Bunu söylerken 20 gün sonraki seçimle 2014’deki seçimin her yönüyle farklı olduğunu göz ardı etmiş değilim. Bir defa her seçimin atmosferini zamanının talep ve şartları belirler.

En basitinden 2014’deki yerel seçimde partiler arasında ittifak diye bir şey yoktu ve o nedenle büyükşehirde iddialı üç aday yarışmıştı.

O seçimde Özlem Çerçioğlu Özel İdare mallarının büyükşehir belediyesine devri konusu üzerinden “Aydın’ın malı Aydın’da kalacak” sloganını üretmiş ve başarılı da olmuştu.

Çünkü genel kuraldır, popülist siyasetçiler kazanmak için bir “günah keçisi” bulmak/icat etmek zorundadır.

Tıpkı 2008’de Macaristan Başbakanı Victor Orban’ın kendi memleketlisi aynı zamanda kurduğu vakıftan aldığı bursla öğrenimini tamamladığı Soros’u hedefe koyarak seçim kazanması gibi.

Ona ve onun gibi birçok siyasetçiye bu aklı veren de Arthur Finkelstain ve ona üstat diye hitap eden George Birnbaum adında Amerikalı iki siyasi danışmandı. 

İkili “günah keçiliği” konusunda başta İsrail Başbakanı Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump olmak üzere birçok lidere değişik zamanlardaki seçimlerde akıl hocalığı yapmışlar seçim/ler kazandırmışlar.

İlişkilerini gizli tuttukları için başka kimlere aynı şekilde danışmanlık hizmeti verdikleri hakkında bu gün kesin bir bilgi yok.

Ancak akıl hocalığı yaptıklarını taklit edenlerin ya da onlardan aldıkları ilhamla hareket edenlerin sayılarının bir hayli fazla olduğunu söylemek mümkün.

2014’de Özlem Çerçioğlu’nun başarısında başkası mı önermişti yoksa kendi icadı mıydı ancak seçtiği günah keçisi “Valilik mal paylaşım komisyonu”  hayli etkili olmuştu.

Bu yolla yaratılmak istenen algı da merkezi hükümet ve Aydın’daki uzantısı Valilik tarafından halk tarafından seçimin favorisi görülen Özlem Çerçioğlu’nun önünün siyaseten kesilmek istendiğiydi.

Bu tezi seçmenin satın almasıyla o bilindiği üzere 2014’de seçimin galibi olmuştu.

O günkü havayı Özlem Çerçioğlu henüz bu seçimde yakalayabilmiş değil.

Nedeni de;

BİR: Rakibi Cumhur İttifakı adayı Mustafa Savaş’ın takip ettiği polemikten uzak, ılımlı siyaset tarzıyla Özlem Çerçoğlu’na bu fırsatı vermemesi.

İKİ: 2014’de sözünü verdiği projelerin tamamına gerçekleştirememesine gerekçe  olarak hükümeti ya da Valiliği kastederek “engellendim” şeklindeki savunmasını Aydın’ı ziyaretlerinde Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ın “Bize olan başvurularında Özlem Çerçioğlu’na hep yardımcı olduk” sözleriyle çürütmesidir.

ÜÇ: Özlem Çerçioğlu’nun partisi CHP içindeki çatlaktır ki, kaynağı aday tespitinde onun örgüt iradesini yok saydığı iddiasıdır.

Bu iddiada bulunanların çoğunluğu bu gün 31 Martta sandığa gitmeme eğilimini taşıyor.

Kılıçdaroğlu’nun Meral Akşener’le birlikte Aydın mitingine gerçek katılma nedeninin bu isyancı grubu ikna etme amacı taşıdığı şeklinde yorumlandı.

Ayrıca bu grubun varlığını ve oranın yüzde 20’leri bulduğunu İlçe başkanlarının düzenledikleri toplantılarla partili duayenleri isyancıları ikna konusunda yardıma çağırmalarından biliyoruz.

Sonra yüzde yirmi seçmen demek CHP için 60-65 bin oy demektir ki bu sayı seçim sonucunu etkileyecek niteliktedir.

Son mitingde(7 Mart) göründüğü kadarıyla homurdanan seçmen diye de adlandırabileceğimiz bu grup henüz inadından vazgeçmiş görünmüyordu.

Çünkü Millet İttifakının iki liderinin iştirak edeceği böylesine önemli bir mitinge katlımın en üst düzeyde gerçekleşmesi için büyükşehrin bütün imkânlarını seferber etmesine, partili belediye başkanlarının büyük çaba göstermesine, İYİ Partililerin ellerinden geleni yapmasına rağmen alan ancak doldurabildi.

Katılımcıları ölçü alarak Özlem Çerçioğlu’nun seçimi kaybedeceğini iddia edecek değilim.

Kaldı ki, bindirilmiş kıtalar olabileceği için mitinglerdeki kalabalığa bakarak kimin kazanacağı ya da kaybedeceği hakkında tahminde bulunmak insanı yanıltabilir.

Söylemek istediğim bunca yoğun emeğin karşılığı hem de hava koşullarının son derece miting için elverişli olduğu bir günde meydan ve çevresinin CHP’nin bundan önceki Muharrem İnce mitingindeki gibi insanla dolup taşmadığıdır.

Bir gün evvelsi her iki genel başkanın aynı şekilde katıldığı büyükşehir adayı İYİ Partili Denizli’deki miting katılanların ifadesine göre Aydın’dakinden hem daha kalabalık hem de daha canlıydı.

Hem Muharrem İnce hem de Denizli Mitingi ile karşılaştırıldığında Aydın Mitingi öfkeli, homurdanan partililerin gölgesinin düşmesiyle gazı kaçmış gazozu andırıyordu.

Bütün bu anlatılanlar Özlem Çerçioğlu’nun siyaset üretme konusunda 2014’deki havasında olmadığının göstergesidir.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!