Dip dalda deyince yakın zamanda olan seçimlerden ilk akla gelen 1999 ve 2002 genel seçimleridir.

İlkinde DSP aldığı yüzde 22.19 oy oranıyla 136,bir önceki seçimde baraja takılan MHP de yüzde 17.98 oy oranıyla 129 milletvekili çıkarmıştı..

Asıl dip dalga 3 Kasım 2002’de yaşanmış parlamentoda bir önceki seçimde baraja takılan CHP ve yeni kurulan AK Parti temsil hakkı elde etmiş, gerisi silinmişti.

Bu günden Aydın seçmeninin eğilimleri üzerinden bir partinin veya 1999’daki gibi birkaçı dip dalga gerçekleştirebilir mi sorusu üzerinde akıl yürüteceğiz.

Dip dalga ihtimalini anket şirketlerinin son verilerine göre oranı yüzde 30’ların üzerine çıkan kararsızlar da güçlendiriyor.

Diğer partilerdeki kırgın, küskünler de varsa da kararsız sayısındaki bu artışa bir neden de AK Parti oylarındaki son zamanlardaki düşüştür.

İktidar AK Parti’yi anladık, iktidar olan yıpranır peki, CHP’deki kayba ne demeli?

O cephedeki kararsızlar da CHP’li belediyelerin hizmetlerinden memnun olmayanlar ve partilerinin halktan ya da örgütten koptuğuna inananlar olmalı.   

Olası bir seçimde dip dalga ihtimalinin nabzını yokladığımız hem yüksek oranda Aydın seçmeninde de karşılığı var.

Peki, vatandaşın dip dalgaya sebep gösterdiği şikayetleri ana başlıklarıyla nelerdir?

Şikâyete konu ilk gerekçe geçim darlığı ikincisi siyasi partilerin git gide milleti siyasetin dışına itmesi… Siyasetin Ankara merkezli hale gelmesi…

Pandemi çiftçisinden esnafına, nakliyecisinden kahvecisine, kırtasiyecisinden kantincisine kadar bütün sektörlerin tamamını vurdu.

Bir çiftçinin deyişiyle bu gün yama yırtığa denk gelmiyor artık. Hangi girdi satın alınıyorsa döviz artışı bahanesiyle fiyatlar iki kat birden artırılıyor.

Devletin mazot, enerji, ilaç, yem ve tohum fiyatlarındaki artış karşısında çiftçiye olan destek primi devede kulak kalıyor ve delik artarak büyüyor.

Pamuk, süt, sebze, meyve satımından elde edilen para banka faizine yetmiyor, gerisini varın siz düşünün…

Aydın aynı zamanda bir emekli kenti… Bir Bağ-Kur emeklisinin 1000 TL’ olan maaşı ancak pandemiyle bin 500 TL’ye çıktı, bu parayla ne alınır da ev geçindirilir?

Okulların açılmaması servisçisinden hostesine, kantincisinden çalışan garsona, kırtasiyecisine kadar oldukça geniş bir kesimi işinden etti..

Peki, Aydın’la birlikte her yer için geçerli bu şikâyetler vaktinde ya da olası bir erken seçimde ülke genelinde bir dip dalgaya neden olabilir mi?

İlk tespitimiz düne göre bu beklenti içinde olanların sayısında pandeminin de etkisiyle Aydın seçmeni ölçü alındığında bu gün gözle görünür bir artışın olduğudur.

Ancak ittifak partileri o dalgayı engellemek için karşı cenahın pozisyonunu bozma konusunda seçime kadar sürecek büyük bir mücadele içindeler.

İkinci tespitimiz de iktidar AK Parti’yle birlikte anket verilerine göre oy kaybeden CHP’nin dip dalga yaratma şansının oldukça zor olduğu yönde…

Şüphesiz buna birinci neden Ankara’da içine kapanan CHP’nin halktan kopukluğu ikincisi de bazı belediyelerden halkın memnuniyetsizliği olmalı.

Kurulması beklenen Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce’nin partileri henüz oluşmadığı için bir seçim öngörüsünde bulunmak tabiatıyla mümkün değil.

İYİ Parti’de yükseliş devam eder mi?

Meral Akşener’in kararlı duruşunun bir sonucu oy grafiğindeki yükseliş bir kazaya yol açmadıkları sürece devam edecek demektir.

Ancak seçime kadar olan pozisyonlarını bozmaya yönelik ittifaklar arası savaşın bolca yaşanacağı süreci iyi yönetemezse Meral Akşener o şansını yitirebilir.

Yeni kurulan Gelecek ve DEVA Partilerine gelince:

İlk kurulan Gelecek Partisi ilk başta milletin pek ilgisini çekmemişti.

Zaman ilerledikçe Ahmet Davutoğlu ve ekibinin iktidara yönelttiği makul ve seviyeli eleştirilerle karasızların dikkatini çekmeyi başarmış görünüyor.

Ancak onları partisine kazandırmada Ahmet Davutoğlu’nun bundan sonraki süreçte sergileyeceği performans belirleyici olacak.

DEVA Partisi’ne dolayısıyla bir ekonomist olmasıyla Ali Babacan’a duyulan ilgi, alaka ilk başlarda Davutoğlu’ndan daha fazlaydı.

Ancak ilk kuruluşun ardından ortaya koyduğu tutukluk hali ve buna bağlı tekrarlar Babacan’ı uzun süre yerinde saydırdı.

Son zamanlardaki kur artışında sergilediği performansla tekrar dikkatleri üzerine çekmeyi başarabildi.

Fakat henüz seçmenin tartısından geçmiş tam not almış değil ama ekonomi çevrelerinin ve gençlerin rol modeli olmada Ali Babacan’ın bütün liderlerin önünde olduğu da bir gerçek.

Onun bu özelliği içinden geçmekte olduğumuz ekonomik darboğazın da yapacağı katkı sonucu onu ve partisi DEVA’yı olası bir seçimde oluşacak dip dalgada öne çıkarıyor.

Yalnız bunları söylerken insanların rıza ölçüleri hakkında bir gerçeğin de yeri gelmişken altını çizmek gerekiyor.

“İnsanların bilinçdışı tarafından yönetilen hislerinin bilinçli rasyonel davranışlarından daha belirleyici olabileceğini ortaya koyuyor.

Bu anlamda siyaset de hislerin yönetilmesi ve yönlendirilmesi mesaisi olarak tanımlanıyor.

Hisler bireylerden kitlelere geçildiğinde çok daha etkili bir amil olarak ortaya çıkıyor.

Büyük hedefler, büyük idealler, büyük haklılık duyguları bireylerin ve kitlelerin somut, maddi ihtiyaçlarının önüne geçebiliyor.

Bu yıllar, on yıllar boyunca devam edebiliyor”.(Alper Görmüş, Serbestiyet,08.10.2020)

Yani yoğurda dönüştüğünü görmeden süte yoğurt dememek gerekiyor.