Yıldız, İran gazının tahkime götürülmesine ilişkin, ''Tahkimden şu anda geri dönmemizi gerektirecek bir durum oluşmadı'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İran'da bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı.

Yıldız, yaptırımlar konusunda bir ''kara listenin'' yayınlanmadığını ancak böyle zımni bir anlam çıkartıldığını söyledi. Türkiye'nin böyle bir listede olmayacağını vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu:

''Türkiye'nin birikimleri, ilişkileri, kurumsal hafızaları, ne ilişkileri böyle bir noktaya getirir ne de böyle bir şey oluşur. Sırf Türkiye açısından bunu demiyorum. Amerika açısından da İran açısından da bizim kurduğumuz ilişkiler açısından da böyle bir nokta oluşmaz.''

Türkiye'nin sıradan bir ülke olmadığına işaret eden Bakan Yıldız, ''Kucağınıza sadece problem yumağı konup da hadi bunu çözün demekle bu iş olmaz. Türkiye öncelikle arz güvenliği ile ilgili konularını gerek petrolde gerekse doğalgazda tamamlamadan bunlarla alakalı süreç hiçbir şeyi noktalamaz'' diye konuştu.

Yıldız, İran gazının tahkime götürülmesine ilişkin, ''Beklentimi farklı bir noktaya taşımadım. Kuveyt ile az çok karar oluştu. Eğer bize yeni bir şey sunulursa onu değerlendiririz, yoksa biz sürecimizi, başlattık devam ediyoruz. Tahkimden şu anda geri dönmemizi gerektirecek bir durum oluşmadı'' ifadesini kullandı.

Enerji Bakanı Yıldız, Yunanistan'ın, İngiltere'nin, Fransa'nın İran'dan aldığı yüzde 2'lik, yüzde 3'lük fonları sıfırlaması ile Türkiye'nin sıfırlamasının eşit anlama gelmeyeceğine işaret ederek, şunları söyledi:

''Çok somut bir şey bu. Burada bir kısım ülkelerin kurnazlığa kaçmaması lazım. Bakın ne güzel. Ben sıfırladım.' dememesi lazım. Şartlar eşit değil. Ben açıkça söylüyorum; ben ülkemin petroldeki bütün teminimi görmeden, ben nasıl böyle bir cümleyi haklı bulsam bile kullanırım? Ben öncelikle ülkemin menfaatlerini düşünmek zorundayım. Şimdi kalkıp da Fransa'nın yüzde 0'ı ile benim yüzde 0'ım bir değil. Kusura bakma bir değil. Tedarikinin yüzde 2'sini İran'dan yapan ülke ile tedarikinin yüzde 53'ünü İran'dan yapan ülkenin konumu bir değil.''

Yıldız, ''Ben açıkça bir şey söyleyeyim. Bizim şu anda nükleer konusunda paylaşacak herhangi bir ortak noktamız yok. Yani nükleer santrallerin yapımı veya barışçıl amaçlarla kullanılmasına dönük İran ile herhangi bir bilgi veya know-how hedefimiz yok'' diye konuştu.

Bakan Yıldız, nükleer santrallerde çalışanların da yüksek güvenirlik kontrolünden geçirilmesi yönünde tanınmış uluslararası kararların bulunduğuna dikkati çekerek, ''Nükleer güç santrallerinde çalışan veya zenginleştirme birimlerinde çalışan insanların özgürlüklerini çok fazla tehdit etmeden onların soruşturulması ağırlık kazandı. O insanların 'Biri Bizi Gözetliyor' dairesi içine alınması ile alakalı. Bizde de kusura bakmayın böyle olacak. Nükleer güç santrallerinde çalışan insanların güvenlik soruşturmasından geçmesi tabii ki, serada çalışan insana göre daha farklı olacak. Bütün somut olarak bu kararlar alındı. Biz bunların uygulanmasına karar verdik'' değerlendirmesini yaptı.

Bakan Yıldız, küresel tehdit indirimi inisiyatifine taraf olduklarını anımsatarak, şunları kaydetti:

''Yıllar önce yine Türkiye'nin ürettiği değil, 5 megavatlık Küçükçekmece'deki bizim araştırma reaktöründe kullandığı yüksek zenginlikli düzeyli olan uranyumu belli yıllar karşılığı verilmiş. Böyle sıkı bir disiplin var. Rusya'nın da bu şekilde verdiği ülkeler var. 2009 yılında biz bunları geri verdik. Yerine yine düşük seviyeli zenginleştirilmiş uranyum alarak. Çin tarafından ve yine Amerika tarafından. Dünyadaki konsept şu; 5 ülke diyor ki Amerika, Rusya ve Kanada'nın içinde bulunduğu 5 ülke. Dünyada 442 santral var. 30 ayrı ülkede. Eğer bunu sizler yapmak istiyorsanız, lütfen bana bildirin. Ben sizin uranyumunuzu temin etmek durumundayım. Temin etmezsem ne olur? Siz bunu üretme hakkına sahip olacaksınız. İran'a da itiraz o yüzden. diğer ülkeler diyor ki senin istediğin uranyumu verecektim. Sen niye üretiyorsun. Vermezsem eğer bunu size, sizin üretme hakkınız doğar. Biz bu çerçevede yüksek düzeyli zenginleştirilmiş uranyumu değiştirme hakkını da aldığımız ülkeye vermişiz ve değiştirmişiz.''