CHP Kuşadası Belediye Başkan Adayı Ömer Günel geçtiğimiz Cuma günü basın toplantısı düzenledi.

Ömer Günel; “Bildiğiniz gibi 18 Aralık 2018 tarihinde Parti Meclisi kararı ile partimizin Kuşadası Belediye Başkanı Adayı olarak belirlendim. Daha önceki süreçte 13 diğer aday adayı arkadaşımızla bir yarış içine girdik. Oy birliği ile örgütümüz benim adaylığımı onayladı.  İşte bugün, bu sıfatla karşınızdayım. Ben bugün çok konuşmak niyetinde değilim. Birkaç cümle konuştuktan sonra sözü siz değerli basın mensuplarına vermek istiyorum. Basın toplantısının sizin sorularınızla şekillenmesini istiyorum. Bu toplantının amacı sizler sayesinde kamuoyunu doğru bilgilendirmektir. Bundan sonraki süreçte de basınla çok yakın ilişki içinde olacağız. Bir basın bürosu oluşturuyoruz, bu sayede istisnasız tüm basın mensubu arkadaşlarımız bizden bültenlerimizi alacaktır. Artık sık sık bir araya geleceğimizi de buradan söylemek isterim. Belki biraz beklenenin dışında bir siyasetçi formatı çizebilirim. Bu aşamadan sonra sözü size bırakmak istiyorum. Projelerle ilgili konulara pek girmeyeceğim, proje tanıtımımızı daha sonra Sayın Özlem Çerçioğlu ile birlikte yapacağız. Sayın Özlem Çerçioğlu ile tam bir uyum beklentim var, sistemimizi de öyle kuracağız. Buradan şu müjdeyi vermek isterim. Aday adayı olan arkadaşımız Evrim Karakoz bizim meclis listemizde yer alacaktır. Büyükşehir ile daha sağlıklı ilişkiyi bu yolla sağlayacağımızı düşünüyoruz”.

Kısa kısa sorular ve yanıtlar;

Örgüt;

-“Arkadaşlar 18 Aralık’ta atamamız yapıldı, ayağımın tozuyla eve değil, İlçe örgütümüze gittim. İlçe başkanım ve yönetici arkadaşlarla bir toplantı yaptık. Geçmişte ne olduğu ile ilgilenmiyorum, yarına bakıyorum, dedim. Ben sizinle çalışmaya hazırım, siz benimle çalışmaya hazır mısınız, dedim. O günden bu güne onların aksiyon almasını bekliyorum. Şu ana kadar beklediğim yaklaşımı, beklediğim örgüt davranışını görmedim. Ancak burada örgüt içini ve örgüt yapısını tartışmaya açmaya niyetim yok. O yüzden önümüzdeki günlerde bu konunun çözüleceğini düşünüyorum. İl Başkanım konunu takipçisi, süreci iyi yönetiyor, çok tecrübeli bir İl Başkanımız var. Ama benim arzum şu arkadaşlar, 31 Mart’ta rekor oyla bu seçimi kazanmak. Bu seçimin önünde hiçbir şeyin engel olmasını arzu etmiyorum. Tam tersine bu sürecin önünü açabilecek, bu sürecin sonuna kadar destekçisi olabilecek bir yapı istiyorum. Bu yapı gerek örgütümde, gerek sokakta, gerekse ekibimizde olmalı. Çünkü bu sen ben davası değil, bu CHP davası, bu Kuşadası kentinin davası, bu Cumhuriyet davasıdır. Burada hiç kimse kendi beklentisiyle, kendi egosuyla, kendi gelecek kaygısıyla bu süreci götüremez, götürmemelidir. Bu konuda herkesin kendi üzerine düşeni yapacağına inanıyorum”.

