- Bu yıl sizden albüm beklerken, tek parçadan oluşan bir single çıkardınız. Bunun özel bir nedeni var mıydı? 
Çünkü albüm yapmak çok zaman alıyor. Sevenlerimle arama mesafe giriyor. Bu kez de 'Nerdesin?  Niye gözükmüyorsun?' tarzında sorular doğabiliyor. Hem o mesafeyi sokmamak adına hem de çocukluğumda dinlediğim parçayı paylaşmak adına bu sıngle'ı çıkardık. 
- Şarkıda sitem dolu sözler ön plana çıkıyor. Bu siteminiz özel birine mi?  
Gideri olan bir şarkı. Özellikle bir şeyler vardır ya arkasından ağlarsın işte acı daha bitmemiştir, tazedir. Mutlaka gidenler, ayrılanların bir feryadı vardır. O da öyle bir şarkı. Şarkının sözlerini çok anlamlı buldum. Albüm içinde repertuvar yapıyorum. Kış aylarında da inşallah yeni bir albüm gelecek. 
-  'Ağlayamıyorum' derken siz en son ne zaman ağladınız? Sıklıkla ağlar mısınız?
Çok sık ağlamam ama ağlaya da bilirim. Gözlerim çok sık dolar ama en son hüngür hüngür bir buçuk yıl önce ağladığımı söyleyebilirim. 
- 18 yıllık müzik kariyerinizde geri kafalılık olarak gördüğünüz herhangi bir söyleminiz ya da eyleminiz oldu mu? 
Bu mesleğe çocuk yaşta girdiğimiz için yanlış iş anlaşmaları, yanlış insanlarla, yanlış diyaloglar oldu ama onları çok ufak sıyrıklarla atlatmış şanslılardanım. Tabii ki maddi kayıplarım çok oldu. Manevi hasarlarım çok daha az oldu. Onu da aileme borçluyum. Aileyle yaşamak aileye duyulan sevgi saygı, senin üstünde hakimiyet olmasıyla gelen sorumluluktan dolayı biraz daha dikkat ediyorsun.
 
HİSLERİME GÜVENİRİM
- Güçlü kadın imajı çiziyorsunuz. Sürekli çok güçlü görünmek yormuyor mu? 
Güçlü hatta bazen çok duvarları olan, mesafeli, soğuk olduğuma dair bir algı var. Belki de kimseye minnet etmememden kaynaklanıyor, olabilir. Çok yalan konuşmayı sevmem. Riyakar insanı çok çabuk sezerim. Hislerime çok güvenirim. Ama insanlara olan sevgimden dolayı insanları fazla yargılamam. O onun hatasıdır, ya da onun kusurudur ya da onun karakteridir. Yargılamak Allah'a düşer. Bize düşmez.
 
TEK KİŞİLİK BİR SINIFTAYIM 
- Bir röportajınızda herhangi bir kategoriye sokulmak istemediğinizden söz etmiştiniz. Bunu biraz açabilir misiniz? 
Kim müziği neye göre yargılıyor. Bizim yaptığımız nameleri, yorumları yapamayanlar pop adı altında toplanmış. Baktığınız zaman popçu arkadaşlarımızın güzel alt yapıları var. Yapmaları gereken bu bizim enstrümanlarımızın hepsini kullanmak oluyor. Fakat onlar daha düz okuyorlar. Yani sese değil de alt yapıya göre şarkı okuyorlar. Biz de tamamen değişik, enstrüman gibi kullananlardanız. Ben müziği kategorize etmeden yana değilim yani müziği kim, nasıl isterse öyle yorumlar ve algılar. Şarkı dinlemek, film seyretmek gibidir. Ben bir şarkıdan birçok şey çıkartırım. Müzik hislere hitap eder. O yüzden hiçbir sınıfa dahil değilim. Ben tek kişilik bir sınıftayım.
- Yarın bir gün sizi R&B ya da rock tarzında okurken görebilir miyiz? 
Neden olmasın ki ama yapabildiğim ölçü de. Konservatuvar okudum. İstediğim çalışmayı yaparım denerim.
 
