Düzenlediği basın toplantısında (02 Mayıs) Başkan Ömer Günel Kuşadası Belediyesi’ndeki son durumu ve göreve başladıktan sonraki 25 günlük icraatını kamuoyuyla paylaştı.

Ömer Günel adaylık sürecinde bir keresinde gizliliğin yol açabileceği yanlış algıların önüne geçmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına düzenli basınla buluşmanın başkan olduktan sonra da devam edeceği sözünü vermişti.

Son 2 Mayıs’taki “Nasıl bir belediye devraldığı” konulu toplantı aslında seçim öncesi verilen o sözün yerine getirilmesiydi.

Ömer Günel adaylık sürecinde gördüğümüz düşüncelerini ama’sız, net ifade edebilen, şeffaflığa önem veren siyasetçi tavrını bu toplantıda da gösterdi.

Kuşadası Belediyesinin ödemek zorunda olduğu 320 milyon TL borcu olduğunu söylerken selefini kötülemekten sakınmakla, enkaz mazeretine sığınmaya tenezzül etmemekle katılanlarda Ömer Günel farklı bir başkan olacağı izlenimi uyandırdı.

Özer Kayalı adını anmadan temiz bir sayfa açmak adına önceki dönemi bir rapora bağlamak için gerekli girişimlerde bulunduklarını söylemesi de dikkatlerden kaçmadı.

Borçtan kaynaklı zor koşullara rağmen sözünü verdiği yatırımları ama tasarruf yoluyla ama kiraları güncellemekten doğacak ilave gelirlerle ama büyükşehirden sağlanacak imkânlarla ama yap-işlet devret yöntemiyle gerçekleştireceklerinin altını çizdi.

Bunları yaparken de yeni borçlanma yoluna gitmeyi düşünmediklerini, isteseler bile bu koşullarda belediyeye borç vermeye gönüllü banka olmadığını da sözlerine ekledi.

Basına dağıtılan metindeki “617 Personel A.Ş” çalışanının mart, nisan maaşlarını henüz alamadığı bilgisinden katılımcılar Kuşadası Belediyesinin batma noktasına geldiği sonucunu çıkardı.

Belediyelerde maaşları ödeyemeyecek derecedeki parasızlığın temelinde kanuni sınırın çok üzerinde personel istihdamı vardır. Mesela Kuşadası Belediyesinde Ömer Günel’in sınırın hayli üzerindeyiz dediği bu rakam 1164’dür.

Buna rağmen o bu aşamada kimsenin görevine son vermeyi düşünmediklerini söyledi.

Bu arada fazlalığa rağmen yeni başvuruların da devam ettiğini, eskisiyle yenisiyle başvuru sahipleriyle ilgili belediye bünyesinde oluşturulan “CV havuzundan” işsizleri ihtiyacı olan firma, kurum ve kuruluşları buluşturduklarını ancak bu şekilde onlara yardımcı olabildiklerini dile getirdi.

Bu şekil bir çözüm şekli diğer belediyelere de örnek olabilir.

Peki, Ömer Günel’in sözünü ettiği önceki dönemi inceleyen denetmenler düzenleyecekleri “Durum Tespit Raporunda” çalışan personel kanuni sınır yüzde 30’un üzerindedir, kamu zararının tazmini konusunda gereği yapılsın maddesi yer alırsa ne olacak?

Oldukça hassas bu konu sadece Kuşadası için değil bütün belediyeler için geçerli, başkanların “ocağına incir diken” bir meseledir.

Başkanların en fazla başını yakan, malını, mülkünü sattıran, görev sonrasında maaşına haciz koyduran fazla personel istihdamından doğan kamu zararıdır.

Bunu bildikleri halde belediye başkanları seçim kazanmada ondan daha etkili bir araç bulunamadığı için personel alımından vazgeçemez.

Oysa yasa nüfusu on binin üzerinde olan belediyelerin personel harcamaları bir önceki bütçenin yüzde 30’nu,on binin altındakilerin ise yüzde 40’nı geçemez, der.

O nedenle Sayıştay müfettişlerinin Kuşadası Belediyesi için hazırlayacağı “Durum Tespit Raporu’nda” fazla personel istihdamına son verilsin şeklinde bir madde yer alacak olursa Ömer Günel personel çıkarmak zorunda kalabilir.

Yoksa ileride doğacak kamu zararından doğacak zimmeti peşinen kabullenmiş olur.

Ömer Günel ayrıca “senin sorumluluk alanındı”, “benim sorumluluk alanımdı”, demeksizin büyükşehirle iş birliği sonucu Kuşadası’nı turizm sezonuna hazır hale getirdiklerini söyledi.

O sözler bize geçen haftaki (29 Nisan) yazımızın bitiş cümlesini hatırlattı.

“Özlem Çerçioğlu bu devrin özel şartlarına uyan herkesle barışık bir başkan mı olacak yoksa eski alışkanlığın bir devamı kavga için ama içten ama dıştan yeni aktörler mi bulacak?”

Nedeni de geçen beş yıllık sürede Özlem Çerçioğlu’nun ilçe belediyeleri ile paydaş olmanın gerektirdiği şekilde sorumluluk alanları dışında yardımlaştıklarını görmeye alışık olmamamızdır.

Kuşadası’ndaki büyükşehir ilçe belediyesi arasındaki bu hizmet odaklı yardımlaşma parti ayrımı gözetmeksizin diğer ilçe belediyelerini de içine alacak şekilde yaygınlaşacak mı, göreceğiz.

Sonuç olarak belediye borçları, personel fazlalığı gibi dertler sadece Ömer Günel’in değil diğer başkanların da en başta belen başağrısıdır.

Ömer Günel basın toplantısında bu dertleri açık, seçik dile getirmekle bütün ilçe belediye başkanlarının da duygularına tercüman olmuş oldu.

Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!