Özer Kayalı;

-“18’inde Parti Meclisi kararı çıktığı saatte ben Ankara’da Genel Merkezdeydim. Özer Bey aradı, beni tebrik etti. Teşekkür ettim ve gerçekten aramasından mutlu oldum. Kendisinin bilgi ve birikimine ihtiyacım olduğunu, yaptıklarının üzerine kendi yapacaklarımızı ekleyip Kuşadası’nı daha ileri taşımak istediğini söyledim. Kuşadası’na birlikte hizmet edelim dedim. Tabi ki dedi ve Kuşadası’na geldim. Kendisini geçen hafta aradım, randevu talep ettim. Hem ziyaret etmek için, hem de söylediklerimin altını çizmek için. Randevuma hala cevap bekliyorum, umuyorum ki önümüzdeki günlerde cevap verecektir”.

Adalılık;

-“Arkadaşlar, adalı olmak veya olmamak, bu konu tartışılması oldukça tehlikeli bir konu. Açıkçası tartışmaktan da hoşlandığım bir konu değil. Sebebi şu; Kuşadası’nda 120.000 nüfus var. Türkiye’nin 81 ilinden yüzlerce insan yaşıyor. Artık ben adalılıktan ziyade Kuşadalılığın önemli olduğunu düşünüyorum. Kuşadası’nda kim taşın altına elini sokuyorsa, Kuşadası’na kim hizmet etmek niyetinde ise benim için çok kıymetlidir. Burada artık insanları kişileri diline, dinine, yaşadığı yere, doğduğu yere göre ayırmak her şeyden önce insan olmanın gerektirdiği bir şey değildir. Daha da önemlisi CHP’nin ilkeleri bu anlayışı tamamıyla reddeden, sosyal bakışı çok net olan bir partidir. Bu konuda tartışmak tamamıyla suni bir tartışmadır. Bu sesi gür çıkan ama cılız bir tartışmadır. Kuşadası yıllardır hizmet bekliyor. Biz artık hangi hizmeti yapalım, hangi hızla yapalım konusunu konuşurken, bizi bu kısır tartışmalara verecek tek cevabımız var; bunu yapmayın. Bu tartışma bu kente yıllarca zarar verdi ve vermeye devam edecektir. Buna izin veren ben olmayacağım. Kuşadası’na dün gelen, ama Kuşadası’nda yaşama isteği olan herkes Kuşadalıdır. Biz insanları ayırmaya kalkarsak, yaşadığı yıllara göre daha fazla Kuşadalı, daha az Kuşadalı diye bir ayrıma mı gideceğiz? O insanlara hizmeti bu ayrıma göre mi götüreceğiz? Benim 16 yıldır sokakta gezmediğim ev, sıkmadığım el kalmadı. Ben Kuşadası halkının tercihi olarak karşınızdayım. Dolayısıyla bu tartışmalara benim kendi kimliğim son vermiştir. Kuşadası’nın tercihi artık bu değildir. Kuşadası’nın tercihi, kendisine hizmet edecek, kendisine emek verecek, samimiyetle çalışacak insanlardır. Bugün beni tercih etmiştir, yarın Tokatlıyı, öbür gün başka bir yerliyi. Bu artık tartışma konusu olmamalı. Benim oğlumun ismi Ada, Kuşadası doğumlu, ne yapacağız şimdi, benim oğlum adalı değil mi? Bu tartışmalara girmiyoruz. Bizim derdimiz belli, biz önümüze bakıyoruz. Bu tartışmalara girecek rakibime girmemesini öneriyorum. Bu tartışmalardan Kuşadası zarar görür. Biz işimize, yarınlara bakalım”.

Arya;

-“Arkadaşlar, Arya konusundan benim ya da yakınımda bulunan kimsenin ağzından kapatacağız, işçileri çıkaracağız diye bir beyanat çıkmadı, çıkamaz. Beni yakından tanıyanlar bilir, her zaman emekten yana olmuşumdur. Emek veren insanın ekmeğine engel olmamışımdır. Emek veren insanın önünü açmak için çaba sarf etmişimdir. Ben alın teriyle çalışan, emeği ile çalışan hiçbir arkadaşımın önünde engel değilim, kimsenin ekmeğine engel değilim. Ben emek emek gelen bir kardeşiniz olarak emeğin ne olduğunu en iyi bilenlerdenim. Arya’da ya da başka bir yerde çalışan hiçbir arkadaşımızın ekmeğine engel olmam, olmayacağımın da buradan sözünü veririm. Kaldı ki Genel Başkanımızın bize bu konuda talimatı var. Asgari ücret 2.200 TL olacak ve kimseyi işten çıkarmayacaksınız, diyor. Bu talimat ne gerektiriyorsa onu yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kuşadası küçük bir yer, herkes birbirini biliyor, tanıyor, buradaki emeği ile çalışan ekmeği ile işiyle bir sorunumuz yok. Tam tersine daha fazla istihdamı nasıl yaratabilir, bunun hesabını yapıyoruz. Kaldı ki Arya verimli bir şirkettir. Verimli çalıştırıldığında katma değer yaratabilecek potansiyele sahiptir”.

