Kılıçdaroğlu, sadece Dersim’in arşivlerini açmanın yetmeyeceğini de vurgulayarak, “Nâzım Hikmet’le, Aziz Nesin’le, Sabahattin Ali’yle ilgili arşivleri de açalım. Tarihimizi bilelim” diye konuştu.

KADIKÖY Belediyesi’nin Kozyatağı’ndaki yeni meclis binasını ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın dün yaptığı Dersim açıklamalarıyla ilgili, “Dersim özrü yetmez. Devletin arşivlerini açacaksın. Açıkladığın belgelerin hiçbiri yeni değil” diye konuştu. Türkiye’nin gündeminin şu anda farklı bir alan olan “Tarihimizle yüzleşmek” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Neden açıklanmıyor

Plan Bütçe Komisyon üyeliği yaptığımda dedim ki, ‘Her ülke kendisi için gizli olan pek çok belgeyi saklar. Ama bunun süresi vardır. Süre dolunca açıklanır belgeler. Açıklanır ki insanlar tarihiyle yüzleşsin.’ Demiştim ki; ‘Tarihimizde acı çeken çok insan var. Cemil Meriç, Nazım Hikmet gibi.’ Sanatçıların ne kadar acı çektiğini biliyoruz. Demiştim ki; ‘Devletin arşivinde kim bilir ne belgeler var. Neden açıklanmıyor bu belgeler?’
Biz 2002’den sonra ‘Tarihimizle yüzleşelim’ dedik. Ama siz kabul etmediniz. O dönem AK Parti bunu kabul etmedi. Daha sonra Dersim olayları gündeme geldi. Ben Hürriyet’e açıklama yaptım. Sayın Başbakan’ın özür dilemesini istedim. ‘Ben özür dilemem’ dedi. Ama dün özür diledi.

Belgeler biliniyor

Özür dilemek yetmez. Açıkladığı belgelerin hiçbiri kamuoyunun bilmediği belgeler değil. Açıkladığı kitap benim 1970’lerde Türk Tarih Kurumu’nda okuduğum kitap. Özür yetmiyor. Devletin arşivlerini açacaksın. Devletin arşivleri açıklanacak ki bizler bilelim. Neden devletin arşivlerini açmıyorsun?

Defterleri vermediler

Şimdi Dersim’in acısını sömürerek başka amaçlara ulaşmak istiyorlar. Devletin arşivlerini açmak bir yönüyle yeter ama eksik. Dersim sürgünlerinin arşivlerinin de açıklanması lazım. Başbakan bilir. Ben o defterleri istedim. Vermediler. Niye vermiyorlar. Ben ‘özür dile’ deyince, ‘Kılıçdaroğlu Dersim arşivlerini açarım’ dedi. ‘Aç’ dedim. Dün ‘arşiv yok’ diyor. Var. O arşivleri açacaksın.

Tarihimizi bilelim

O sürgün edilen ailelerden alınan toprakları da, o sürgün edilen ailelere vereceksin. Bunu yapabiliyorsan bir meselemiz yok. Dersimli acısını bal eylemiştir. Dersimli acısını AK Parti’ye sömürtmez. Sadece Dersim’in arşivlerini açmak yetmez. Nâzım Hikmet’le, Aziz Nesin’le, Sabahattin Ali ile ilgili arşivleri de açalım. Tarihimizi bilelim. Sanatçılar bir dönem ciddi işkenceler çekti. Bu arşivler açıklansın.

Şehit evine taziye/_np/2555/15092555.jpg

KILIÇDAROĞLU, Mardin’in Nusaybin ilçesinde şehit edilen Jandarma Kıdemli Başçavuş Oktay Aydoğan’ın Ankara Keçiören’de oturan ailesine önceki akşam taziye ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu, şehit Aydoğan’ın anne ve babasına başsağlığı diledi. Ziyarette Ankara Milletvekilleri Levent Gök, Sinan Aygün, İzzet Çetin ile İstanbul Milletvekili İhsan Özkes de yer aldı. Dün de Kadıköy Belediyesi’nin Kozyatağı’ndaki yeni Meclis Binası’nı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, daha sonra Kozyatağı Kültür Merkezi’ne geçti. Öğle yemeğini belediye çalışanları ile yiyen Kılıçdaroğlu, Fikirtepe’deki Beton Zemin Laboratuvarı’na gitti. Binaların taşıma kolonlarından alınan beton numunelerini inceleyen Kılıçdaroğlu, içinde istiridye kabuğu bulunan bir beton örneğini gösterip “Yazık, deniz kumu kullanılmış” dedi. 

Kılıçdaroğlu daha sonra oğlunu kaybeden sanatçı Rahmi Saltuk’a, annesi Şükran Ay’ı dün toprağa veren gazeteci Savaş Ay’a, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Esin Afşar’ın eşi Şener Aral’a ve toprağa verilen yönetmen Ömer Lütfi Akad’ın yakınlarına evlerinde taziye ziyaretlerinde bulundu.hürriyet