Sağlığın önemi ve organ nakli Konularında verilen hutbede şu ifadelere yer verildi. “Cenab-ı Hakkın bizlere bahşetmiş olduğu en büyük nimetlerden biri de şüphesiz sağlıktır. Sağ-lığımızı korumak, üzerimize düşen dini bir vecibedir. Sağlığımızı korurken, bazen de irademizin dışında olumsuzluklar yaşayabiliriz. Elimizde olmadan hastalanabilir, hatta uğradığımız bir trafik kazası neticesinde bazı uzuvlarımızı dahi kaybedebiliriz. Hastalandığımızda, Allah"tan şifa istemekle birlikte mutlaka maddi tedaviye başvurmalı, ilaç kullanılmalı, gerektiğinde ameliyat olunmalı ve çağdaş tıp neyi gerektiriyorsa o yapılmalıdır. Günümüzde trafik kazaları, tabii afetler, iş kazaları,dengesiz beslenme, sağlıklı olmayan gıdalar, bulaşıcı hastalıklar ve kalıtımsal bozukluk gibi sebeplerle pek çok vatandaşımız sakat kalmakta,çoğu zaman da hayatlarını kaybetmektedirler. Bu musibete maruz kalan vatandaşlarımızın çoğu, organ nakli ile sağlıklarına kavuşmaları mümkün olduğu halde; arzu edilen miktarda organ bağışı yapılmadığından, onları maalesef göz göre göre kaybettiğimiz acı bir gerçektir. Halbuki, belli şartlara uyulmak kaydıyla organ ve doku naklinin caiz olduğu, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun kararıyla açıklanmıştır. Hastane köşelerinde, derdine şifa bekleyen insanlara yardımcı olmak, hepimizin üzerine düşen insani ve İslami bir görevdir. Değeri maddi ölçülerle ölçülemeyecek kadar kıymetli olan kalp, böbrek, akciğer, karaciğer gibi organlarımızın, öldükten sonra da tedavi maksadıyla ihtiyaç sahibi bir kimseye nakledilmesi; organını bağışlayan kimse için büyük bir onur vesilesidir”
ORGAN SATIŞI CAİZ DEĞİLDİR
Organ satışının caiz olmadığına değinilen hutbede, “Yüce Allah, insanı çok değerli ve çok şerefli bir varlık olarak yaratmıştır. Onun için, Müslümanlın dirisi kadar ölüsü de kıymetlidir. Diriye gösterilen saygı, ölüye de gösterilmelidir. Bu bakımdan, organ satışı caiz değildir. Yani karşılığında ücret alamaz. Organ nakli esnasında ölüden alınan organlar, ortada zaruret bulunduğundan dolayı, asla ölüye eziyet ve saygısızlık olarak addedilmemelidir. Aksine ölü için bir onur, bir şeref ve bir sadaka olarak değerlendirilmelidir” denildi.