Ekip;

-“Benden daha kalabalık gezen var mı? Alanda kalabalık çalışıyoruz. Startımızı İki Oluklu Mahallesinden verdik. O gün 50 kişilik bir ekip vardı. Ben şuna dikkat ediyorum, gittiğim yerde kimi ziyaret amacındaysam o dokuya uygun arkadaşlarımla ve sayıyı çok artırmadan gitmek istiyorum. Amacım oraya gittiğimde samimi ilişki kurmak, kendimizi anlatmak, yapacaklarımızı anlatmak ve ikna etmek. Çok kalabalık gittiğinizde halkta bir endişe yaratabiliyorsunuz. Buna büyük özen gösteriyorum. Belediye kadrosu için ise daha erken. Mart başına kadar vaktimiz var. Ben olabildiğince Kuşadası’nın sesini duyurabilecek geniş tabanlı bir meclis kadrosu oluşturmak istiyorum. Elbette bunca yol yürümüş ekibimizden kadromuza girecekler olacaktır. Ama bu konuda kimseye önceden verilmiş bir sözüm yoktur. Adaylık görevimi aldıktan sonra toplumun tüm kesimi ile ilişki kurup onların güvenini almak, her insanın kendinin temsil edildiğini düşündüğü bir kadro kurmak amacındayım. Olabildiğince genç, dinamik, enerjik, Kuşadası’na her gün en az 12 saatini verebilecek ve yeni yüzlerle yola devam etmek istiyoruz. Bize öneri geldiğinde bu niteliklere uygun arkadaşları tercih edeceğimi de söylemek isterim. Ben tüm kadromuzla birlikte günün 24 saati Kuşadası’na hizmet etmek istiyorum”.

Adaylık iptali;

-“Belli çevrelerin böyle bir manipülasyonu var. Bugün Parti Meclisi bir karar alacak ve benim adaylığımın alınacağını ve başkasına verileceğini söylüyorlar. Buna ben şu cevabı veriyorum, bekleyip göreceğiz.

Hisler;

-“16 yıl gerçekten uzun bir zaman. O zaman oğlum bir yaşındaydı, şimdi Ada 17 yaşında. Zor, uzun, dikenli, bol çakıllı, çok engebeli bir yoldu. Acısı da oldu, tatlısı da oldu. Kolay oldu diyemem, gerçekten zor bir yolculuk oldu ama ben hep şuna inandım; ben doğru bildiğim şeyi hedefliyorum, hedeflediğim amaçla ilgili doğru kişiyim. Ben bunu doğru anlatır, doğru ifade edersem, amacımı anlatırsam, kentle ilgili hassasiyetlerimi anlatırsam, git gide çoğalırız diye düşünmüştüm 16 yıl önce. Bu yolculuğa ben iki üç kişi çıkanlardanım. Ama daha sonra fikirlerime karşılık buldum, Kuşadası halkının teveccühü her gün gelişti, kıymetli hale geldi. Benimle ilgili söylenmedik, atılmadık iftira kalmadı. Bunların hepsini sabırla, sakinlikle yanıtladım. Bu yolculuğun sonunda ilişkilerimizi büyüttük, bizi yanlış tanıyanları doğru bilgilendirdik. Kimse ile kavga etmemek için çok büyük özen gösterdik. İşte bugün buradayız. Siyaset insanı olgunlaştırıyor, gerçekten bambaşka bir yolculuk siyaset. Genç arkadaşlarıma uğraşın, asla vazgeçmeyin, sabır gösterin diyorum. Bu işte sabır göstermeden kolay gelenler kolay gidiyorlar. Sabır gösteriyorsan, emekle geliyorsan, hangi bedelleri ödediğinin farkındaysan, aldığın sorumluluğun da farkına varıyorsun ve bunun için gerekeni yapmaya hazır hale geliyorsun. Güzel bir Kuşadası için, güçlü bir Kuşadası için bu16 yıl feda olsun. İyi ki vermişim, iyi ki bu sabrı göstermişim. İnşallah 31 Mart’ta da rekor oyla seçimi kazanacağız”.

