Burası Tel Aviv. İsrail'in başkenti. Aslında İsrail'e göre başkent Kudüs. Ama dünya, Kudüs'ü henüz İsrail'in başkenti olarak tanımadı.

Tel Aviv'de hayat her zamanki gibi sürüyor. 24 saat uyumayan kentlerden biri. Akdeniz havası hakim ve yazdan kalma günler yaşanıyor. Plajlar hala sevgililerin buluşma yeri. Barlar, kafeler dolup taşıyor. Oysa neredeyse her aileden birileri, hem de kadın erkek demeden (İsrail'de kadınlar da askerlik yapıyor) sadece 60 kilometre ötede ya da yaklaşık bir sat mesafede ölüm kusuyor.

İSRAİL HALKININ YÜZDE 94'Ü OPERASYONU DESTEKLİYOR

Ama İsrailliler için normal yaşam aynen devam ediyor.

Tel-Aviv Üniversitesi tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasına göre İsrail halkının yüzde 94'ü bu saldırıları destekliyor.

SAVAŞ HUKUKUYLA DA ALAY EDİYORLAR

Bir saat mesafede bulunan Gazze'de, BM bile "Ölüm tahamül edilemez bir hale geldi" diyerek, İsrail'i, saldırılarını durdurmaya çağırdı.

SAVAŞLARDA GÖSTERE GÖSTERE HASTANE VURULMADI

Dün, BM'nin medya merkezini ve en az 500 kişinin bulunduğu bir hastaneyi vurarak dünya tarihinde bir ilke imza atan İsrail duracak gibi değil.

Hastane bombalamak her türlü insani kurala aykırı. Hiçbir savaşta bu böylesine göstere göstere yapılmadı.

YARALI FİLİSTİNLİLERİN FOTOĞRAFLARINI YAYINLAYAMIYORUZ


Son verilere göre ölü sayısı 1100'ü geçti.

Üstelik İsrail'in kullandığı, fosfor bombaları ve diğer bazı silahlar da şaibeli. Bölgeden gelen fotoğraflar yayınlanamayacak kadar korkunç. Özellikle bir silahtan söz ediliyor. Düştüğünde parçacıklara ayrılan ve insan bedenini ikiye bölen bir silah. Gazze moglarında yarım yarım olmuş bedenlerin çokluğu dikkat çekiyor.

AVRUPA PARLAMENTOSU: "İSRAİL, ULUSLARARASI İNSANİ HAKLARI İHLAL EDİYOR"


Avrupa Parlamentosu'nda dün kabul edilen kararda, İsrail'e sert eleştiriler yöneltilidi. İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistin halkına yönelik "toplu cezalandırma" politikasıyla "uluslararası insani hakları" ihlal ettiği bildirildi.

Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi gruplar tarafından ortak hazırlanan ve oy birliğiyle kabul edilen kararda, "İsrail'in Gazze Şeridi'nde uyguladığı ambargonun, toplu cezalandırma olduğu ve bunun uluslararası hukuka aykırı olduğu" vurgulandı.

Kararda, İsrail'in uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi istendi.

Derhal ve sürekli bir ateşkes çağrısı yapılan kararda, bölgede ateşkesin ve güvenliğin sağlanması için yetki alanı açıkça belirlenmiş çokuluslu bir gücün oluşturulması talep edildi.

AB'NİN KARARI BİR PARÇA KAĞIT OLARAK KALDI

Kararda, AB'nin bu krizde birliktelik içinde hareket etmesi gerektiği vurgulandı.

Avrupa Parlamentosu'ndaki bazı üyelerin taleplerine rağmen kararda AB-İsrail ilişkilerine atıfta bulunulmadı.

AB üyesi bazı parlamenterler, kararda, saldırılar yüzünden İsrail ve AB arasındaki ortaklık müzakerelerinin dondurulmasını talep etmişti.

Gazze'de sivil halkın karşılaştığı acılardan Avrupa Parlamentosu'nun "şoka" uğradığı ifade edilen kararda, özellikle BM ve sivil halka yönelik saldırılar kınandı.

Kararda ayrıca, İsrail'den insani yardımları halka ulaşmasını garanti etmesi istendi.

Ama bütün bunlar, yazılı bir parça kağıt olmaktan öteye gidemedi.

Hürriyet