ZÜLFİKAR ALİ AYDIN / HABEERTÜRK - Tuğgeneral Hakan Akkoç, üçlü kararnameyle NATO Savunma Direktörü olarak kordiplomatik görev yaparken adı Balyoz Davası belgelerinin EK-A adlı listesinde çıktı. Eşini ve çocuklarını bırakıp 17 ay önce mahkemeye gelen Akkoç, "Adımı belgeye yazanlardan şikayetçiyim" dedi ancak tutuklandı.

Balyoz semineri sırasında yurt dışı görevinde olan Akkoç'un binlerce sayfalık belgeler arasında ne ses kaydı ne ıslak imzası ne de parafı bulunamadı. Akkoç'un durumu Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın konuşmasıyla gündeme geldi. Başbakan Erdoğan uzun tutukluluk ile ilgili görüşlerini açıklarken "Hatta hatta NATO'da görev yapan, yurtdışında görev yapan personellerimizden bu süreç içerisinde olanlar, bakın çağrılmışlardır ailelerini bırakmak suretiyle gelmişler ve tutuklanmışlardır. Bu bir inceliktir. Öyleyse tutuksuz yargılarsınız" sözüyle Akkoç'un durumuna atıfta bulundu. Akkoç, HABERTÜRK'e "Konuşma olumlu ama halen tutukluyuz" diyerek "Şahsıma yapılan haksızlığa isyan ediyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın uzun tutukluluk süreleriyle ilgili konuşmasında "NATO'daki görevini bırakıp gelip teslim oldu. Bu inceliktir" dediği Tuğgeneral Hakan Akkoç, NATO tarihinde ilk kez Türkiye'ye verilen NATO Savunma Direktörlüğü görevine atandı. Görevdeyken ise Balyoz Davası'nda hakkında arama kararı çıkartıldı. Arama kararını öğrenir öğrenmez, kendisine Genelkurmay Başkanlığı'ndan resmi bir tebligat yapılmadığı halde 14 Mart 2011'de Türkiye'ye geldi. İstanbul 1. Ordu Komutanlığı'nda 5-7 Mart 2003'te yapılan Balyoz Harekat Planı Semineri'ne hiç katılmadığını, o tarihlerde yurt dışında olduğunu, pasaport kayıtları ve Genelkurmay'ın resmi yazısıyla kanıtladı. Ancak iddiaya göre Akkoç'un adı yarbay olduğu dönemde Balyoz Planı'nın hayata geçirilmesi durumunda görevlendirilecek personel isimlerinin yazdığı EK-A isimli listede 9'ncı sırada yer aldı. Akoç'un binlerce sayfalık belgelerde bu görevle ilgili emir aldığını gösteren ıslak imzalı ya da paraflı bir belge bulunamadı. Dosyadaki belgeler arasında Akkoç'a ait ses kaydı, parmak izi de yer almadı.

‘ADIMI YAZANLARDAN ŞİKAYETÇİYİM'

Mahkemede 30 dakika süren ilk sorgusunda Akkoç'a Balyoz Planı'nın ekinde bu isminin neden yer aldığı soruldu. Akkoç da "Bu belgeye adımı kimin yazdığını bilmiyorum. Yazanlardan şikayetçiyim. NATO'da çok kritik bir görevim var. Mahkemenize kendi irademle Belçika'dan geldim. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" dedi. Mahkeme ise tutuklama kararı verdi. 17 ay önce tutuklanan Tuğgeneral Hakan Akkoç, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın konuşmasını Balyoz Davası duruşmasında HABERTÜRK muhabirine şöyle değerlendirdi:

"Ben o sırada televizyon başında değildim. Cezaevinde arkadaşım söyledi. Konuşma olumlu ancak gördüğünüz gibi biz halen tutukluyuz."

‘NEDEN DÖNDÜM?'

