Bulutların üstünde başlar çoğu ilişki, o kadar seversiniz ki midenizde kelebekler uçuşur. Dünya başka bir yerdir artık. Eskiden sizin için sorun olan çoğu şeyi görmezden gelirsiniz. Onu gördüğünüzde kalp atışlarınız hızlanır, eliniz ayağınıza dolaşır. Bilirsiniz ki o, ruh eşinizdir. Bir elmanın iki yarısıyız, dersiniz. Zaman geçer ilişki evlilik yoluna girer, bu aşamada aslında bazen partnerinizin istemediğiniz davranışlarını görseniz de kalbinizin sesini dinlersiniz. Nasılsa düzelir, evlilik her şeyin üstesinden gelir ve elbette nikahta keramet vardır.

Evliliğin ilk ayları ve belki yılları çoğu ilişkide güzel gider ve cicim ayları olarak bilinir. Ancak en mükemmel gördüğümüz o en aşık çiftlerde bile bu aşamada çatışmalar başlayabilir. Partnerler ilk heyecanı kaybedip, geçim sıkıntısı, hayat meşguliyeti, günlük rutinin yoğunluğu derken birbirine daha az zaman ayırır hale gelir. Bir de çocuk varsa evde anne baba rolünden, karı koca rolüne pek zaman kalmaz. Partnerler gözlerindeki o büyülü perde kalktığında, ilişkiye uzun süre yatırım da yapılmadıysa birbirlerini eleştirmeye başlarlar. Sen artık çok değiştin, beni eskisi kadar sevmiyorsun, benim aşık olduğum adam/kadın gitti başka biri geldi gibi ifadeler sıklaşır. Belki bu hikaye birçoğumuza tanıdık gelmiştir.  Aslında adam aynı adam, kadın aynı kadın... Ama aşk ve sevgi tek başına evliliği sürdürmek için yeterli değil. Evlilik ne kadar önemli bir kurum olsa da kolay değil. Bu nedenle ben danışanlarıma sıklıkla henüz evli değillerse evlilik öncesi danışmanlığı öneriyorum. Evlilik de yaşanan problemler varsa da mutlaka önemli kararlar almadan ve ilişkiyi çok da yıpratmadan önce çift danışmanlığı ya da aile danışmanlığı almak ilişkiyi kurtarmak ve sağlıklı sürdürebilmek adına çok önemli.

Şimdi bakalım mutlu bir evliliği sürdürmek için neler yapabiliriz:

1)Sevgi neydi, sevgi emekti: Evlenmiş olmak, aynı evde yaşamak ve hatta zamanı gelince çocuk sahibi olmak, bunların hepsi evlilikle ilgili konular ama evliliği sürdürmek için yeterli değil. Mutlu bir evlilik istiyorsak bunu yalnızca beklentiyle sağlayamayız, emek vermek gerekir. Sevgiye yatırım yapmak, ilişki için bir şeyler yapmak ve daha da önemlisi yapmaya istekli olmak gerek.

2)Karşı tarafa yaşam alanı tanıyın: Romantik ilişkilerde sıklıkla bağlılık ve bağımlılığı karıştırıyoruz. Gönül bağı, sevgi, saygı, sadakat ilişkilerde olmazsa olmaz. Ama evlendik diye birer birey olduğumuzu unutup her anı birlikteye geçirmeye çalışıp, her adımı birlikte atmaya çalışmak zamanla ilişkiyi yıprattığı gibi tarafları da bunaltır. Farklı hobilerle ilgilenmek, aynı evin içindeyken bile zaman zaman ayrı aktivitelere yönelmek, farklı arkadaşlıklar kurabilmek ve bunları sürdürebilmek, çiftlerin zaman zaman ayrı planlar yapabilmesi ve birbirlerine saygı duyabilmesi önemli.

3)Bir elmanın iki yarısı değil birlikte mutlu iki ayrı elma: Romantik ilişkilerle ilgili sık kullanılan bir metafordur bu "o kadar seviyorum ki bir elmanın iki yarısı gibiyiz deriz". Bu beklentiyle başladığımız ilişkide partnerler zamanla kendi kişiliklerini olduğu gibi öne çıkarmaya başlayınca uyum bozulur. Farklılıklar, partnerimizin bizden farklı düşünmesi rahatsız eder. Oysa ki ilişkilerde en önemli konulardan biri birey olarak farklılıklarımızı kabul edebilmek. Karşı tarafı değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi kabul ederseniz ancak mutlu olabilirsiniz.

