Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Sönmez, hükümetin polisi güçlendirme politikasını "sivilleşme" olarak görenleri eleştirdi...

Mustafa SÖNMEZ/CUMHURİYET

Daha Fazla Şiddet, Daha Fazla Polis…


AKP-Fethullah koalisyonunun, kendilerine tehdit olarak gördükleri TSK’yı etkisiz hale getirme yolunda bir hayli mesafe aldıkları malum. Son istifalar yeni bir kilometretaşı ise bir diğeri Kürt sorununda AKP iktidarının savaşçı dilini sivriltmesi. ABD’deki Fethullah Gülen’in Türkiye’deki sözcüsü Hüseyin Gülerce, Zaman’da savaşı açıkça şöyle ilan etti; “Terörle mücadelede artık yeni, yepyeni bir dönem var. Yeni Türkiye, terörün belini bu defa kıracak. Bu defa yetki, sorumluluk, öncelik sivil hükümette olacak. Gulyabaniler, çeteler, karanlık odaklar kontrolünü kaybedecek. Terörle ilk defa, ‘Büyük Türkiye’ye yaraşır bir mücadele verilecek. Devletin gücünü zaafa uğratanlar devre dışı kalınca, sivil iradenin kontrolündeki polisin, jandarmanın, özel askeri birliklerin ahenkli çalışmalarıyla neler yapılacağını dost düşman herkes görecek...” (20 Temmuz 2011)

Gülerce’nin devletin gücünü zaafa uğrattıkları için devre dışı bırakılanlar dedikleri, öncelikle Balyoz, Ergenekon ile bertaraf oldular. Şu an 250 tutuklu TSK mensubu emekli ve muvazzaf subay var.

Askerler için merkezi bütçeden ayrılan paylar da, son 5 yılda hızla azaltıldı. Aynı bütçede, TSK’ya alternatif olarak güçlendirilen polisin harcamalarının nasıl tırmandığını da görmek mümkün. Çok değil, 2006’da merkezi bütçeden yüzde 6,4 pay alan “askeri hizmetler”in 2011’in ortasındaki payı yüzde 4,8’e indirilerek dörtte bir oranında azaltılmış durumda. Aynı dönemde polis için “Güvenlik hizmetleri”ne merkezi bütçeden ayrılan payın yüzde 4,4’ten yüzde 5,1’e çıkarıldığını görüyoruz. Bu da yüzde 16’lık artış demek.