Beyaz eşya satışları Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetinin verdiği desteğe rağmen ilk altı ayda yüzde 9, dokuz ayda yüzde 10 geriledi. Son çeyrek için beklentiniz ne? Sektör 2019'u nasıl tamamlayacak?

'ÖTV DESTEĞİ BEYAZ EŞYA SEKTÖRÜ İÇİN ÇOK KRİTİK'



ÖTV desteği Haziran sonu itibariyle bitti, ÖTV desteği beyaz beyaz eşya sektörü için çok önemli, kritik bir destek. ÖTV desteğinin bitiminden sonraki daralma daha şiddetli oldu. Temmuz ayında bunu yaşadık. Şimdi toparlanma süreci yaşıyoruz. Eylül ayındaki gelen pozitif rakam bizi mutlu etti. Son çeyreğin toparlanma süreci olacağını öngörüyoruz.





'ÜRETİMİN YÜZDE 70'İNİ İHRAÇ ETTİK'


Rakamlar ne diyor?

Şu an itibariyle iç satışlarda geçen döneme göre 450- 500 bin adet azalma söz konusu. 5.9 milyondan 5.5 milyonlara düştü. Bu yüzde 10'luk bir daralmaya denk geliyor. Önümüzdeki dönemde bir miktar toparlanma beklediğimiz için bu aradaki farkın kapanacağını öngörüyoruz. Burada en önemli konu ihracat yapma becerisi. Bu sektör kendi markalarıyla dünyanın her yerine ihracat yapabiliyor. Üretimimizin yüzde 70'ini ihracat olarak değerlendirdik, ihracatın yüzde 72'sini de Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz. Ürünlerimiz yüksek kaliteli olduğu ve rekabetçi koşullarda çalışabildiğimiz için bu trendin devam edeceğini umuyoruz, Güçlü ihracat iç piyasanın daraldığı bu dönemde üretim kapasitemizi tutma anlamında biz üreticilere çok önemli bir katkı sağladı.





İç pazardaki daralmayı ihracat ile atlatmıştınız ancak yurtdışı pazarlar da da sıkıntılar baş gösterdi. AB pazarında durgunluk bekleniyor. Bu durum sektörü nasıl etkileyecek?

Beyaz eşya sektörü iki konuda çok öncü. Durgunluk olsa da biz daha fazla pazar payı alıyoruz.

Bunu nasıl yapıyorsunuz, biraz açabilir misiniz?

'RAKİPLERİN  PAZAR PAYLARINI ALARAK BÜYÜDÜK'


Türkiye, Çin'le, Polonya ile Almanya ile Amerika ile rekabet halinde. Orada diğer üreticilerin diğer ülkelerin pazar payları alarak biz bu büyümeyi sağladık. Bir de Türkiye'nin çok önemli avantajı var pazar yakın. Trendleri yakından izleyerek bugüne kadar bütün üretici firmalarımız başarılı bir şekilde süreci götürdü.



Beyaz eşyada yüzde 6.7 olarak uygulanan ÖTV, sektördeki daralma nedeniyle geçen yıl 31 Ekim'de 2018 sonuna kadar geçerli olmak üzere sıfıra indirilmişti. Uygulama önce 2019 Mart sonuna, sonra da Haziran sonuna kadar uzatıldı. 30 Haziran itibarıyla sona erdi. ÖTV indirimi uzatılsaydı sonuç ne olurdu, daralma rakamları yarı yarı ya iner miydi?



'BEYAZ EŞYA LÜKS DEĞİL'

Rakam vermek çok doğru olmayabilir ama mutlaka yüzde ondan aşağı olur, geçmiş yıllarda bunu gördük. 2017, 2018 yılında gördük. Devletimizin verdiği desteği bütün üreticiler bütün satış kanalları daha fazla satış yaparak değerlendiriyor. Bu da tabii devletimizin KDV gelirinde ciddi sıçramaya yol açıyor. Bizim de söylemek istediğimiz buydu. Beyaz eşya lüks bir tüketim ürünü değil artık her evde olması gerekli olan bir ürün.