4)Dürüstlük ve sadakat çok önemli: Duygu ve düşünceleriniz konusunda eşinize karşı dürüst ve açık olun. Diğer taraftan eşinize beyaz yalan olarak nitelendirdiğiniz yalanları söylerken bile iki kere düşünmenizde fayda var. Güven bir kere kırıldı mı telafisi çok zor oluyor.

5)Mutlu evlilik tartışma olmayan evlilik değildir: Hiç tartışmadığını söyleyen bir çift görürseniz muhtemelen partnerlerden biri sürekli alttan alıyordur ve bu da çok sağlıklı bir durum değil. Her türlü ilişkide tartışma kaçınılmaz, mesele tartışmayı nasıl yönettiğimiz. Küçük tartışmalarda öfke nöbetleri, hakaret, yüksek ses vb. durumlar ortaya çıkıyorsa ciddi sorun var demektir ve iki tarafı da yıpratır. Partnerlerden birinin ya da ikisinin öfke kontrol problemi varsa öncelikle bunun üzerine çalışılması önemlidir. Tartışma anında öfkelendiğinizi hissederseniz, ortamdan uzaklaşın, gevşemenize yardımcı olacak şeylere yönelin (duş alın, uyuyun, nefes egzersizleri vb.) ve sakinleştiğinizde tekrar konuşun.

6)Cinsellik: Mutlu giden evliliklere bakıldığında cinsel yaşamlarının da iyi gittiği görülmektedir. Eğer partnerlerden birinin ya da ikisinin bu konuda yaşadığı problemler varsa çözüm için bir uzmana başvurmak konusunda gecikilmemelidir. Konuyu görmezden gelmek yerine belirli konularda ilgili uzman ve cinsel terapi desteği alarak probleminizi kolayca çözebilirsiniz.

7)Ortak sosyal etkinliklerde buluşmak: Aynı evde yaşamak ve bir rutini sürdürmek evliliği sürdürmek için yeterli değil demiştik. Partnerimizle ayrı ilgi alanlarımız olması da önemli elbette ama zaman zaman ortak keyif aldığımız aktiviteleri keşfedip bunlara yönelmek de ilişkinizi canlı tutacaktır.

8)Eşinizle konuşun: Bu nasıl madde diyebilirsiniz ancak gerçekten önemli. Eşinizle geçirdiğiniz sıradan bir günü düşünün, karşılıklı gerçek bir sohbete ne kadar vaktiniz kalıyor? Eğer çok zaman ayırmadığınızı hatta fırsat bulamadığınızı fark ederseniz, televizyonu telefonu kapatıp her aksam 15 dakika sohbet etmeyi deneyin.

9)Sen dili yerine ben dili kullanın: Duygu ve düşüncelerinizi gizleyerek eşinizin aklınızı okumasını beklemeyin. Bunun yerine açıkça ifade edin aklınızdan geçenleri. Elbette kullandığınız dil çok önemli. Sürekli suçlayan sen dili yerine duygularınızı ve kendinizi anlatan ben dili’ni kullanın. “Konuşurken telefonuna bakıyorsun, kaba bir adamsın” demek yerine, “Konuşurken yüzüme bakmadığında beni dinlemediğini, ciddiye almadığını düşünüyorum. Bu da beni üzüyor.” diyebilirsiniz.

10)Partnerinizin sevgi dili: Eşinizin sevgi dilini bilmeniz, yani onun için sevgi ifadesinin ne anlama geldiğini bilmeniz önemli. Örneğin sizin için önemli olan eşinizle kaliteli zaman geçirmekken eşiniz için önemli olan küçük hediyeler almak ya da fiziksel temas olabilir. Kendi sevdiğimiz şeylerden yola çıkmak yerine eşimizin neleri sevdiğini göz önünde bulundurursak daha sağlıklı bir ilişki sürdürebiliriz. Kendinizin ve eşinizin sevgi dilini keşfedebileceğiniz güzel bir kitap önerisiyle bitiriyorum yazımı.   (Gary Charpman/Beş sevgi Dili)

Sevgiyle kalın…