KENDİMİ 13 YAŞINDA GİBİ HİSSEDİYORUM 
- 30'lu yaşlar size ne öğretti? 
Ne istediğimi bildiğim ama 30 gibi de hissetmiyorum. Acaba bedenimiz yaşlanıyor ruhumuz yaşlanmıyor mu? Önemli olan ruhun yaşlanması bence. Hala böyle 26-27, bazen de 13 yaşında gibi hissediyorum. Yaş kavramına inanmıyorum. Yaş, zaman, saat bunlar hep insanların koyduğu şeyler gibi geliyor. 
- Bilgi güçtür' demiş Bacon. Bilgi edinmeyi sever misiniz? Nerelerden besleniyorsunuz? 
Okumayı çok severim. Şu an elimde Ahmet Ümit'in 450- 500 sayfadan oluşan bir kitabı var. İki gündür okumak için uyuyamıyorum. Hem polisiye hem bir hikayenin sonunda katil kim? onu öğreneceğim hem de geçmiş tarihte detaylar, bilmediğimiz küçük ama çok lezzetli detayları veriyor. Bir yandan da öğrenmek. Öğrenmekte çok büyük bir güçtür. İnsanı çok besleyen bir şeydir. Öğrenmek gerçekten güçlü olmaktır bence.
 
HIRSLIYIM, ACIDAN GÜÇLENİRİM! 
- Güçlü görünmek için kimileri acıdan beslenir. Sizin içinde aynı durum geçerli midir?  
Acıdan da güçlenirim. Çok hırslıyımdır. Birisi bana o bunu yapamıyor desin. Benim onu yapmayacağım varsa da yaparım. İnadımdan, hırsımdan yaparım. 
- Mesela, ünlü insanlara baktığımız zaman ikili ilişkiler de acı çekmedikleri düşünülür. Sizin ilişkileriniz nasıldı? 
İşte onlar biraz menfaat ilişkiler. Yani acı çekmediğin düşünülür ya da arkasından üzülmediğin ilişki menfaat ilişkisidir. Ben yaşadığım her aşkın arkasından mutlaka istemeden bittiyse mutlaka yasımı tutmuşumdur. Derslerimi çıkarmışımdır. O yüzden o tarz ilişkiler, günü birlik ilişkilerdir ki benim hiç yaşamadığım. Tabii ki sevgi aşk karşılıklı özveridir. Dostlukta da böyledir. Önemli olan öğrenebilmektir ama duygusal her insan hele sanatçıysa, üretken bir insansa hele bir de kadınsa üzülmemesi mümkün değil diye düşünüyorum. Kadınlar biraz daha fazla üzülüyor.
 
ÇOK ZENGİN OLMAK CEZADIR
- Kuantuma olan ilgi son yıllarda bayağı bir arttı sizin de ilginiz var mı? 
Yok hayır. Bir ara kitaplara sarmıştım. Ferrasini Satan Bilge, İyi Yaşa İyi Ol düşüncesinin iyimser olduğu zamanlara inanırım. Kuantuma gelene kadar bu tarz bilgileri Kuran-ı Kerim'de de görebiliriz. Olumlu düşünürsen yaşamak kolaylaşır. Bence insanın hayattaki en önemli şeyi ümit etmektir. Asla çok zengin olmak istemem. Bir şeyi istediğim zaman onu almak için hevesin olmalı. Çaba sarf etmeliyim. Yani bir şeyi etiketiyle bekletmek bence bu insana verilebilecek en büyük cezadır. Çok zengin olmak da bence cezadır.
 
ÖDÜLLER ADİL DAĞITILMIYOR
- Ödüllerin adil dağıtıldığını düşünüyor musunuz? 
İnanmıyorum. Yani şu an ki hiçbir ödülün medyada gösterilen bazı rakamların hiçbirinin kalıcı ve geçerli olduğuna inanmıyorum. Bugün twitter'da bile parayla yumurta alıp takipçi yapıyorsun. Ödül törenlerine baktığınız zaman popçu denilen insanlara fantezi dalında ödül vermişsin. Ya da fantezi dediğin insanlara popçu ödülü vermişsin. Bence bu ödül törenleri gittikçe saygınlığını kaybediyor.