Çocuk her kadının hayalidir, ancak hem hamilelik süresinde hem de doğum sonrasında yaşanan aşırı kilo alıp verme kadının fiziğini baştan aşağı değiştirebilir. Oluşan çatlaklar doğumla birlikte gelen stresi katlayarak annenin psikolojisini etkileyebilir. Aynaya baktığınızda pürüzsüz bir cilt istiyor musunuz? Estetik Dermatolog Yardımcı Doçent Dr. Melisa Eczacıbaşı’nın uyguladığı tedaviyle var olan çatlaklardan anestezi veya cerrahi yöntemlere başvurmadan kurtulabilirsiniz.

26.05.2014-Uzun bir süreç olan hamilelikte çekilen acılar, doğumla birlikte kucağa alınan minik bebek sayesinde bir anda unutuluveriyor. Ancak ne kadar büyük bir haz verse de bir kadının en hassas dönemlerinden biri olan hamilelikte ani kilo alıp verme sadece fiziksel değil psikolojik hasarlara da neden olabiliyor. Çevremizde çok sayıda kadın, fiziğindeki değişimlere uyum sağlayamıyor ve eski haline dönebilmek için büyük bir çaba gösterirken büyük stres yaşıyor.

Deri altına karbondioksit gazı

Artık oluşan çatlaklar ve fiziki değişimler gelişen tıp ve tedavi yöntemleri sayesinde geri dönülemez olmaktan çıktı. Konusunda uzman olan ünlü Estetik Dermatolog Yardımcı Doçent Dr. Melisa Eczacıbaşı, birçok farklı yöntemle çatlaklardan kurtulabileceklerini belirtti. “Karboksiterapi” adlı yöntemde, derinin altına karbondioksit gazının enjekte edildiğini belirten Dr. Eczacıbaşı, bu sayede bölgedeki damarlarda genişleme ve bölgeye giden kan akışında hızlanma yaşandığını söyledi. Düzenli tedaviyle istenilen sonuca ulaşılabildiğinin altını çizen Dr. Melisa Eczacıbaşı’ya göre, ayrıca derinin en üst tabakasının kaldırılmasını içeren dermabrazyon ile lazer yöntemleriyle de hamilelik sonrasında istenmeyen çatlaklardan uzak durulabilir.

Fransız yöntemiyle elveda

Uzman Dr. Melisa Eczacıbaşı’na göre, başvurulacak farklı uygulamaların yanı sıra kılcal damarlarda kanlanma artışı sağlayan “mezoterapi” de yan tedavi olarak tercih edilebilir. Temelleri ilk kez Fransa’da 1952’de atılan mezoterapinin, bugün 16 farklı ülkede milyonlarca hastaya uygulandığını belirten Dr. Melisa Eczacıbaşı, “Mezoterapi dünyada yararını kanıtlamış çok önemli bir yöntemdir” dedi. Bu yöntemle orta deriye 4 ila 6 milimetre uçlu iğnelerle uygun ilacın enjekte edildiğini belirten Dr. Melisa Eczacıbaşı, “Seri şekilde iğnelerin çarpma etkileriyle bağışıklık sistemini harekete geçiriyoruz. Böylece kılcal damarlar ve kanlanma artışıyla bölgede çatlaklar azalıyor” dedi.

Ortalama 3. seanstan sonra sonuçlara ulaştıran yöntemin herhangi bir yan etki içermediğine işaret eden Dr. Eczacıbaşı, cerrahi yöntemler gibi anestezi gerektirmemesi nedeniyle de günlük aktivitelere engel teşkil etmediğinin altını çizdi. Mezoterapi tedavisi ortalama 8-10 seans sürerken günde sadece 15 dakika ayırmanız yeterlidir. Dr. Eczacıbaşı, mezoterapiyle hem çatlakların önlendiğini hem de gebelikten sonra yaşanan sarkma problemlerinin de önüne geçileceğini söyledi.

Peki neden çatlıyoruz?

Her kadının hayali pürüzsüz bir cilt, estetik bir vücut. Ancak çeşitli etkenlerle cilt sağlığını kaybedebiliyor ve cilt dokusu zayıf düşebiliyor. Cilt dokusu zayıf düştüğünde ise ortaya çıkan sorunlardan biri de cilt çatlakları oluyor. Çatlaklar, cildin aşırı gerilmesi sonucu derideki elastik dokunun kırılması ile oluşuyor.. En çok, karın, kalça, baldırlar ve göğüslerde görülen çatlakların oluşumuna önemli kilo değişimleri, hamilelik gibi durumlar neden oluyor. Cilt yapımız çatlakların oluşma olasılığında çok etkili. Çok açık renkli ciltler çatlak oluşumuna daha yatkın. Melisa Eczacıbaşı, çatlakların oluşum nedenini şöyle sıralıyor:

“Cilt, üst üste sıralanmış 3 katmandan oluşmakta: Epidermis, derm ve hipoderm. Derm, gerçek bir yorganı andırıyor. İçerdiği lifler sayesinde, cildin temel çatısını oluşturuyor. Demet şeklindeki kolajen lifleri, cildin dayanıklılığını, diriliğini ve yapısal bütünlüğünü sağlıyor. Daha ince olan elastin lifleri, kolajen lifleriyle birlikte gerçek bir ağ oluşturuyor ve cildin elastikiyetinde önemli bir rol oynuyor. Eğer kolajen ağları düzensizleşir ve elastik lifler koparsa, cildi sıkılaştıran tüm yapı yıkılıyor ve cilt, yaraya benzer çizgili bir hal alıyor, çatlaklar oluşuyor.”

Çatlamamak için

Estetik açıdan çok can sıkıcı olan çatlaklara yönelik tedavilerden önce bu cilt deformelerinin önlenmesi de mümkündür.

· Öncelikle kadınlar hızlı ve çok sık kilo alıp vermekten kaçınmalıdır.
· Cildin esnekliğini yükseltmek için düzenli spor ve esneme hareketleri yapılmalıdır.
· Ayrıca gün içinde çok fazla su içmek, duş alırken peeling yapmak da büyük yarar sağlıyor. Güneşte çok fazla kalınmamalı ve sebze ile meyve ağırlıklı besinler tüketilmelidir.
· Doğal yöntemlerin dışında yağların ve losyonların da çatlak oluşabilecek bölgelere sürülmesi, belirli aralıklarla masaj uygulanması büyük önem teşkil eder.
· Karın, göğüs ve bacakları esnemeye alıştırmak gerekli.
· Cildinizi hafifçe kızarıncaya kadar minik uyarıcı çimdiklerle yoğurabilirsiniz.
· Soğuk-sıcak su ile şok duş, düzenli egzersiz cilt ve kasların oksijenle beslenmesi, hücrelerin güçlenmesi açısından önemli.
· Dengeli beslenmek ve bol su içmek cildin sağlıklı bir yapıya sahip olmasında ve kendini korumasında önemli
· Özellikle hamilelik döneminde vücudun hızla büyüyen bölgelerini cilt bakım kremleriyle beslemek hem cildi dinlendiriyor, hem de çatlakların oluşmasını engellemede yardımcı oluyor.