TUTUKLANDIM
Dünya Bilek Güreşi Şampiyonu da olan Kemal Karakaş, yurt dışındaki teknolojileri Türkiye"ye taşırken birçok defa gözaltına alındığını söylüyor.

Dünyanın süper güçleri arasında 1970"li yıllarda yaşanan casuslar savaşında Türkiye ilk defa bilgi transferinde özel sektörün de katkılarıyla yeni bir yöntem denedi. Dağılan SSCB"nin KGB"si, ABD"nin CIA"sı dünyanın her yerinde askerî sırlar peşinde koşarken, Türk teknoloji casusları da ülkelerine sanayide yeni yöntemleri kazandırmak için çaba harcıyordu. Dünya Bilek Güreşi Şampiyonu Kemal Karakaş"ın işte bu casuslardan ilki olduğunu biliyor muydunuz? Türkiye"ye pek çok teknolojik yeniliği kazandıran Karakaş"ın hayatı adeta film gibi. Türkiye"nin ilk sanayicilerinden biri olarak tanınan Sıtkı Koçman"ın başarılı üniversite öğrencilerini yurt dışına yolladığı 1967-71 yılları arasında ilk defa İsrail"e gittiğini söyleyen Karakaş “O yıllar Türkiye"ye dünyada sadece İsrail"de üretilen çok önemli iki teknoloji ürününü ben getirdim” dedi. Tavukçuluk sektörünün henüz bilinmediği yıllarda Türkiye"ye kuluçka makineleri ile erkek-dişi civcivi ayıran makineyi İsrail"den getirdiğini söyleyen Karakaş, “Belki de o yıllarda teknoloji casusluğu yüzünden ilk defa tutuklanıp sorgulanan, hakkında takibat yapılan ilk kişiyim” dedi.

TÜRKİYE, DÜNYAYI DOYURUR
Kendisi gibi idealist çok sayıda gencin o dönemde yurt dışına gönderildiğini anlatan Karakaş şunları söyledi: “O yıllarda Türkiye için çok yabancı olan tanımları, gittiğimiz ülkelerde öğrendik. Fransa, İtalya, Almanya gibi ülkelerden çok sayıda arkadaşımız öğrendiği yöntemleri, son teknolojik gelişmeleri getirdi. Hibrit teknolojisi, seleksiyon yöntemi, mermercilik ve elektrik-elektronik konusunda pek çok sistemi 1967-73 yılları arasında Türkiye"ye taşıdık. O dönemde getirdiğimiz yöntemler bugün bile uygulansa ve buna devletimiz biraz destek verse, Türkiye dünyayı doyurur.”

İTALYA"DAN MERMER TEKNİĞİ
Türk mühendislik öğrencilerinin gittikleri her ülkeden bir tekniği getirme fikrinin iş adamı Sıtkı Koçman"ın fikri olduğunu söyleyen Karakaş “Tabii o dönemde iş adamlarımız da, mühendislerimiz de, üniversitede öğrencilerimiz de çok idealistti. Gittiğimiz her yerde memleketimiz için yenilik ne bulabiliriz, ülkemizde daha çok teknolojiyi nasıl getirebiliriz arayışı içindeydik. Ben tavukçuluk sektöründe çok iyi yetiştirildim. İsrail"de çok iyi bir eğitim aldım. Tavukçulukla ilgili teknik olarak edindiğim tecrübelerimi teknolojiyle birlikte ülkeme aktardım. Bunu yaparken tutuklandım, gözaltına alındım. Ama yılmadım. Aynı konuda bir arkadaşım Mehmet Ayten, bugün yine Türkiye"nin çok iddialı olduğu bir konudan Fransa"dan çok gelişmiş elektrik panellerini getirdi. Bu paneller Türkiye"de pek önemsenmez ama sanayinin gelişmesine çok büyük katkı sağladı. Mermercilikte dünyanın iddialı ülkesi olmamızı yine bir mühendis arkadaşımızın İtalya"dan çıkarmayı başardığı o dönemin yüksek teknoloji ürünü makinelere borçluyuz. Elektrik, tavukçuluk ve mermercilikte bugün geldiğimiz ilerlemede 70"li yılların küçük teknolojik casusluklarının payı çok büyüktür” dedi.

Hayvancılığın mutlaka BAKANLIĞI kurulmalı
Türkiye"nin tavukçulukta dünyanın en önemli merkezi olduğunu söyleyen Karakaş, “Ne soğuk ne de sıcak bir iklimde yaşıyoruz. Tarım, orman bakanlığı ayrılmalı; kesinlikle hayvancılığın bir bakanlığı kurulmalı. Türkiye beyaz ette dünyayı doyuracak imkâna sahip. Allah bize böyle bir imkân bahşetmiş. Bu iklim bu coğrafya İsrail şirketlerinin elinde olsa dünyada kimseye yumurta bile ürettirilmez. Elimizdeki imkânla değil et fiyatlarının yükselmesi insanımız aç kalmadığı gibi dünyaya biz bakarız. Fakat bunun iyi organizasyonu lazım” diye konuştu.

türkiye gazetesi