İttifak;

-“İyi Parti ile ittifak aşağı yukarı tamamlanmak üzere. İttifak koşulları her yerde farklı değerlendirilmekte. Aydın’da farklı, Balıkesir’de farklı. Açıkçası ittifak ile ilgili ne karar alınırsa uyacağız. İyi Parti içinde Hayati başkanı, Yönetim Kurulu üyelerini tanıyorum. Süreç içerisinde iletişimimiz hiç kesilmedi. Başkanı ziyaret etmedim ama en kısa sürede ziyaret edeceğim. İttifak bittikten sonra daha somut konuşmak için bekledim. Ziyaret etmemek için hiçbir nedenim yok, Hayati başkanı sever sayarım. Onun da benimle ilgili aynı duyguları taşıdığını biliyorum. İttifakın uygulanması konusunda hiçbir sıkıntı yaşamayız. Ne deniyorsa fazlasını yapar, eksiğini yapmayız. Bu konuda en ufak bir sıkıntımız olmaz”.

Turizm;

-“Turizm ile ilgili projelerin tanıtımını bugün yapma niyetinde değilim ama şöyle bir çerçeve çizebilirim. Bir insan Kuşadası’na niye gider? Bizim amacımız, “Kuşadası’na gitmeliyiz” fikrini insanlarda oluşturabilmek. Altyapısı, arıtması, her şeyiyle kentimizi turizme hazırlamalıyız. Örneğin, arıtması gecikmiş bir kentimiz var. Arıtma sistemini Şubat ayı içerisinde Özlem Başkanla birlikte açacağız. Kent uzun zamandır hizmet almıyor, temizlik, küçük tadilatlar, düzenlemeler, yapılamıyor. Çok büyük şeyler hedeflemeye gerek yok. Bazen en kentlinin küçük ihtiyaçlarını bile karşılamak fark yaratıyor. Zaten doğası ile lokasyonu ile Kuşadası güzel bir yer, çirkinleştiren bizleriz. Çirkinleştiren unsurları hızla ortadan kaldıracağız. Denizimize, çevremize sahip çıkacağız. Geçen dönen yasal engeller nedeniyle tamamlanmayan sahil düzenlemesini bu yıl hizmete sokacağız. Turist önce sahile geliyor, ilk sahile bakıyor çünkü. Ulusal politikalar nedeniyle sekteye uğrayan gemi turizmini de canlandırmak için her şeyi de yapacağız. Turist buraya, Efes’e, Meryem Ana’ya geliyor, gelmesi için gerekli malzememiz var, bizim için önemli olan turisti burada memnun edebilmek. Biz turisti memnun edemiyoruz. Alaçatı, Bodrum, neden bu seviyeye geldi? Sizlerin desteği ile doğru hamleler ile turizm kenti olduğumuzu asla unutmadan en küçük yatırımlardan en büyüklerine hızla yürüyeceğiz. Altın Güvercin Festivali büyük bir iş, büyük bir marka, bu festivalin çerçevesini çok daha genişleterek yapacağız. Sokak müzisyenleri festivali yapacağız. Cıvıl cıvıl bir Kuşadası yaratacağız. Artık Kuşadası güzel haberlerle anılan bir kente dönüşecek”.

