Yerel seçimler, yöneticilerin yönetilenlerce belirlenmesini sağlayan siyasal, hukuksal bir işlemler bütünüdür. Seçimler, demokratik yönetimlerin gereği olduğu kadar, bir vatandaşlık hakkı ve görevidir. Seçimler sayesinde yönetilenler, yönetim hakkında söz sahibi olur, yöneticilerini tayin eder, bir anlamda yönetime katılırlar. Yerel yönetimler, değişik nüfus topluluklarında yaşayan insanların ortak ve yerel nitelikteki gereksinmelerini karşılamak amacıyla kurulan tüzel kişiliğe haiz anayasal kuruluşlardır. Yerleşim bölgelerinde en önemli yerel yönetim organları belediyelerdir.

Her seçim öncesi olduğu gibi bu seçimlerde de halkın beklenti ve temennileri, adayların vaatleri ve seçmeni ikna etme çabaları ortaya çıktı, bu yönde çalışmalar yapıldı. Birbirinden farklı yapılar gösteren adaylar, belediye başkanı olmak için mücadele ettiler. Seçimler yapıldı, başkanlar koltuklarına oturdu. Yapılan ilk icraatlar genellikle tribünlere oynamaktan ileri gitmedi. Kapı sökmeler, makam arabası oyunları, ütopik sözler, vs.

Halk nasıl bir belediye veya nasıl bir belediye başkanı istiyor? Öncelikle, seçilen kişinin belediye başkanı olduktan sonra siyasi kimliğini rafa kaldırması, halkın tamamı için hizmet yapacak ve herkesin menfaati için canla başla çalışacak bir belediye başkanı olması gerekir. Herkesin birbirini tanıdığı yaşadığımız eşsiz memlekette, ayrım yapmayacak, kimseye ayrıcalık tanımayacak ve herkese eşit mesafede duracak bir belediye başkanı olmalıdır.

Seçilen başkanın hizmet için bahanesi olmayacak, hizmetin gelmesi için elindeki tüm imkânları kullanacak ve bu halka kayıtsız şartsız hizmet edecek bir belediye başkanı olmalıdır. İmar konusunda elini vicdanına koyup hiçbir haksızlığı kabul etmeyecek, aynı yerdeki bir arsaya 8 kat fakat diğer arsaya 5 kat izin veren değil, olması gerekenin yapılması için elini masaya vuracak bir belediye başkanı olmalıdır. Belediye meclisinin aldığı kararların uygulanmasını ertelemeyecek ve beldesinde yaşayanların oyunu almak için söz verdiği projeleri uygulayacak, vatandaşın huzur ve refahı için gecesini gündüzüne katacak bir belediye başkanı olmalıdır. Bir projeyi uygularken samimi ve tarafsız bir şekilde davranacak, dost ve akrabalarının haksız kazanç elde edebileceği konuları elinin tersiyle bir tarafa itip olması gerekeni yapacak bir belediye başkanı olmalıdır.

Beldesinde oturan vatandaşın verdiği vergiyi ve devletin gönderdiği kaynakları yetim malı gibi görecek ve ona göre davranacak, bir belediye başkanı olmalıdır. Beldesini köy kent olmaktan kurtulması için atılması gereken adımları atıp, beldesi için risk alacak, vatandaşların huzuru için üzerine düşen görevi yapacak bir belediye başkanı olmalıdır. Sadece zenginlere, bir kesime, dost ve akrabalarına değil, herkese hizmet edecek, fakir fukarayı da düşünüp ona göre hareket edecek ve fakir fukaraya yardım eli uzatacak, onların da yüzünü güldürecek bir belediye başkanı olmalıdır. Sokak çocuklarını düşünecek, kimsesizleri sahiplenecek, okumaktan başka çaresi olmayan ve bu nedenle elinden geleni yapan öğrencileri düşünecek ve mağduriyetlerin önlenmesi için kafa yoracak bir belediye başkanı olmalıdır.

Belediye başkanı her hareketi ve davranışı ile tavır ve uygulamaları ile topluma örnek olmalıdır. Yeterli bir bilgi birikimi, çağdaş ve sosyal bir anlayışa sahip, vatansever olmalıdır. Kültür değerlerimize ve kültürel varlıklarımıza sahip çıkmalı, sanata, sanatçıya ve spora önem vermelidir. Doğa ve çevre duyarlılığı olmalı, vahşi madenciliğe asla taviz vermemeli, destek olmamalıdır. Belediye Başkanı, kentin sorunlarını bilmeli, projelerini ona göre planlamalıdır. Belediye Başkanının kentle ilgili ileriye yönelik hayalleri olmalıdır. Kişiliği oturmuş ve sözüne sadık olmalıdır.

Artık belediye başkanları hem çok akıllı olmalı, hem de ekibi yetenekli olmalıdır. Artık belediyecilik karakucak diye tabir edilen yöntemlerle yapılmıyor. İyi bir teknik ekip gerekli. Ancak bu şekilde farklı ve modern bir belediyecilik anlayışını yerleştirebilir, klasik belediyecilik anlayışından böylelikle sıçrama yapabilir ve hizmeti vatandaşın ayağına götürebilirsiniz. Daha iyi ve yaşanabilir bir kent için, hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Günü kurtarmak için ya da halka şirin görünmek için yapılan hamleler bize faydadan çok zarar getirir. Her işin başı samimiyet, samimi olmazsak her şey boşuna.

”Samimiyetin kaybolması, kuvvetin kaybolmasıdır.” (Bovee)

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!