Tuğgeneral Akkoç, 64 yıllık NATO tarihinde ilk kez NATO Savunma Direktörlüğü görevine seçildi. Akkoç'un emrinde NATO üyesi 74 ayrı ülkeden personel görev yapıyordu. NATO'nun Libya'ya operasyon hazırlığı yaptığı ve NATO'daki karar mekanizmalarında görev alan tek Türk asker olan Akkoç, hakkındaki yakalama kararını nasıl öğrendiğini ve neden teslim olduğunu anlatırken 17 aydır kaçma şüphesi nedeniyle kendisini tutuklu yargılayan hakimlere şöyle seslendi:

"NATO'da kordiplomatik görev yaparken şahsıma Genelkurmay tarafından resmi bir tebligat yapılmasını beklemeden hakkımdaki yakalama kararını ve avukatlarımdan kesin olarak tutuklanacağımı öğrenmeme rağmen bile bile mahkemeye geldim. Kaçma niyeti olan bir sanıktan beklenen normal davranış en kısa zamanda yurt dışına kaçmaktır. Eşimle çocuklarımla beraber yurt dışında yaşarken tutuklanmam halinde özgürlüğüm yaşam hakkım ve mesleğimin sona ereceğini bilen, halbuki yurtdışında yaşamak için maddi ve manevi çevre dost, arkadaş ve iş gibi her türlü olanağa sahip olan ben vatanıma dönüyorsam neye isnat ederek kaçma şüphem olduğuna karar verdiniz? Duruma bakalım. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Savunma Bakanı'nın imzaladığı üçlü kararnameye istinaden kordiplomatik görevle yurtdışındayım ama tutukluyum. Hala ülkemi temsil etme hakkından yoksunum."

‘BU ÖRNEKLE İSYAN EDİYORUM'

Tuğgeneral Hakan Akkoç, Balyoz Davası'nda kendisiyle aynı durumda olan bir devre arkadaşını örnek vererek şöyle konuştu:

"EK-A adlı belgede adım 'Hakan Akkoç Kurmay Yarbay Tabur Komutanı' diye yazdığı için tutukluyum. Devre arkadaşım Suat Dönmez ile 1998-2001 yıllarında yurt dışında yan yana evlerde Belçika'da görev yaptık. 2001-2002'de 3'üncü Kolordu Komutanlığı'nda beraberdik. Balyoz Semineri sırasında ikimizde yurt dışındayız. İkimiz de seminere katılmadık. İkimizde aynı tugayda hem de yan yana binalarda tabur komutanlığı yaptık. Aynı zamanda generalliğe terfi ettik. Sahte EK-A'da O sekizince sırada, ben dokuzuncu sıradayım. Aynı listede onunda adı var. Herhalde buna benzerlik değil tıpatıp aynılık denir. Aynı yumurta ikizleri gibi. Tek ayrılık var. Ben tereddüt etmeden Mart ayında geldim, tutuklandım. Kendisi 11 ay sonra geldi ve temsil görevine devam ediyor. Şahsıma yapılan haksızlığa isyan ediyorum."

'ADALETE İNANCIMI KAYBETMEDİM'

"Akkoç, sözlerini şöyle tamamladı: "Gelmeden önce beni arayıp 'Hak hukuk yok asla gelme' diyen arkadaşlarımın telkinine rağmen döndüm. Bin kez karar vermem gerekse aynı kararı veririm ve dönerim. Çünkü hapishane hayatımızdan çalınan dakikanın saniyenin değil her anın değerini dünyada ölçeçek bir değer birimi yok. Neden mi buradayım? Çünkü mülkün temeli olan adalete inancımı kaybetmedim."

BAŞBAKAN NE DEMİŞTİ?

Başbakan Erdoğan: "Silahlı kuvvetler mensuplarının tutuksuz yargılanması gerekir. Ben kolay kolay bir silahlı kuvvetler mensubunun bu ülkeden kaçacağına ihtimal vermiyorum. Sivillerden kaçanları biliyoruz da ama şuana kadar TSK'dan ayrılıp bir tane kaçan var. Bunun dışında olmadı. Hatta hatta NATO'da görev yapan, yurtdışında görev yapan personellerimizden bu süreç içerisinde olanlar, bakın çağrılmışlardır ailelerini bırakmak suretiyle gelmişler ve tutuklanmışlardır. Bu bir inceliktir. Bir hassasiyet var. Öyleyse tutuksuz yargılarsınız."