissedarlar, hemen Urla Kaymakamlığı"na başvurarak arazilerinde hazine bulunduğunu bunun için de kazı izni istedi.

Kaymakamlığın yönlendirmesiyle bu kez Müze Müdürlüğü"yle bağlantıya geçen hissedarlar, bir aylık bekleyişin ardından gerekli iznin çıkmasıyla Müze Müdürlüğü, Maliye ve Jandarmanın, 24 saat gözetiminde bir ay sürecek kazı için izin aldı.

MUSKACI HOCADAN YARDIM İSTENDİ

Büyük heyecanla üç gün önce başlanılan kazılardan sonuç alınamaması üzerine, hazineyi gömerken korunması için papazın “Papaz büyüsü'' yapmış olabileceği fikri üzerine son çare olarak, bu kez gerçek ismi bilinmeyen ancak “Eyüp Hoca'' olarak tanınan İzmir"de yaşayan muskacı hocadan yardım istendi. Kazı alanına gelerek kendince dualar eden Eyüp Hoca"nın yönlendirdiği iş makineleriyle kazı yapıldı. Ancak bu kazılardan da sonuç alınamaması üzerine bu kez, cinlerin 41 yılda bir altınların yerini değiştirdiğini söyleyen Eyüp Hoca"nın söylemiyle, hazinenin yarısı evin içinde, diğer yarısı ise bahçedeki ağacının altında arandı.

KÖYLÜLER HEYECANLA İZLEDİ

Dedektörlerin de kullanıldığı arama çalışmalarını arsanın yaklaşık 20 hissedarıyla, köylüler heyecan içerisinde izledi. Hazinenin bulunması için son umut olarak ailenin getirdiği Eyüp Hoca, soruları yanıtsız bırakarak kendisinin yardım amaçlı bulunduğunu söyledi. Aile bireyleri ise, muskacı hocayı kendilerinin getirmediğini ileri sürdü. Bu sırada köylülerden bazıları, aramalar sırasında muskacı hocanın kullanılmasına tepki göstererek batıl inançlarla, gülünç duruma düştüklerini söyledi.

YUNANLI TEMSİLCİ GERİ PLANDA KALDI

İlk üç gündeki arama çalışmalarına bizzat katılan ve kendisini Kosla Elefteriye olarak tanıtan Yunanlı temsilcinin, DHA muhabirini görünce görüntü vermemek için arama çalışmaların katılmadığı ve uzaktan izlediği gözlendi. Yunanistanlı temsilci de, görüşme isteğini kabul etmedi.

KÖYDEN İNDİM ŞEHİRE FİLMİ GİBİ

Hazine bulunduğu bildirilen arsanın çevresinde askerin 24 saat nöbet tutmasına rağmen, hissedarların biran olsun bölgeden ayrılmamaları, ünlü sanatçı Kemal Sunal"ın da rol aldığı “Köyden İndim Şehire'' filmini akla getirdi.


Kazı alanında soruları yanıtlayan hissedarlardan Kemal Sabancı, “Bizlere çok para olduğu söylendi. Bu nedenle de böyle bir olaya kalkıştık. Gelişmeleri bekliyoruz'' dedi. Yunanistanlı aile yaptıkları görüşmeleri kabul eden hissedarlardan Hayri Sabancı ise, sadece duyumlar üzerine arama yaptıklarını söyledi.

KÖYDEN İNDİM ŞEHİRE

Başrollerini Kemal Sunal, Zeki Alasya, Metin Akpınar ve Halit Akçetepe"nin paylaştığı filmde, babalarından kalma küp dolu altını bulmak için ele geçirdikleri kâğıttaki işaretlere göre, Kayseri"den İstanbul"a gelen 4 kardeşin, çeşitli semtlerde yaptıkları kazıları ve insanların hayatlarını olumsuz yönde etkilemeleri komik yönleriyle anlatılmıştı. Kazılarda zaman zaman da maç sırasında futbol sahasına çıkan kardeşler, son olarak eşleriyle geçici olarak kaldıkları yakınlarının evinin altını kazmış ve evin yıkılmasına neden olmuştu. Altın, kardeşlerin köydeki tarlalarında bulunmuştu. Altınlarla yaşananlar ise filmin ikinci bölümünde yayınlandı.

HÜRRİYET