'ÖTV'NİN KALKMASINI İSTİYORUZ, KDV GELİRİ ARTACAKTIR'

ÖTV'nin kalkmasını istiyoruz, devletin güçlü KDV gelirlerinin artarak devam edeceğini inanıyoruz.



Eylülde satışlar yüzde 7 artışla 569 bin 445 adet oldu. Eylül ayındaki pozitif rakamı neye bağlıyorsunuz?

Bir çok faktör var genel konut satışlarındaki pozitif süreç, üretici firmaların uygulamaları, Güven Endeksi'ndeki artış, Bunların hepsinin birbirine bağlı olduğunu düşünüyoruz. Toparlanma çok değerli, çok önemli, devam edeceğini umuyoruz.

 



'KREDİ KARTI TAKSİTLERİ OLMASI GEREKEN YERE GELDİ'

Kredi kartı taksit sınırları gevşetildi. Beyaz eşyada sınır 12'den 18 aya yükseldi. Siz 24 aya yükseltilmesini talep etmiştiniz. Bunun sektöre etkisi ne olur?

Kredi kartı taksitleri olması gereken yere geldi. Tabii daha fazla olması da daha fazla pozitif etkiler ama bence bizim hesaplarımıza göre sağlıklı bir yerde şu anda. 





Burada kritik konu, kaldıraç ÖTV ve sektörün alacağı destekler.

Sektör ne bekliyor, nasıl bir desteğe ihtiyacınız var?

'ÜÇ KONUDA DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR'

İhracat konusunda diğer ülkelerle yarış halindeyiz. Daha fazla ihracat yapmamız, Türkiye'nin üretim ve ihracat üssü olması için çok önemli. Dünyadaki diğer üretici firmaları da Türkiye daha fazla çekebiliriz. Türkiye'deki oyuncuları daha da güçlü hale getirebiliriz ihracat yapabilme yeteneklerinin artması için. Çok önemli desteklere ihtiyacımız var. Bugün Polonya'da, Çin'de Almanya'da, Amerika'da üretim yapanlarla rakibiz. Onların yassı çelik konusundaki maliyetleri bize göre çok çok düşük.

'YASSI ÇELİĞE YÜZDE 9 EK VERGİ ÖDÜYORUZ'



Yassı çelik toplam üretim maliyetlerinde yüzde 17 yer tutan önemli bir faktör. Biz Türk üreticileri ek vergi ödüyoruz. Yani Polonya'daki üretici diğer ülkelerdeki üreticiler ek vergi ödemezken biz ek vergi ödüyoruz. Ek vergi ödediğimiz için ki bu yüzde 9 oldukça önemli bir rakam. Burada adil bir rekabet ortamı sağlarsa devletimiz biz Polonya, Çin kim olursa olsun üstün Ar-Ge gücümüz, marka gücümüz ve verimli çalışmamız nedeniyle üretim adetlerimizin, kapasitemizin her şeyden önemlisi yatırım isteğimizin artarak devam edeceğini söylüyoruz. Bu bakımdan çok önemli bir konu yassı çelik.

'AR-GE TEŞVİĞİNE İHTİYAÇ VAR'

Diğer konu Ar-Ge teşvikleri. Bugün beyaz eşya sektörünün geldiği başarılı seviyenin en önemli nedenlerinden biri de kendi Ar-Ge'mizin olması, kendi teknolojimizi geliştirmemiz. Bunun artarak devam etmesi gerekli, Ar-Ge teşviğine ihtiyacı var beyaz eşya sektörünün. Burada yapılacak her türlü desteğin kat kat geri geleceğini uzun yıllardır görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de böyle olacak.

'ENERJİ VERİMLİ ÜRÜNLERE GEÇİŞ BİR FIRSAT'

Diğer önemli bir fırsat olarak gördüğümüz enerji verimli ürünlere geçiş. 2021 yılında Avrupa Birliği'ne yepyeni bir enerji standartları geliyor. Türk beyaz eşya sektörü buna enerji anlamında hazır. Bunun uygulaması ve tüm ürünlere yayılması gerek. Eğer bunu başarabilirsek ihracatta diğer ülkelere göre daha önde oluruz. Bu konuda devletimizin desteğine ihtiyacımız var.





