31 Mart seçimi Özlem Çerçioğlu’nun yerel yönetimlerde kazandığı 3.seçimiydi. İlki bilindiği gibi 2009’da az bir oy farkıyla kazandığı Aydın Belediye başkanlığıydı.

İkincisi ise 2014’de MHP’li ve AK Partili adaylarla yarıştığı partisinin 31 Marttaki seçimlere kadar geçirdiği üç genel seçimin hiç birinde erişemediği yaklaşık 285 bin oyla kazandığı büyükşehirdi.

Millet İttifakı’nın büyükşehir adayı olarak girdiği 31 Mart seçimlerinde de Özlem Çerçioğlu 368 bin 791 oyla seçimim galibi oldu.

Fakat onun başarısını ittifaklar sayesinde her seçimde biraz daha belirginleşen iki kutuplu siyasette karşı kutba duyulan tepki oylarından ya da AY-BA örgütünün çalışmalarından ibaret saymak gerçekçi bir analiz olmaz.

Onlar da varsa da bu başarının temelinde yatan çoğumuzun dikkatinden kaçan gerek sosyolojik gerek siyasi gerekse aktüel başka etkenler de var.

BİR: Partiler ya da adaylar her seçimdeki ev ya da işyeri ziyaretlerinde hem gönül hem de oy almaya yönelik ikramlık çay, kahve ya da anahtarlık, kalem gibi hediyelik eşyalar dağıtırlar.

 Bunları bir büyükşehir organı olan AY-BA gibi örgütlerin yürüttüğü çalışmalardan ayırmak gerekiyor.

İster büyükşehir ister ilçe olsun sosyal belediyecilik adına yapılan sürekli ya da geçici yardımlar belediyelerin asli görevleri arasında yer alır.

Bu tür yardımlara kolaycı bir yaklaşımla insanların kandırılması ya da halkın oyunu bir iftar yemeği veya hediye karşılığında heder etmesi olarak bakılması da yanlıştır.

Konu bunların ötesinde tamamen insanımızın doğası ile ilgili yalnız bize özgü minnet duygusu ve yapılan iyiliğin altında kalmamakla alakalı bir konudur.

Hediye gelen bir yere karşılık olarak hediye ile gitmek ya da bir ikrama karşılık borçlu kalmamak adına aynı şekilde hediye almak insanımızın özünde olan bir özelliğidir.

2014 seçimleri döneminde bir adayın çalışmalarını gözlemlemek için gittiğimiz Efeler’e ait bir mahallede bir şahıs eşlerinin Özlem Çerçioğlu’na oy vereceğini gerekçe olarak da “iftarda yemeğini yedik, oyunu vermezsek vebal altında kalırız” dediklerini, söylemişti.

Halkın bu özelliğini ilk keşfeden ve Aydın ölçeğinde kurduğu AY-BA örgütüyle propaganda amaçlı kullanan belediye başkanı ve siyasetçi Özlem Çerçioğlu’dur.

Seçim dönemleri dışında normal zamanlarda halkın arasında pek görünmeyen Özlem Çerçioğlu gıyabında elinde hediyesi, dilinde selamı AY-BA elemanları en ücra mahalledeki insanlara sistemli bir şekilde en az yılda bir kez dokunmaktadır.

İKİ: Özlem Çerçioğlu hizmet odaklı çalışırken aynı zamanda seçim odaklı da çalışır. Yani oy getirmeyecek ya da kaybettirecek yatırımlar yerine makyaj niteliğindekilere öncelik verir.

Siyaset üretmede attığı her adımda ve ilişkilerini ayarlamada da bu konuya azami dikkat eder.

Bu da Özlem Çerçioğlu’nun 2024’de yapılacak seçime bu günden hazırlık yapmaya başladığı anlamına gelir. Çünkü seçim, seçimin adının bile geçmediği bir zamanda kazanılır.

Başka bir özelliği de onun rakiplerine boş alan bırakmaması ayrıca iddiaya göre karşı güçleri “çengelciler” aracılığıyla üstü örtülü kontrol etmesidir.

.“Çengelci” yöremize özel bir terimdir ve büyük tüccarlar adına taşrada emtia(ticari ürün) alan ve genelde yüzdelikle çalışan kimselere denir ki, baş tüccar onlar sayesinde taşrayı hem siyasi hem de ticari açıdan denetim altında tutar.

Siyasi güç rakip(ler)in gücünü kontrol etmekle, oralarda olandan, bitenden haberdar olmakla mümkündür. O nedenle bu siyasi açıdan suç olmadığı gibi ayıp da değildir.

ÜÇ: Özlem Çerçioğlu’nun seçim başarısındaki en önemli diğer etken de son zamanlarda teknik açıdan bir hayli gelişen görsel ve yazılı reklam verilerinden faydalanmasını iyi bilmesidir.

Denebilir ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başarısında prompter cihazının yeri ve önemi neyse Özlem Çerçioğlu için de ister yazılı ister görsel olsun reklamların yeri odur.

2014’de seçmene sözünü verdiği hizmetlerin çoğunu gerçekleştirememesine rağmen o 31 Mart seçimlerini reklamlar sayesinde kazanmıştır, dense yeridir.

Bilhassa kentli seçmenin oyunu almada bu propaganda tekniğinin katkısının büyük olduğunu söylemek pekâlâ mümkündür.

Reklamların onun seçim başarısında bu denli etkili olması pozitif kavramların kullanmasından kaynaklıdır.

Bir gerçek var ki, o da bizim siyasetimizde abartı ve yalan söyleyen ağzına,yüzüne bulaştırmadan söylediği sürece ayıplanmaz.

Değil mi ki, karşıda yutmaya hazır bir müşteri grubu var.

“Aydın büyüyor, büyükşehir çalışıyor, Aydın kazanıyor, şu kadar milyarlık yatırım, şu kadar km yol yaptık” gibi pozitif, abartılı afişler sürekli tekrarlanırsa beyinde gerçeklik algısına yol açar hele bir de toplum düşünme tembeli ise kısa süre sonra ilk başta itibar etmediği tezleri savunmaya başlar.

Özlem Çerçioğlu’nun kurnazlığı, fırsatçılığı gibi siyasi başarısında başka yeteneklerinden de söz edilebilir ancak bunlar ikinci derecede kalan özellikleridir.

Onun başarısındaki asıl etken insanlardaki minnet duygusunu ve reklamın gücünü keşfetmesi ve çalışmalarını kurduğu sistemle insanların o yönüne yoğunlaştırmasıdır.

Şüphesiz Özlem Çerçioğlu’nun icraatları, büyükşehri yönetme yeteneği, yönetim alanındaki entelektüel birikimi, hizmetten çok algıya öncelik vermesi gibi idari açıdan tartışılacak yönleri vardır.  

Ancak Sezar’ın hakkını Sezar’a, İsa’nın hakkını da İsa’ya vermek suretiyle bir tespit yapmak gerekirse onun seçim başarısı da tartışma götürmez bir gerçektir.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!