Annesinin de ölümüne neden olan genetik hastalığının kanında pıhtılaşma yapma riskini göze alarak doğum yapan genç işkadını Ezgi Beysel bebeğini kucağına aldıktan bir hafta sonra hayatını kaybetti.

İlaç sektörünün başarılı isimlerinden Ezgi Beysel, kızı Defne'yi kucağına aldıktan bir hafta sonra aniden hayatını kaybetti. Genç kadını kızından, onu yıllar önce annesinden koparan genetik hastalık ayırdı. Beysel, doğum sonrası gelişen akciğer embolisine yenik düştü. Henüz 10 yaşındayken annesini bir ameliyat sonrası gelişen emboli nedeniyle kaybeden Ezgi Beysel'in de aynı kaderi paylaşması, herkesi yasa boğdu.

CHIRAC'A TERCÜME
Babası ve teyzeleri tarafından büyütülen Ezgi Beysel, 1999'da Notre Dame De Sion Lisesi'nden mezun oldu. Ardından Galatasaray Üniversitesi'ne giren genç kadın öğrencilik hayatını başarılarla süsledi. İstanbul'da, 2004'te gerçekleşen Nato Zirvesi'nde; dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a ve heyetine tercümanlık yaptı. Beysel yine 2004'te Galatasaray Üniversitesi'nden mezun olup ilaç sektöründe çalışmaya başladı. Önce Wyeth İlaçları'nda çalışmaya başlayan Beysel ardından Novartis'te hastane antibiyotikleri alanında ürün müdürlüğüne yükseldi.

SON ANA KADAR...
Ancak 10 yaşındayken kaybettiği annesi gibi başka aile üyelerinde de benzer emboli vakaları gelişmişti. Bunun üzerine detaylı tarama yaptıran Beysel'in kalıtımsal hastalığı ortaya çıktı. Genç kadın genetik kodlarındaki bir protein eksikliği nedeniyle kanında ani pıhtılaşma riski taşıyordu. Bu ani pıhtılaşma riskini ise ameliyat, kaza gibi kanamalı durumlar tetikliyordu. Ezgi Beysel 2007'de, üniversitede tanıştığı ve finans alanında çalışan Murat Beysel ile hayatını birleştirdi. Çocuk özlemiyle yanıp tutuşan 30 yaşındaki Beysel, genetik hastalığını göze alıp hamile kaldıktan sonra hematolog kontrolüne girdi.

Ailesinde yaşanan vakalar sonucu tedbir olarak düzenli biçimde kan sulandırıcı iğne olan genç kadın keyifli bir hamilelik dönemi geçirdi, doğuma 1 ay kalana kadar çalıştı. 9 Mart günü doğuma giren Beysel, küçük kızı Defne'yi kucağına aldı; her ikisi de çok sağlıklıydı. Doğumdan bir gün sonra eve dönen genç kadın ve kızı için her şey yolunda gidiyordu. İlaçlarını kullanmaya devam eden Beysel, 16 Mart'ta geceyarısı aniden fenalaştı. Evde ilk müdahalesi yapılan ancak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden genç kadına akciğer embolisi teşhisi kondu. Yani vücudunda oluşan kan pıhtısı akciğer damarlarından birinin tıkanmasına sebep olmuş, genç kadını yıllar önce annesinden ayıran hastalık bu kez onu yavrusundan ayırmıştı.

ADINI ANNESİ KOYDU
Eşinin yasını tutan boğulan Murat Beysel, "Ezgi, ailesindeki emboli vakaları sonrası tetkikten geçmişti ve hamileliğinden itibaren koruyucu iğne oluyordu. Ancak bu ilaçlar riski sıfıra indirmiyor" dedi. Eşinin çocuk doğurmayı çok istediğini belirten Beysel, "Kızım Defne'nin adını o koydu. Defne için hazırlıkların tamamını bitirmemiştik. Şimdi Defne'yi onun ailesiyle birlikte büyüteceğiz" diye konuştu.

EMBOLİ: TANI KONULAMAYAN SİNSİ HASTALIK
Damarlarda normal olarak bulunmaması gereken değişik boyutlardaki yabancı maddelerin, kan yoluyla taşınarak ince bir damarı tıkaması emboli olarak bilinir. Bunun sonucunda tıkanan damarın beslediği bölgeler kansız kalır. Akciğer embolisi ise akciğer atardamarı veya dallarından pıhtı, hava, kemik iliği, amniyotik sıvı, yağ veya enjekte edilen maddelerle tıkanması sonucu ortaya çıkan klinik tablodur. Akciğer embolisi sık oluşan ancak zor teşhis edilen bir hastalıktır. ABD'de yılda 500 binden fazla akciğer embolisi oluşmakta ancak olguların yarısından çoğuna tanı konulamamaktadır. Hastaların yüzde 21'i tanı konulamadığından kaybedilmektedir. Genetik faktörler birincil risk taşır.

sabah