'HAKSIZ REKABETLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Yassı çelikteki ek vergi nereden geliyor?

Türkiye'deki yassı çelik üreticilerini korumak için alınan bir karar ama günün sonunda bu ürünü alıp kullanan, yatırım yapan, istihdam yaratan sektörün bu konuda diğer ülkelere göre haksız rekabetle karşı karşıya kaldığını söylemek istiyorum.

Avrupa Birliği'nin yeni enerji etiketi uygulaması 2O21'de yürürlüğe girecek. Bu durum Türk üreticileri nasıl etkiler?

'ÇOK HIZLI DAVRANMAMIZ LAZIM'

Avrupa Birliği'nin standardı gereği 2021 yılında geçmiş olmamız lazım. Çok hızlı davranmamız lazım çok çok vaktimiz yok. Burada atacağımız doğru adımlarla hem enerji tasarrufu yapma şansımız olur hem de ülkemizi daha güçlü bir üretim haline getirebiliriz.

Enerji verimliliği yüksek olan beyaz eşyalara nasıl bir teşvik öngörüyorsunuz?



Devletimiz tüketiciyi alım anında teşvik edebilirse kesinlikle tüketici kazanacak, ülkemiz kazanacak. Enerji faturaları ciddi olarak düşecek. Sağladığımız enerji tasarrufu bizim 2030 yılına kadar yaptığımız hesaplarda Türkiye'deki tüm meskenlerde kullanılan enerji yüzde 40 gibi muazzam bir rakamı tasarruf edebiliriz ve bunu da beyaz eşya sektörü yapabilir. Her şeyden önemlisi ülkemiz de kazanacak çünkü çok daha güçlü bir ihracatçı haline gelecek Türk üreticileri.

'AB BU KONUDA BİZİ TAKİP EDİYOR'

Avrupa Birliği Komisyonu, beyaz eşyaların tamirini kolaylaştıracak yeni tasarım kurallarını kabul etti. Üreticiler 2021'den itibaren satış yaptıkları ürünler için en az 7 yıl yedek parça bulundurmak zorunda olacak. Bu üretim yöntemlerinde değişime yol açtı mı?

Türkiye'de yedek parça anlamında üreticiler 10 yıl yedek parça tutmak zorunda ve bazı üreticilerimiz bu 10 yıllık sürenin de üzerinde uzun yıllarda tutuyorlar o bakımdan Türk üreticilerinin alışkın oldukları bir durum bir sıkıntımız olmayacaktır. Biz müşteri memnuniyetine önem veren bir sektör olduğumuz için bu kuralları zaten yıllardır uyguluyoruz. Avrupa Birliği biraz bu konuda bizi bizi takip ediyor diyebilirim.

'KURUTUCU PAZARINDA SIÇRAMA BEKLİYORUM'


Eşya türü açısından gelişmeler değerlendirildiğinde tüketici tercihleri ekonomik dalgalanmaların olduğu dönemlerde nasıl etkileniyor?

Tüketicinin alım iştahı devam ediyor ancak ancak model seçiminde, modeli düşürme bir alt modeli alma yoluna başvuruyorlar. Üreticiler de buna uygun şekilde ürün ve politikalarını değiştiriyorlar. Örneğin kurutucu pazarı Türkiye'de büyümeye çok müsait bir pazar. Hem hijyen sağlıyor hem de yer sorununa çözüm oluyor. Kurutucu pazarında sıçrama bekliyorum.

TCMB'nin faiz indiriminin ardından konut ve otomotiv sektöründeki kredilerde faiz indirim kampanyaları başladı. Beyaz eşya sektörü için de böyle bir beklenti var mı?

Ekosistem ne kadar sağlıklı ve dengeli büyürse, diğer sektörler gibi beyaz eşya sektörünü de pozitif etkileyecektir. Geçmişte de böyle oldu önümüzdeki dönemde de bu şekilde olmaya devam edecektir.

2020 yılı beklentileriniz neler?

Bugün itibariyle rakam vermek doğru olmaz ama ben bir toparlanma yılı olabileceğini düşünüyorum.