Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Darbecilik, kaos meydana getirme, terörle işbirliği yapma, suikast planları, bombalar, roket atarlar, adına boru denilen Law silahları, hepsi bu dönemde ortaya çıktı ve yargının önüne gitti. Siz dik durduğunuz, millet dik durduğu, AK Parti iktidarı, hükümet, lideri dik durduğu için Türkiye bu istikrarı sağladı'' dedi.
 
Ergün, partisinin Sakarya İl Teşkilatı'nca Sakarya'nın Adapazarı ilçesindeki Reisoğlu Tesisleri'nde düzenlenen ''Hedef 2023, Hep Birlikte'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, muhalefet partilerini eleştirdi.
 
AK Parti iktidarı olarak 8,5 yıldır Türkiye'de her alanda güzel hizmetler verdiklerini belirten Ergün, Türkiye'de hizmet etmek ve hizmet etmeye talip olmanın zor bir görev olduğunu söyledi.
 
Türkiye'nin AK Parti iktidarından önceki 23 yılının çalkantılı geçtiğini ifade eden Ergün, ülkenin bu nedenle geri gittiğini ifade etti.
 
Güney Kore ve Türkiye ekonomilerinin 1960'lı, 1970'li yıllarda birbirlerine yakın konumda olduğuna dikkati çeken Ergün, şöyle devam etti: ''Hatta biz Güney Kore'den biraz daha iyiydik. 'Sanayileşme hamlesi yapalım' dedik, onlarda da bizde de bazı fabrikalar kuruldu devlet eliyle. Onlar Hyundai Fabrikası'nı kurdular, Biz de Konya'da TÜMOSAN Fabrikası'nı kurduk. Onlar Samsung Fabrikası'nı kurdular, biz de Diyarbakır'da Türkiye Elektromekanik Sanayi'ni(TEMSAN) kurduk.''
 
Aradan geçen yılların ardından iki ülke arasında kıyaslama yapıldığında Türk Motor Sanayi ve Ticaret AŞ'nin (TÜMOSAN) Konya Ovası'nın ortasında küçük bir işletme olarak traktör ürettiğini belirten Ergün, Hyundai'nin ise otomobil, gemi, makine, iş makineleri gibi birçok alanda dünya markası haline geldiğini anlattı.
 
TEMSAN'ın da Diyarbakır'da küçük bir elektromekanik fabrikası olarak elektrik santrallerine elektromekanik parçalar üretmeye çalıştığına dikkati çeken Ergün, ''Samsung nerede? Kiminizin elinde cep telefonu, kiminizin evinde televizyon, kiminizin bilgisayar, kiminizin başka bir elektronik alet. Eğer TEMSAN Diyarbakır'dan elektromekanik markası olarak dünyaya yayılsaydı, biz de TEMSAN'ı markalaştırabilseydik, Diyarbakır bugünkü Diyarbakır mı olurdu? Bugün yaşadığımız sorunlarla karşı karşıya kalır mıydık?'' diye konuştu.
 
-''BİZE AÇILAN DAVADAN YARARLANMAYA KALKTILAR''-
 
AK Parti'nin mücadelesinin partiyi kurma aşamasında başladığını kaydeden Ergün, siyasi yasakları Türk milletiyle birlikte aştıklarını ifade etti.
 
Siyasi yasaklarla mücadele ederken diğer partilerin AK Parti'ye konulmuş olan siyasi yasaklardan yararlanmaya çalıştıklarını savunan Ergün, '' Ayıptır bu' demediler. Ne dediler? Dediler ki, 'seçime 10 gün var.' Sabih Kanadoğlu partimize kapatma davası açmış. 'Hakkında kapatma davası açılmış partiye oy verilir mi? Bunlara oy verseniz bile parti kapatılacak, bize oy verin' dediler. Bize açılan davadan yararlanmaya kalktılar'' şeklinde konuştu.
 
Muhalefetteki partilerin AK Parti'yi demokrasi mücadelesinde yalnız bıraktıklarını söyleyen Ergün, şöyle konuştu:
 
''Adeta tek başına bir demokrasi mücadelesi veriliyor Türkiye'de. Biz bu demokrasi mücadelesini verirken, 'anayasa değişikliği yapalım' dedik. Blok halinde karşı çıkıldı. Bize açılan kapatma davalarına alkış tutuldu. Bize kapatma davaları açıldığı zaman hiç sesini çıkarmayıp, 'ne itiraz ediyorsunuz canım, adam gibi tıpış tıpış gidin, savunmanızı verin' diyenler, şimdi çeteler yargılanırken, darbeciler yargılanırken, 'yahu ne oluyor memlekette, hak hukuk nerede' demeye başladılar.
 
Niye bağırıyorsunuz ki? Gidin ve savunmanızı verin. Adalet var, mahkeme var, yargı var. Ne oluyor peki şimdi? Demokrasi konusuna AK Parti ve millet sahip çıkıyor. Yoksa bu partilerin sahip çıkacağı filan yok. Bir tanesi zaten iyice çetelere teslim olmuş durumda. Bir tanesi de kendisine yapılan operasyonun farkında değil. Bir partiyi operasyonla ele geçirdiler, şimdi öbür partiyi operasyonla ele geçirmeye çalışıyorlar, ama parti yönetimi bu olanın, bitenin farkında değil. Suçu bize atmaya çalışıyorlar. Ah benim kardeşim, niye bize atıyorsun suçu? Sen bir bak etrafına, ne olduğuna, bittiğine, görürsün.''
 
-''O FİLMİ HİÇ GÖRMEDİK, BAŞKA FİLMLER GÖRDÜK''-
 
Grup başkan vekili olduğu dönemde önemli bazı gelişmeler olduğunu ifade eden Ergün, ''Mesela CHP'nin 3,5 milyon doları, bugün 5 milyon liradan fazla parası kayboldu. 'Nerede bu para' diye sorulduğunda, bugün Ergenekon davasından tutuklu Tuncay Özkan'ın televizyonuna bu paranın verildiği anlaşıldı. Ortada fatura filan, belge yok. Sıkıştırınca, parayı verdikten iki sene sonra fatura istendi ve fatura kesildi. 'Peki ne için verdiniz bu parayı' diye sorduk. 'Biz film yaptırdık' dediler. 'İyi, seyredelim, ne filmi yaptırdınız?' 'Belgesel film yaptırdık.' 'Tamam, seyredelim, bir bakalım nasıl belgesel film güzel olmuş mu' diye. Dediler ki, 'biz o filmi beğenmedik, onun için piyasaya sürmedik'. Yahu siz başka bir film yaptırmış olmayasınız? O filmi hiç görmedik, başka filmler gördük'' diye konuştu.
 
Ergün, konuşmasını şöyle tamamladı:
 
''Bak kardeşim o 5 milyon lirayı verdiğiniz adamlar var ya, desteklediğiniz... Sağ olsun bir de eski Cumhurbaşkanımız vardı. Komşusunun cenazesine bile gitmez, ama Tuncay Özkan'ın televizyonunun resepsiyonunda 4,5 saat kaldı. Bir cumhurbaşkanı, bir kıytırık televizyonun resepsiyonunda 4,5 saat ne zaman kalmış? İşte o zaman kaldı. Niye? Film başka bir film de ondan, ama o filmlerin hepsi AK Parti iktidarı döneminde deşifre oldu.
 
Darbecilik, kaos meydana getirme, terörle işbirliği yapma, suikast planları, bombalar, roket atarlar, adına boru denilen Law silahları, hepsi bu dönemde ortaya çıktı ve yargının önüne gitti. Siz dik durduğunuz, millet dik durduğu, AK Parti iktidarı, hükümet, lideri dik durduğu için Türkiye bu istikrarı sağladı.''
 
Ergün, toplantının ardından İstanbul'a hareket etti.
AA