Ergenekon davası nedeniyle 11 aydır tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi"nden önceki gün tahliye olan Gazeteci Vedat Yenerer, dün avukatı Vural Ergül"le beraber Beşiktaş"taki İstanbul Adliyesi"ne gelerek basın açıklaması yaptı.

Hálá suçunun ne olduğunu bilmediğini anlatan Yenerer, tutukluluğunun hayatının en kötü, en acı ve en üzücü dönemi olduğunu belirtti, özetle şunları söyledi:

İddialar düzmece

Evimi 22 kişi bastı. Çakal Carlos bile benim gibi gözaltına alınmadı. Hálá suçumu bilmiyorum. Savcıların ortaya attıkları iddiaların tamamı yalan, düzmece. Akıla mantığa ve her şeyden önce vicdana aykırı.

135 yıllık Avusturya Macaristan İmparatorluğu döneminden kalma antika tüfeğe "vahim tüfektir" diye yazdılar. Bunun antika olduğunu anlamak için eğitim almaya, savcı olmaya gerek yok. TCK"de diyor ki tek atımlı tüfek vahim değildir.

Allah korkusu var mı

Son kitabımda kullandığım fotoğraflar ve belgelerle, bana "PKK ile koordinasyonu sağlıyor" suçlaması yönelttiler. İnsanda biraz vicdan, Allah korkusu olur. İçeridekiler de "Bunlarda Allah korkusu var mı?" diye düşünüyorlar.

Bende Ergenekon, lobi gibi belgeler, telefon kaydı, MSN kayıtları bulunmadı. Hiçbir şey bulamayınca bu sefer, köşe yazılarımdaki bazı bölümleri alıp iddianameye koymuşlar. Hákime bunların tek tek aslında yazı olduğunu, yazının içinden cımbızlandığını, bugüne kadar basın savcılarının hiçbir şekilde yasal işlem yapmadıklarını anlattım.

Savcılar F Tipi"ne

Hukuk mücadelemiz, bizi yargılayan savcıları ve onlara destek olanları, bizi attıkları rutubetli F tipine kapatana sürecek.

Cezaevine girdiğimde 47 kişiden 4 kişiyi tanıyordum. Orada kimseyi tanımayan insanlar var. Kimse birbirini tanımıyor. Ama şunu söylüyorum: İçeride akıl hastaları var, şizofrenler var, çeteler var. Polisin devşirdiği insanlar, ispiyoncular var. Bize Ergenekon Terör Örgütü yanı sıra Hizbullah, PKK ve DHKP-C de de yönetici olduğumuz suçlamasında bulunuldu. Ama delil yok.



İçeride ona "Osmanım" diyorlar

Gazeteci Vedat Yenerer, Danıştay saldırısından ömür boyu hapis cezasına çarptırılan, sonra da mahkemeye 6 sayfalık bir mektup yazıp, "Ergenekon terör örgütü üyesiyim. Ergenekon Cumhuriyet"e bomba atma işini bana, suikast işlerini de Alparslan Arslan"a verdi" diyen Osman Yıldırım"la ilgili de şu iddiada bulundu: "Gazeteci olarak PKK kamplarına gittim. Benim PKK ile koordinasyonu sağladığım iddiasını ortaya atanlar, abla katili, Danıştay saldırganı, ömür boyu hapis almış Osman Yıldırım adlı sanığa "Osmanım" diyen savcılar."

Hürriyet