Kuşadası, Özlem Çerçioğlu'nun en fazla oy aldığı ve en az hizmet verdiği bir ilçe...

Yıllardır batıya açılan penceremiz diyerek methiyeler dizdiğimiz bu kadim kent ''S.O.S'' veriyor

Plansız- programsız yapılaşma hız kesmeden devam ediyor...

Beton ve hafriyat kamyonlarının köstebek tarlasına çevirdiği yollarıyla “Bangladeş”ten farkı kalmadı.

Altyapı mafiş..

Her yağmur sonrasında trafik felç oluyor caddeleri sel kaplıyor.

Tek yeşil alanı var.. O da mezarlık..

**

Kuşadası halkı 2018 yılı için yapılan %7’lik su zammına isyan etmiş durumda..

Mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev, tepkiler çığ gibi büyüyor..

10 ton su için;

Antalya 27 TL

İzmir 48 TL

Aydın 36 TL

Kuşadası 54 TL

Didim 57 TL net para ödüyor..

Bu miktarın üzerine, Atık su bedeli, bakım bedeli, ÇTV, katı atık su bedeli ve KDV'yi de eklediğimizde bu miktar iki katına çıkıyor.

**

Aydın’ın nam-ı diğer topuklu efesi, 2017 yılı için Kuşadası’ndaki su ücretlerine % 45 zam yapmıştı. Halkçı CHP'den ve üç beş ağaç için 40 gün 40 gece Kasım Yaman parkında nöbet tutan devrimcilerimizden bu büyük ücret artışına tepki gösteren olmamıştı..

O günlerde yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumunda hayır oylarının %74’ler seviyesine çıkması Çerçioğlu'nu daha da cesaretlendirdi..

Zam yaptıkça oy trendinin yükseldiğini gören “Bizim gız” Kuşadası’ndaki su ücretlerine 2018 yılı için % 7 daha zam yaptı..

Yani Zengin(!) Kuşadalılar, Kuşadası’nda yaşamanın bedeli olarak 2018 yılında suyun 10 tonuna ekleriyle birlikte 100 liranın üzerinde bir para ödeyecekler. Şayet tüketim 10 tonun üzerine çıkarsa, ki kesinlikle çıkıyor tarife çok daha fazla ağırlaşacak..

Enteresan bir ruh hali..

İnsanın yaşam koşullarını zorlaştıranı, kendisine eziyet vereni benimsemesi ve onu sahiplenmesi..

Her şeye rağmen onun yanında durmakta ısrar etmesi..

Aydın'ımız da bu durumdakiler için söylenen çok güzel deyimler var..

Onları burada yazmam uygun düşmez..

Bu gün için aşağıdaki kıssadan hisse yeterli olur sanırım..

**

Aksak Timur Nasreddin Hoca'nın köyüne uğrar.. Köylü padişahı çok iyi ağırlar. Köylünün bu konukseverliğinden çok mutlu olan Timur köye bir Fil hediye eder..

Geçen zaman içinde fil bağ bahçe demeden her yeri tarumar eder.. Köylü padişahın hediyesi olduğu için ses çıkaramamaktadırlar..

Bir gün köylüler toplanarak Timur’la arası iyi olan hocaya giderler,

-Hocam perişan olduk bizi kurtar. Bu fil bizi mahvedecek. File bir şey yaparsak padişah kellemizi alır diye korkuyoruz.. Timur'a gidip, “Fili geri almasını rica et ne olur?” diye yalvarırlar.

Hoca, benimle gelin durumu padişaha arz edeyim der.

Köylüyü arkasına alır huzura çıkar.

Timur

-Hoca “Hayırdır niye geldin? Filim nasıl?” diye sorar..

Hoca

-Padişahım filiniz...derken bir bakar ki korkudan arkasında kimse kalmamış.. Herkes kaçmış..

Timur;

-Eee.. Ne olmuş file bakayım?

Hoca

-Padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık. Yalnız kalıyor.. Mümkünse bir tane daha istiyoruz.

 

Sağlıkla kalın…

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA