Yerel seçimlerin hemen akabinde Ak Parti Nazilli ilçe teşkilatı istifa etti. Bu istifalar kamuoyunda erdemli bir davranış olarak destek gördü. Bazı partililer ve vatandaşlar da bu istifaları gereksiz buldu. Gereksiz bulanlara göre ise seçim kaybının sebebi yönetim değildi. Kimilerine göre Haluk Bey daha şanslıydı. Ortada hizmetleri vardı. Bu hizmetler karşılıksız kalmazdı. Bu bakımdan istifaları gerekmezdi. CHP'nin aldığı oylara göre Ak Parti başarılı sayılmalıydı. Hele Ak Parti listesinin zafiyetine rağmen alınan sonuç pekala iyiydi. Bu girizgâhtan sonra bu yazının yazılma sebebine gelelim.

Seçimlerin üstünden iki ay geçmiş olmasına rağmen hala bir yönetim oluşturulmuş değil. Aydın il koordinatörü Konya Milletvekili Sayın Mustafa Kabakçı yanında İl Başkanı ile ilçeye gelerek partilileri dinlemişti. Bu dinlemeden nasıl bir sonuca ulaştılar bizce meçhul. Ortalıkta bir takım söylentilerin dışında somut bir gelişme yok. Seçimlerden sonra Genel Merkez Teşkilat İşleri Başkanlığı’nda yapılan değişiklik var. Bu değişiklikle göreve Sayın Süleyman Soylu'nun getirilmesi, Demokrat Parti’den gelen arkadaşların göreve getirileceği söylentilerine sebep oldu. Bize göre bunlar temenniden öteye geçmeyecektir. Başkan adayının belirlenme sürecinin uzaması, konuya gösterilen özen ve Buharkent seçimlerinin beklenmesidir. Atamaları yapılacak başkan ve yönetimler partiyi kongreye ve 2015 seçimlerine götürecektir. Bu sebeple; ince elenip sık dokunması çok normaldir. Geçtiğimiz günler içinde il teşkilatı tarafından partili bazı arkadaşlardan özgeçmişlerinin istendiği kamuoyunda konuşulmaktadır. Bu isimlerin kamuoyundaki karşılıkları araştırılmaktadır. Her bir isim hakkında partililer ve hemşerilerimiz kanaat beyan etmektedir. Ak parti'nin Nazilli ve Merkez’de artık hata yapma lüksü yoktur. Başarısızlıkların faturasını Aydınlı seçmene kesmek Ak Parti'ye yakışmaz. Yöneticilerin işi şikâyet etmek değil, çözüm bulmaktır. Artık milletvekilleri adayları, başkan adayları ve teşkilatlar oluşturulurken yapılacak seçimlerde daha titiz davranmalıdır. Partinin dokusuna uymayan, birbiriyle uyumlu çalışmayan, geçmiş yöneticileriyle kucaklaşmayan kişiler kesinlikle etkili ve yetkili görevlere getirilmemelidir. Kendi yol arkadaşını siyasi hırsları yüzünden dışlayan, yok sayan anlayış bu partide kendine zemin bulamamalıdır. Yapılacak seçimlerde, Başbakan Erdoğan'ın "Yeni Türkiye" misyonuna uygun kadroların getirilmesine özellikle dikkat edilmelidir. Partinin politikalarını millete anlatmaktan bihaber insanlar bu partide etkili yerlerde olmamalıdır. Kahvede, çarşıda, pazarda, dost ve akraba görüşmelerinde partisini savunamayan yöneticiler ve birbirinin kuyusunu kazanlarla gelinen yer burasıdır. Bu anlayış yapılan her işte kendini ele vermektedir. Yapılacak atamalar dâhil iş ve işlemlerde bile bir araya gelip ortak karar verilememektedir. Bu zafiyetlerin oluşturduğu kaypak zeminde işler düzgün gitmez. Bu anlayışla daha ileriye gitmek mümkün değildir. Bu anlayışı terk edecek ve birbiriyle anlaşan kadrolar iş başına getirilmelidir. Bu kadroların kaygısı partinin başarısı olmalıdır. Böyle bir kadro dengelere kurban edilmemelidir. Birbiriyle kavgalı, devşirme insanları bir araya getirerek barış ve başarı sağlanmıyor. Tam aksine parti içinde iktidar savaşlarına sebep oluyor. Tekrar söylersek, kaygısı partinin kazanması olan insanlara görev verilmelidir. İyi, liyakatli Ak Parti yönetimleri bulundukları yer için bir kazançtır. Aydın'ın bunu hak ettiğini düşünüyorum.