Didim Kadına karşı Şiddet ve Tecavüze Hayır Platformu üyeleri düzenledikleri basın açıklaması ile Kadına yönelik şiddet olaylarını protesto etti. Bugün saat 11:30’da Merkez Camii önünde düzenlenen basın açıklamasına AK Parti Didim İlçe Kadın Kolları, Didim Alevi Bektaşi Kültür Merkezi ve Cem Evi Derneği üyeleri destek verirken, eyleme Kuşadası’ndan kadın dernek yöneticileri ve Kuşadası’ndan boşandığı eşi tarafından öldürülen Nurhan Bayrakçı’nın yakınları da Nurhan’ın fotoğraflarıyla katılarak destek verdi. Basın açıklaması öncesinde toplanan kalabalık Kadına yönelik şiddetle ilgili sloganlar atarken “Şiddete hayır, katiller hanemizde”, “Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz.” “Şiddete göz yumma sessiz kalma” yazan dövizler açıldı.
Didim Kadına karşı Şiddet ve Tecavüze Hayır Platformu adına basın açıklamasını Fatma Hatuk yaptı. Hatuk basın açıklamasında Kuşadası’nda eşi tarafından öldürülen Nurhan Bayrakçı’dan örnek vererek, “Ülkemizde kadına şiddetin hangi boyutlara geldiğini ilişkin son örnek maalesef 10 gün önce Kuşadası’nda yaşandı. Nurhan Bayrakçı henüz 23 yaşında gencecik bir fidanımız idi ama ellerimiz arasında haince hunharca boşanmak istediği eşi tarafından vurularak öldürüldü. O bir insandı, o bir kadındı her şeyden önemlisi o bir anneydi. Daha 6 yaşında küçük bir kız çocuğu annesi iken şimdi o küçük el annesiz kaldı. Ülkemizde yaşayan bir çok kadının maruz kaldığı maalesef ki bitmek bilmiyor. Her geçen gün gazetelerde manşetlerde şiddet haberleri okumak mutlak hepimizi üzüp derinden yaralıyor. Öfkesini doğru kanaldan akıtamayan kişiler, çevresine korkunç boyutta zarar veriyor. Bu olayda olduğu gibi kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet tüm dünyada yaygındır. Ve ne yazık ki ülkemizde de hemen her gün bir kadının öyküsünü okuyoruz. Erkekler öfkelerini ve agresif davranışlarını engelleyemediği için güçsüz ve kendinden zayıf olan kadına şiddet uygulayabiliyor. Şiddetten en fazla nasibini alanda kadınlar oluyor. Toplumumuzda erkeklerin öfke kontrol güçlüğü yaşadıklarını kabul etmediklerine ve bu nedenle de profesyonel destek alamadıklarına şahit oluyoruz. Her daim kendilerini haklı görüyorlar. Kadın şiddete karşı geldiğinde daha fazla şiddete maruz kalıyor. Bu sefer kendini koruyamaz duruma geliyor. Ailelerde eşin çekeceksin mantığıyla yaklaşıp kızlarına sahip çıkmayınca şiddet gören insanlardan bu şartlar altında hayatlarını sürdürmelerini beklemek ortamdaki şiddeti desteklemektedir. Eşlerine ailelerine ya da çevrelerine şiddet uygulayan insanların hasta olmadığına vurgulayan uzmanlar, şiddet uygulayanlara yönelik cezaların caydırıcılığının bulunmadığını dikkat çekmektedirler. Şiddetle mücadele sadece bireysel çabalar yeterli olmayacaktır. Tüm sivil toplum kuruluşları, devlet organları ve medya ortak bir platform oluşturarak bu mücadeleye katılmalıdır. Çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Ancak herkes üzerine düşeni yaparsa ve birlikte çalışırsa şiddetle mücadele de yol alınabilir. Devletin bu durumu önleyici rolü büyük önem kazanıyor. Sayın devlet büyüklerimize TBMM yetkililerine sesleniyoruz; Kadın haklarıyla ilgili yasaların bir an önce yürürlüğe girmesini ceza indirimi uygulanmamasını cezaların caydırıcı olmasını ve kadınlarımızın savcılık ve polis müracaatlarında derhal koruma altına alınmasını ilişkin kanun tasarısının bir an önce yürürlüğe girmesini talep ediyoruz. Artık yeter, kadınlarımız öldürülmesin, anneler ağlamasın, evlatlarımız öksüz kalmasın, yüreğimiz kanıyor canımız yanıyor. Lütfen bu çaresiz insanlarımız devletimizin desteğine korumasına muhtaç devlet büyüklerimizden yardım istiyoruz. İnşallah temennimiz bu ölümler son bulur” ifadelerine yer verildi.
Basın açıklamasının ardından Didimli avukatlardan Zekiye Baran’da kısa bir açıklama yaparak kadına yönelik şiddet konusunda yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti. Basın açıklaması esnasında bazı erkeklerin protesto eylemini seyrettikleri görülürken eylem alkışlar eşliğinde olaysız sona erdi.

39.20111112152049.jpg