İngiltere, telekulak skandallarının ardından News of the World’ün (NotW) kapatılma kararının şokunu yaşıyor. Telekulak skandalı ile sarsılan ülkenin 168 yaşındaki en eski gazetesi, patronu Avustralyalı medya devi Rupert Murdoch’ın ani bir hamlesi ile yarın yayın hayatına son verecek. Ancak bu kararın ardında Murdoch’ın daha büyük planları olduğu iddiası gündemde. Buna göre Murdoch, 2.6 milyon tirajıyla ülkenin en çok satılan tabloid pazar gazetesi olan, yıllık reklam geliri 40 milyon sterlini bulan NotW’ü yüzde 39’una sahip olduğu dijital uydu kanalı BSkyB’nin tümünü satın alabilmek için feda etti. 
 
Sektörün devi olacak 
Eğer Murdoch gazeteyi kapatmasaydı yıpranacak ve gelecek hafta sonuçlanması beklenen ihaleyi kaybetme riski doğacaktı. News Corporation şirketi, Murdoch’ın BSkyB’nin tamamını alması halinde İngiltere’de tüm medya kuruluşlarını gelir açısından gölgede bırakan bir deve dönüşecek. Karşıt görüşlere rağmen Muhafazakâr-Liberal koalisyon hükümeti BSkyB satışına prensipte yeşil ışık yaktı. Telekulak skandalının ihalenin sonuçlanması öncesine denk gelmesi de bu nedenle dikkat çekti. 
 
Tele-skandal News of the World ile ilgili ilk telekulak skandalı beş yıl önce gazetenin ünlü sanatçıların, siyasetçilerin ve kraliyet ailesinin yakınlarının telefonlarını yasa dışı olarak dinlediğinin ortaya çıkmasıyla patladı. Bu hafta ortaya çıkan üç skandal da gazetenin ipini çekti. İlk olarak 9 yıl önce kaybolan 13 yaşındaki Milly Dowler’ın telefon mesajlarının dinlendiği öne sürüldü. Ardından 7 Temmuz 2005 Londra terör saldırıları kurbanlarının ve Irak ile Afganistan’da ölen İngiliz askerlerinin yakınlarının telefonlarının dinlendiği iddiası geldi. 
 
Rebekah Brooks: Kızıl patron 
News of the World çalışanları kapanma kararını büyük üzüntü ile karşılarken Times, Sun ve News of the World gazetelerinin bünyesinde yer aldığı News Corporation’ın CEO’su Rebekah Brooks büyük tepki çekti. Çalışanlar, Rupert Murdoch’ın telekulak skandalının başından bu yana arkasında durduğu Brooks’u feda etmemek için gazeteyi kapattığını düşünüyor. 
 
20’sinden beri grupta
Avustralyalı medya devi Murdoch’ın feda etmemekte direndiği kızıl saçlı prensesi Rebekah Brooks, News of the World’e 1989’da, 20 yaşındayken sekreter olarak adım attı. 14 yaşından itibaren gazeteci olmak isteyen Brooks daha sonra gazetenin ‘Sunday’ dergisinde yazmaya başladı ve 1998’de pazar günleri yayımlanan News of the World’den hafta içinde yayımlanan The Sun’a yayın yönetmeni yardımcısı olarak geçti. 2000 yılına gelindiğinde Brooks, News of the World’ün başına geçti ve İngiltere’nin en genç yayın yönetmeni unvanını aldı. 
Brooks, “Adını ver ve utandır” kampanyası kapsamında çocuk tacizcilerini gazetede yayımladı. Ardından okurlar çocuk tacizcisi olduğundan şüphelendikleri herkesi terörize etmeye başladı. Hatta bir pediyatristin (çocuk doktoru) evine, ‘pediyatri’ kelimesi ile ‘pedofili’ kelimesi karıştırıldığı için ciddi hasar verildi. Kampanya büyük tepki çekti. Brooks 2003’te The Sun’ın ilk kadın yayın yönetmeni, 6 yıl sonra da News International’ın CEO’su oldu. 
 
Cameron’la at biniyor 
2002’de kaybolan ve cesedi bulunan 13 yaşındaki Milly Dowler’ın cep telefonuna bırakılan mesajların News of the World tarafından dinlenmesi onun döneminde gerçekleşti. Hatta 2003’te parlamento komitelerinden birine gazetesinin polise bilgi için para ödediğini söyledi. Brooks’un Başbakan David Cameron’ın evine sık sık gittiği, hatta Cameron ile at bindikleri belirtiliyor. (ajanslar)