Gaziantep'te meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden er Onur Fikret Aker ve eşi Duygu Aker'in aileleri tepkili.

Gaziantep'te meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden er Onur Fikret Aker ve eşi Duygu Aker'in aileleri, cenaze günü kendileri ve yakınları için valilik tarafından söz verilen otobüsün gönderilmediğini ve cenaze törenine geç kaldıkları için yakınlarından ancak bazılarının güçlükle cami avlusuna girebildiğini, çocuklarının tabutlarını dahi taşıyamadıklarını belirterek tepki gösterdi.

Onur Fikret Aker 21 yaşındaydı. Şırnak'ta vatani görevini yaparken memleketi Gaziantep'e izne geldi. Eşi Duygu (21), kızı Almina Melisa Aker (1) ve yeğeni Sevgi İnanç (11) ile birlikte alışveriş için otomobile bindi. Henüz hareket etmemişti ki; bomba patladı. Onur, Duygu, Almina ve Sevgi aynı otomobil içinde hayatlarını kaybetti.

9 yıl önce babasını kaybeden Onur Fikret Aker, 4 kardeşten en büyüğüydü. Askere gitmeden önce garsonluk yaparak ailesini geçindiren Onur'un bir kardeşi bedensel, diğer kardeşi zihinsel engelliydi. Ailesinin maddi durumu pek iyi değildi. Teröre kurban verilen dört canın acısıyla sarsılan aile, bir de cenaze günü yaşanan ihmalle yıkıldı.

Gaziantep'te düzenlenen ve Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'a, ana muhalefet partisi liderinden sivil toplum örgütü temsilcilerine kadar üst düzey katılımla gerçekleşen cenaze töreni onlar için çok önemliydi. Akrabalar, eş, dost derken o gün evin önünde cenazeye gitmek için yaklaşık 500 kişi toplandı. Valilik, aile ve yakınları için otobüs gönderileceği sözü vermişti. Ancak iddiaya göre sözü verilen otobüsler bir türlü gelmedi. Valiliği aradıklarında ise herkes birbirine yönlendirdi. Otobüs gelmeyince kalabalık kitle, araç bulamadığı için cenaze namazının kılınacağı camiye yürüyerek gitti. Bu sırada cenaze namazı başlamıştı. Polis tarafından cami avlusuna halkın girmesine izin verilmediği için ailenin ve yakınlarının girişine de izin verilmedi. Yaşanan tartışmanın ardından aileden bazı kişiler cami avlusuna alınamadı. Çok sevdikleri yakınlarının cenaze namazını bile kılamayan aile fertleri tabutlara dahi yaklaşamadı.

Duygu'nun annesi Şengül Sepin, Onur'un annesi Gülseren Aker ve teyzesi Zeynep Kılıç, hem bombalı saldırıya, hem sonrasında yaşadıklarına tepki göstererek, "Yavrularımıza nasıl kıydılar? Henüz 1 yaşında baba diyemeden gitti, yeni yürümeye başladı. Bu ateşe nasıl dayanılır? Bizi yakanların Allah canlarını ciğerlerini yaksın. Bize baş sağlığı vermekle, bize bir fotoğraf yapıştırmakla bizim acılarımızı söndüremezler. Biz çocuklarımızın cenaze törenlerine bile giremedik. Bizim çocuklarımıza silah çekiyor kapılarda güvenlikler" dediler. Şehit erin annesi Gülseren Aker, "4 yaşındayken babasız kaldı. Diş tırnak yetiştirdim. Temizliğe kadar gittim. İşçiliğe kadar gittim, işçilik yaptım en son 2 oğlum askere gitti diye kebapçıların yanına çalıştım, 52 yaşına girdim kebapçıların yanında çalışmaya gittim, çocuklarıma bir ekmek getireyim, kira paramı karşılayayım elektrik su paramı düzenli karşılayayım diye" dedi. Acılı anne, kendilerine verilen yardım sözlerinin de sözde kalmamasını umut ettiğini söyledi.

Tülay ŞUBATLI-AHT