Talim Terbiye, özel eğitim gören otistik çocuklara din dersi getirdi. Eğitimciler şaşkın: Somut konuları bile anlamıyorlar, bu soyut konuyu nasıl anlarlar?

Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu, otistik çocukların eğitim merkezlerinde uygulanmak üzere hazırladığı yeni ders çizelgelerine bir saatlik zorunlu din dersi koydu. Öğrenme güçlüğü çeken çocukların becerilerini geliştirmede çok önemli olan beden eğitim dersi, bu nedenle bir saat azaldı. Otistik çocukların eğitiminde uzman isimler, “Somut konuları anlatmakta güçlük çekiyoruz, din gibi soyut bir konuyu nasıl anlatacağız?” diye tepki gösterdi.

Başkan: Tam olarak bilgim yok

Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı değiştirmeden önce otistik çocuklara eğitim merkezlerinde ilköğretimin ilk üç sınıfında beş saat, dördüncü sınıftan itibarense dörder saat beden eğitimi dersi veriliyordu. 28 Eylül tarihli yeni çizelgede, ilköğretimin ilk üç sınıfında dörde düşürülen beden ders saati, dördüncü sınıftan itibaren haftada sadece üç saat verilecek.

Yenilenen çizelgenin açıklama bölümüne göre, otistik çocuklara verilecek din dersi eğitiminin henüz programı hazırlanmadı ve özel bir kitabı yok. Dersi kimin vereceği belirsiz. Din Öğretimi Genel Müdürü İrfan Aycan, “Konuya ilişkin bir bilgim yok, benden bu konuda bir görüş alınmadı, böyle bir değişiklikten haberdar değilim” derken, Talim Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan, “Tam olarak bilemiyorum, yeni çizelgelere bakmam gerekiyor” yanıtını verdi.

Talim Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Aşıcı imzalı çizelgede, “Yeni öğretim programı hazırlanıncaya kadar mevcut İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi programında öğrencilerin engel durumları, eğitim performansları, moral yönünden güçlendirilmesi, sosyalleşme ve kültürlenme ihtiyaçlarının karşılanması gibi hususlar kaale alınarak zümre öğretmenler kurulunca seviyeye uygun seçilecek konular işlenecektir” denildi.

"Beden dersi onlar için önemli"


Türkiye"nin ilk özel eğitim uzmanlarından Sevinç Erarslan karara şaşırdı:
“Otistik çocukların özelliklerine bakarsanız, kendi iç dünyalarında yaşayan, dışarıyla iletişim kuramayan çocuklar olduğunu görürsünüz. Zihinsel algıları da çok düşüktür. Hâkimiyet yetenekleri ağırdan hafife doğru gider ama sonuçta en üstün zekalı otistik bile, (Rainman -Yağmur Adam filmindeki tipleme) soyut kavramları algılayamaz. Din soyut kavramların bütününü oluşturuyor. Bırakın otistikleri, daha iyi düzeyde dediğimiz zihinsel engelliler bile Tanrı"yı, dini algılamakta zorlanıyor. Otistikler zihinsel engellilerden çok daha ağır bir özür grubudur. Dualarla iyileşecekleri mi düşünüldü? 30 yılımı engelli çocuklara adadım, Türkiye"de daha özel eğitimin adı yokken, yurtdışında bu konuda araştırmalar yaptım, mevzuat hazırladım, Bu karar uygulanamaz. Öğretmenler çok uğraşacak ama olmayacak. Konuşmayı öğretemediğin, iletişim kuramadığın otistik çocuklara din dersi nasıl verebilirsin?”

Erarslan, beden eğitimi ders saatinin azaltılmasının da çok yanlış bir karar olduğunu belirterek, “Bu çocukların ince ve kaba motor becerileri zayıftır, kas gelişimleri yetersizdir. Kavrama ve hareket yetenekleri düzenli değildir. O yüzden cimnastik, el göz koordinasyonlarını, eğitim becerilerini ciddi anlamda destekleyen bir derstir” dedi.

Özel eğitim uzmanı Ferudun Özdeş de karara tepkili: “Otistik çocuklar normal somut dünyayla ilişkilerde çok ciddi zorlanıyorlar. Din dersi soyut bir kavramdır, elle tutulmaz gözle görülmez ve vicdani bir olgudur.”