Borç;

-“Kuşadası’nın 750 kadar kiralık mülkü var. Türkiye’nin en zengin belediyelerinden birisiyiz. Ben bu kaynakların doğru kullanıldığını düşünmüyorum. Gelir artırıcı çalışmalar yapacağız. Dedikoduya kapılmadan kent için doğru şeylerin yapılması lazım. Hızla bu borç yükünü azaltmamız lazım. Bu borç yükü azaltılmadığı sürece yatırım yapmamız imkânsız, zaten devlet buna izin vermiyor. Bundan bizim kurtulmamız lazım. Belediye başkanımızla görüşme sebeplerimizden birisi de bu. Onların bu konudaki bilgilerinden faydalanmak isteriz. Kuşadası bu borcun rahatlıkla altından kalkma potansiyeline sahip. Gelir artırıcı konularda sizlerle yapmadan önce bilgilendirici toplantılar yapacağız”.

omer-gunel-002.jpg

Gençlik;

-“Gençlik için bir konuyu söyleyeyim. Kegev Tesisleri olarak bilinen yer var, oraya çocuk ve gençlik merkezi yapmak istiyoruz. Tabi spor merkezi olarak yapılabilecek çok büyük bir alan değil. Ayrılmış spor alanlarının üzerlerine gereken tesisleri en kısa sürede yapacağız. Özellikle çok amaçlı kullanımı olanları tercih edeceğiz. Belediye olarak yatırımlarımızda yap işlet devret modelini işletmek istiyoruz. Kurallarını doğru koyup şeffaflaştırdığınız zaman her şey el birliği ile yapılabilir. Amatör kulüplerin tamamına belediye olarak gereken desteği vereceğiz. Antalya’ya spor amaçlı giden turistin %5’ini buraya çekebilirsek ihya oluruz. Bunun için tesis yatırımı yapmak veya yaptırmak zorundayız. Kongre merkezinin elektrikleri kesik, kapısı kilitli. Burayı aktif hale getirmeliyiz. Ben bu konularda cesur, atak ve ilk adımı atan bir belediye başkanı olacağım konusunda burada sizlere söz veriyorum”.  

  Basın;

-“Burada istisnasız tüm basın mensubu arkadaşlarımız var. Bir iki kişi dışında herkesi çağırdık. Sebebi de, cemiyet başkanımızın dediği gibi basın mensubu sorumluluğunda, basın mensubu ahlakında davranmadıkları tescilli olan arkadaşlarımız şu an burada yoklar. Şeref ve namus üzerine dil uzatıldığı zaman bunun basınla bir ilgisi yoktur diye düşünüyorum. Bakın burada bizi eleştirenler de var, lehimize olduğu kadar aleyhimize yazanlar da var, ama şeref ve namus üzerine iftira atanlar yoklar. Benim eleştiriye çok açık olduğumu hepiniz bilirsiniz. Şerefe yönelik ağır hakaret içeren cümleler kullanılmadığı sürece ben bütün eleştirilere açığım. Siyasetçinin pozisyonu gereği eleştirilmesi kadar doğal bir şey yok. Ama bu eleştirilerin bir amacı olsun. Amaç kente hizmet etmek olsun, amaç doğruyu bulmak olsun. Biz ne yaparsak yapalım siz yazmazsanız bizim dilsiz bir adamdan farkımız olmaz. Ben harikalar yaratayım, siz yazmadıktan sonra bir anlamı yok. Ben bu ilişkiyi samimiyet çerçevesinde kurmak için bugün bir başlangıç yapmak niyetindeydim. Sağ olun, hepiniz geldiniz.  Bundan sonrada bu ilişki samimiyet çerçevesinde, dürüstlük ve doğruluk içerisinde sürecektir. Benden yana bundan emin olabilirsiniz. Benim ricam, biz küçük bir kentte yaşıyoruz, bir iddia ortaya konduğunda lütfen gerçekliğini araştırın. Övgülerden çok hoşlanmam, sizden sadece olanı ve doğruyu yazmanızı istiyorum. Birilerinin sözü, birilerinin kırbacı olmayın, doğrudan yana olun”.

Güzel bir Kuşadası için, güçlü bir Kuşadası için Ömer Günel.

Eğer dürüst yaşamışsak, nasıl öleceğimizi düşünmemize hiç gerek kalmaz. (Robert Burns) 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!