TÜRK asıllı Almanya vatandaşı Cem Özdemir’in eş başkan olduğu Yeşiller Partisi’nin yükselişi, “Türk asıllı bir başbakan” ihtimalini gündeme getiriyor. Alman siyasetinde yeni kuşağın öncülerinden Cem Özdemir ile iktidar olasılıkları, bunun Türkiye’nin AB umuduna etkisi ve CHP’nin uluslararası kamuoyundaki tutumunu konuştuk. Özdemir, CHP’nin Ergenekon davası sanıklarının suçlarını hafifsermiş gibi tavır takınmasını eleştirerek “Bu durumlara hiçbir parti karışmamalı” dedi. 
 
Herkesin kendini bulacağı anayasa
 
- Yeni Anayasa ile ilgili beklenti ve uyarılarınız nelerdir?
 
Yeni Anayasa, ülkeyi birleştiren ve ileriye dogru götüren bir anayasa olmalı. Anayasa için etken güç veya amaç bazı partilere ve politikacılara kısa süreli avantajlar sağlamak olmamalı. Tam tersine, modern, seküler ve özellikle de tamamen demokrasi düşüncesine ve insan haklarına bağlı, herkesin kendini bulabileceği bir anayasa hazırlanmalı. Kadınların ve erkeklerin; çocukların ve yetişkinlerin, Türkler’in, Kürtler’in, Çerkezler’in ve diğerlerinin; Sünniler’in, Şiiler’in, Aleviler’in, Hıristiyanlar’ın, Yahudiler’in, ateistlerin, heteroseksüellerin, homoseksüellerin; bitkilerin ve hayvanların kendilerini bulabileceği bir anayasa.
 
- Türkiye’nin seçim sürecinde yaşadığı kriz ve CHP’nin bu konudaki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Seçimler sona erdi, yaralar hızlıca sarılmalı. Çünkü yeni parlementonun yapacağı birçok görev var. Yeni bir Anayasa için CHP’nin de katılımı lazım. CHP’nin de birgün daha kolay hükümette yer alabilmesi için yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı var.
 
- CHP’nin Ergenekon sanıklarını aday göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Ergenekon davasında hukuk devleti ilkeleri yerine getirilmelidir ve dava hızlı bir şekilde sürdürülmelidir. CHP bu konuda, sanıkların suçlanıldıkları suçları hafifsermiş gibi gözükmekten kaçınmalıdır. Darbe girişimleri, Hıristiyan papazlara suikastlar, Hrant Dink’in öldürülmesi ve ülkeyi bir kaosa sokma girişimi, hafife alınacak oyunlar değil, tam tersine her ülkede ağır suçtur. Bu durumlara hiçbir demokratik parti karışmamalıdır. Gerek ülke içinde, gerek yurtdışında olsun, kendi ülkesi veya kendi hükümeti hakkında eleştirel konuşmak, her vatandaşın veya her siyasetçinin temel hakkıdır. Yanlız, şu kesindir ki, bir ülke veya bir hükümet normal şartlarda içeriden değişebilir.
 
Yeşil bir iktidarda  AB desteği sürecek
 
Kamuoyu yoklamalarına göre Yeşiller’in oy oranı yüzde 20’nin üzerinde. Almanya’da Hristiyan Birlik Partileri ile Hür Demokratlar’dan oluşan Angela Merkel Hükümeti ise destek kaybetmeye devam ediyor. Alman Yeşiller halen 4 eyalette koalisyon ortağı. Yeşiller’in 2013 genel seçimlerindeki hedefi iktidarın büyük ortağı olmak... Cem Özdemir, Yaeşiller’in politikalarını şöyle anlattı:
 
- Alman Yeşiller yükselişte. Hatta Başbakan olacağınız yönünde yorumlar yapılıyor, neler hissediyorsunuz?
 
Varsayımları pek iyi bulmuyorum. Biz Yeşiller olarak, vatandaşlarımızın kuvvetli desteğinden dolayı çok menmunuz, ama tabiki bu bizi uçurmaz. Hedefimiz 2013 yılında hükümetin değişmesi ve Yeşillerin olabildiğince yüksek bir sayıda gelecek hükümette yer almasıdır. Hazırlıklarımızı bu yönde yapıyoruz. Çünkü Almanya’nın şu anki hükümetten dolayı kaybettiği 4 yıldan sonra acilen vatandaşlarını birleştiren, ayırmayan, çevreyi ve ekonomiyi beraber düşünen bir yeniliğe ihtiyacı var.
 
- Sizin iktidarınızın Avrupa demokrasisine ne tür etkileri olacak?
 
Yeşiller olarak tekrar hükümette bulunduğumuz takdirde, ağırlık vereceğimiz konulardan bir tanesi enerji kaynaklarının değişmesi olacak. Avrupa Birliği’nin en büyük ve ekonomik olarak en güçlü ülkesi olarak Almanya, ekonomik transformasyonun atom enerjisiz ve  kömürsüz mümkün olabileceğini gösterirse, bunun diğer ülkelerin siyasetine de etkileri olacak. Bununla birlikte, Avrupalı partner ülkelerin de desteğiyle, güvenilir bir dış politika izleyeceğiz. Bizimle birlikte net bir şekilde Avrupa’dan yana olan, üye ülkelerini birbirlerine düşürmek yerine, Avrupa Birliği’ne destek veren bir politika olacaktır. Aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme perspektifi konusunda kararlılıkla desteğimizi sürdüreceğiz.
 
Önemli olan Türkiye’nin AB iradesi
 
- AB’nin lokomotif ülkesinin başına Türkiye kökenli birinin gelmesi Türkiye’nin AB umudunu nasıl etkileyecek?
 
Türkiye’nin AB umudu için önemli olan, Ankara’daki hükümetin halen AB’ye girme isteği ve iradesidir. AB hükümetleri, özellikle de Berlin ve Paris’tekiler için ise önemli olan, Türkiye’deki ve Avrupa’daki insanları Türkiye’nin üyeliği konusunda inandırması ve ikna etmesidir. (star)