Notlar ve sınavlar her zaman gerçeği yansıtmasa da hayatı yönlendiren değerlendirmeler arasında yer alıyor. Karne dönemleri her ailede büyük bir heyecan yaratıyor. Karnenin nasıl olacağı önceden bilinse de yine de bu heyecanın yaşanması kaçınılmaz oluyor.

Bu dönemde çocuklarla kurulacak iletişim ise çok önemli. Kötü karnede abartılı tepki vermemek gerektiği gibi iyi karnede de daha kontrollü davranılması gerekiyor. Çünkü her ikisi de çocuğun başarısı üzerinde büyük rol oynuyor. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Arzu Önal, karne gününün çocuk psikolojisinde çok önemli bir yeri olduğunu belirtiyor. Bu dönemde karnedeki notları iyi ya da kötü olan çocukların ailelerine özel önerilerde bulunuyor.

KÖTÜ KARNEDE İYİ DETAYLAR BULMAYA ÇALIŞIN
Çocuğunuz eve kötü karne ile geldiyse içinizden ilk olarak ona bağırmak ya da onu cezalandırmak gelebilir. Fakat unutmayın ki bu dünyanın sonu demek değil. Ustaca davranarak bu durumun üstesinden gelebilirsiniz. İşte kötü karneyi olumluya çevirmenin yolları:
1- Bir adım geri çekilerek olaylara üçüncü bir göz gibi bakabilmeyi deneyin ve durumu başka açılardan değerlendirmeye çalışın.
2- Öncelikle karneyi çocuğunuzla birlikte gözden geçirin.
3- Hangi derslerin sınav ağırlıklı olduğunu sorun. Bazı derslerde sınav notları bazılarında ise ödev ve proje ödevleri daha ağrılıklı olarak değerlendirmeye giriyor. Strateji hatası yapıp yapmadığını öğrenin.
4- Sevdiği dersleri sorun. Bu derslerden başarılı olup olmadığını kontrol edin.
5- Olumlu davranışları ve notları sözel olarak ödüllendirin. İyi bakılırsa karnenin bir yerlerinde olumlu birşeyler mutlaka bulunabiliyor. Devamsızlık gününün az olmasını bile olumlu olarak değerlendirebilirsiniz.
6- Karnenin olumlu yanlarını gördükten sonra olumsuzlukları öfkenizi kontrol altında tutmaya gayret ederek birlikte inceleyin.
7- Eğitim dönemi sırasında ondan beklentilerinizi söyleyin. Zaman zaman çocuklar fazla beklenti içinde olduğunuzu düşünebiliyor ve bu durum derslerinden tamamen uzaklaşmasına neden olabiliyor. Beklentilerinizi onunla paylaşmamanız ise onunla ilgilenmediğiniz ya da ders başarısının önemsiz olduğunu düşündüğünüz anlamına gelebiliyor. Sizin önem vermediğiniz birşeye o da önem vermeyecektir.

İYİ KARNEDE ABARTILI TEPKİLERDEN KAÇININ
Başarılı çocuk, bütün bir yıl boyunca verdiği emeğin karşılığını alabilecek olmanın heyecanını yaşıyor. Ancak yine de karnedeki takdir yeterli olmayabiliyor. Bu durumda ebeynlerinden de hak ettiği takdiri görmek istiyorlar. İyi gelen karne karşısında anne babaların aşağıdaki noktalara özellikle dikkat etmeleri gerekiyor:

1- Çocuğunuzun başarı öyküsünü özetleyin. Dönem dönem yaşadığı hayal kırıklıklarını nasıl aştığını hatırlatın.
2- Notlarından çok, bu yıl neler öğrendiğini geçen yıllara göre bilgi ve deneyim düzeyinde nasıl bir yol katettiğini ve bunun gelecek yıllara olan yansımasından bahsedin.
3- “Zaten bu senin görevin” gibi sert cümleler yerine, “Bir öğrenci olarak üzerine düşen görevleri çok güzel bir şekilde yerine getirdin, tebrik ediyorum, bu bizi de çok mutlu ediyor” demek daha pozitif bir yaklaşım olabiliyor.
4- Aşırı abartılı tepkilerden de kaçının. “Zaten sen dünyanın en zeki, en akıllı, en başarılı çocuğusun, başka türlü bir karne beklenemezdi.” gibi realiteden uzak, abartılı ve beklenti düzeyi çok yüksek söylemlerden kaçının.

ÇOCUĞUNUZU DİNLEYİN
Karne döneminde öfkeyi kontrol edememek ve çocuğu dinlemeyi reddetmek en sık yapılan hatalar arasında yer alıyor. Çocuklar başarısız olmasının birçok nedene bağlayabiliyor. Hatta sizi bile suçlayabiliyor. Çocuğunuzla ilgili ne konu olursa olsun öncelikle mutlaka DİNLEYİN! Sorunun nedenini mutlaka o da biliyordur. Konuşursanız farkındalığının artmasına yardımcı olursunuz. Durum değerlendirmesi yapmak, mevcut sorunları belirlemenizi ve sonraki yıllar için planlama yapabilmenizi sağlıyor.

ZAYIF KARNELİ ÇOCUĞA ÖZEL TÜYO
“Kendime zarar veririm” tarzı tepkiler durumu zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor: Karnesinin kötü geleceğini bilen çocuklar genellikle son ana kadar bekliyor. Hatta karne almayı bile ertelemeye çalışabiliyorlar. Oysaki kaçmak yerine aileleri ile karne gününden önce konuşabilirler. Yaptıkları konuşmada derslerine verdiği önemden bahsedebilirler. Gelecek eğitim dönemi için planlarını yazılı olarak göstermeleri ailelerinin gözünde ne yaptığını bilen, hatasının farkına varmış ve düzeltme için çaba harcamaya hazır olduğu düşüncesinin gelişmesine neden oluyor. Ailelerin esas kızdığı notlar değil, çocuklarının çaba gösterip göstermediği, sorumluluk duygusunu kazanıp kazanmadığıdır. Ağlamak, “Kendime zarar veririm.”, “Beni sevmiyorsunuz.” gibi abartılı tepkiler vermek durumu zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.