İntihar ettikleri öne sürülen iki ırkçı gencin, kendilerini yakmadan önceki son görüntüleri de Alman basını tarafından yayınlandı.

'Dönerci cinayetleri' ile ortaya çıkan istihbarat skandalı Almanya'da giderek büyürken cinayetleri işledikleri öne sürülen, polis kendilerini bulmasın diye yaşadıkları karavanı yakarak intihar ettikleri belirtilen iki neo-nazi'nin ölmeden önceki son görüntüleri Alman basını tarafından yayınlandı. Altı yıl içinde 8 Türk ve bir Yunan'ın öldürülmesi olayında rol aldıkları belirtilen iki kişinin, "intihar" etmeden hemen önce, "ölüm listesindeki" diğer isimlerin "ortadan kaldırılmasını" finanse etmek için banka soydukları, ancak polis izlerini bulunca kaldıkları yerde kendilerini ateşe verdikleri öne sürülüyordu. Seri katillerin ölmeden 3 saat önce çekilmiş görüntülerinde 34 yaşındaki Uwe Böhnhardt bir kar maskeri takarken, profesör çocuğu Uwe Mundlos'un yüzünde bir çeşit gorilla maskesi var.

ÇOĞU TÜRK VE MÜSLÜMAN

Böhnhardt ve Mundlos'la birlikte hareket eden 36 yaşındaki kadın Beate Zschaepe ise Almanya'nın Köln kentinde gözaltında tutuluyor ancak cinayetler konusundaki sessizliğini koruyor. Alman polisinin katillerin evinde ele geçirdiği 88 kişilik ölüm listesinde ise kimlerin olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Çoğunluğu Türk ve Müslümanlardan oluşan listede Türkiye'nin Münih Konsolosluğu ve Thüringen'dei bazı Türk politikacılar var. Alman Yeşiller Partisi üyelerinin de yer aldığı listede Merkel'in partisinden Hans Peter de yer alıyor. Peter ve Yeşiller Partisinden Jerzy Montag listede yer aldıklarını öğrendiklerinde şok olduklarını açıkladı. Bu isimler partilerinin Münih temsilcileri.

Öte yandan cinayetlerin arkasında sadece, ölen kişilerin üyesi olduğu Nasyonal Sosyalit Yeraltı Grubu (NPD) yer almıyor. Alman iç istihbarat teşkilatı olan Anayasayı Koruma Dairesi mensuplarının da aşırı sağ gruplara katkı sunduğu iddia ediliyor. Kölner Stadt Anzeiger gazetesi, "NPD içinde 100 civarında Anayasayı Koruma Dairesi mensubu aktif." diye yazdı. Basın ölen katillerin evlerinde sadece Alman ajanlarına verilen pasaportlar bulunduğu yazmış, bunun üzerinde "istihbarat skandalı" patlak vermişti. Skandala tepkiler ise büyüyor. Bunlardan en ilginç olanı Alman Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sigmar Gabriel'e ait: 'Eğer bu cinayetler bir İslam örgütü tarafından yapılsaydı ve ölenler Alman olsaydı, tüm caddeler kapatılır, helikopterlerle, devletin tüm birimleri en yüksek mertebede harekete geçirilirdi. Bunun üzerinde düşünülmesi gerekiyor."

İsmimi görünce şok oldum

Neo-Nazilerin "ölüm listesinde" yer alan Hristiyan Birlik partisi milletvekili Hans-Peter Uhl "şok oldum" derken Yeşiller Partisi'nden Jerzy Montag, "Aşırı sağ katillerin ben ve siyasetçilerden başka arkadaşlarımla da ilgilendiğini şimdi öğrenmek kişisel olarak sıkıcı ve boğucu" dedi. yenişafak