Meslek kuruluşları temsilcileri toplantının ardından, alınan kararlarla ilgili bir sonuç bildirgesi açıkladı.

“Aydın ilinde faaliyet gösteren Meslek Kuruluşları olarak bizler ilin ekonomik ve sosyal gelişmişlik seviyesini yukarılara taşımak için, önceliği olduğunu düşündüğümüz bazı konuları üyelerimizin ve halkımızın dikkatine sunmak istiyoruz” diyerek başlanılan sonuç bildirgesinde, “Aydın, Türkiye"nin iktisadi ve siyasi tarihi içinde her zaman önemli görevler üstlenmiştir. Cumhuriyet"in kuruluşundan günümüze kadar geçen süre zarfında başta pamuk, incir, zeytin, zeytinyağı ve kestane olmak üzere sahip olduğu tarım ürünleri ile, 1856 yılında yapılan ülkenin ilk demiryolu hattı ile , Kurtuluş Savaşı"nda gösterdiği destansı direniş ve Efe"leri ile, Sümerbank, Aydın Tekstil gibi stratejik fabrikaları ve yetiştirdiği önemli siyasetçileri ile her zaman önemli bir bölge olmuştur. Ancak Aydın"ın ve Aydın"ın kalkınmasında önemli bir yeri olan Nazilli"nin sadece tarih kitaplarında anılan bir yer olarak kalmaması için enerjimizi ve kısıtlı kaynaklarımızı akılcı kullanıp bugün bir örneğini daha gerçekleştirdiğimiz gibi her alanda güç birliği içerisinde olmak zorundayız” denildi.

Gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşılması için öncelikle sanayi ve tarımsal alandaki üretim faaliyetlerinin ve girişimciliğin özendirilmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, “Bu güne kadar edindiğimiz tecrübeler ve yaşadıklarımız Türkiye"nin ancak özel sektör eliyle kalkınabileceğini göstermektedir. Ancak özel sektör doğru alanlara yönlendirilmeli ve sektörel olarak desteklenmelidir. Türkiye"de finansal kaynaklar sınırlı, tasarruf seviyesi düşüktür. Bu sebeple; önce kaynakların yatırıma yönlendirilmesi için cazip önlemler alınmalı daha sonra da mevcut sermayenin bölgesel olarak belirlenen alanlarda değerlendirilmesi sağlanmalıdır. İlimizin kalkınmasına ivme kazandıracak, yatırımlarımıza çarpan etkisi yapacak bazı önemli konu başlıklarını arz etmek istiyoruz” ifadelerine yer verildi.

“JEOTERMAL ENERJİ VE ORGANİZE SERA BÖLGELERİ”

Jeotermal enerji ve organize sera bölgelerine de değinilen açıklamada, şöyle denildi: “Örtü altı tarımı veya kısaca seracılık sektörü ile yaş meyve sebze sektöründe son yıllarda yaşanan hızlı değişim ülkemizde de ciddi değişiklikler yaratmaktadır Seracılık, tarımın sanayiye uygulanan türüdür. Ülkemizde seracılık sektöründe işletme büyüklüğü ortalama 2.7 dekardır. Başka bir ifadeyle ülkemizdeki sera işletmelerin yüzde 60"ı 3 dekardan küçüktür. Küçük seracılık işletmeleri maalesef sektör açısından bir sorundur. İlkel diyebileceğimiz bu tesisler esasen sera sözcüğünün anlamında yatan; bitkiler için uygun bir iklim sağlama özelliğinden çok uzaktır. Sadece bitkileri soğuk, yağış ve fırtınadan korumaktadır. Oysa bitkileri sağlıklı büyütüp, sağlıklı ve sürekli ürün hasat etmek için bitkinin istediği asgari iklimlendirmenin yapılabilmesi gerekmektedir. Bu da sermaye, bilgi ve teknolojik yatırım ile mümkündür. Oysa birçok üretici bu yatırım için gerekli imkana ve bilgiye sahip değildir. Asgari standartları sağlamayan seralarda üretilen ürünler ise ihraç edilmek için alıcıların istediği standartlarda olmadığı gibi son yıllarda ülkemizde de artan bilinç sebebiyle iç pazarda da sıkıntılı bir sürece girmiştir. Jeotermal enerji kaynakları bakımından Türkiye'nin en zengin illeri arasında yer alan Aydın'da, yıllardır konuşulmakta olan organize seracılık faaliyetleri Aydın Vakıflar Bölge Müdürlüğü"nün girişimleri ile yeni bir boyut kazanmıştır. Mülkiyeti vakıflara ait olan Sultanhisar İlçesi'ne bağlı Salavatlı Beldesi'ndeki araziye yapılacak olan modern sera işletmesinin temeli atılmış ve tesisin 75 bin metre kare kapalı alan sahip olacağı belirtilmiştir. Özel sektör eliyle işletilecek olan modern sera tesislerinde yılda 3 bin ton domates üretileceği ve işletmede 100 kişinin sürekli olarak istihdam edileceği ifade edilmektedir. Önümüzdeki günlerde M.T.A.tarafından ihaleye çıkması beklenen sahalarda yerel belediyelerin jeotermal akışkandan şehir ısıtmasında kullanmasını kolaylaştırıcı, teşvik edici tedbirler alınmalı, bölgemizde kurulacak seraların da kullanacağı termal akışkandan en az maliyetle mutlaka faydalanmalarını sağlayabilecek zorunlu yasal değişikliğin Özel İdare ve Belediyeler lehine bir an önce yapılmasında fayda görüyoruz.

Jeotermal Enerji ve Organize Seracılığı birlikte düşünmeliyiz. Halen bölgemizde buna benzer bir çok girişim bulunmaktadır. Ancak yatırım maliyetlerini ve parçalanmış arazi sorununun üstesinden gelebilmek adına Aydın"da “Organize Sera Bölgeleri” oluşturulması zorunludur”