Belediyelikleri düşen beldelerle ilgili Anayasa Mahkemesi"nin aldığı karar sonrasında Danıştay ve YSK'dan yapılan açılama yargıdaki görüş ayrılığını gün yüzüne çıkardı.


Danıştay ve YSK"nın belde belediyelerin itiraz süreçleriyle ilgili yeni açıklamalar yapması üzerine Anayasa Mahkemesi"nin aldığı kararı yeniden açıklaması ve kendi kararının üzerine yeni bir karar alınamayacağını belirtmesinden sonra Anayasa Mahkemesi üyelerinden farklı bir açıklama daha yükseldi.

ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELERİNDEN AÇIKLAMA

Aralarında Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Cafet Şat, A. Necmi Özler, Fettah Oto, Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş'ın imzaları 2"si yedek 8 Anayasa Mahkemesi Üyesi Anayasa Mahkemesi adına yapılan açıklamanın Anayasa Mahkemesi "nin görüşünü yansıtmadığını savunan bir açıklama yapılarak “''Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından 24 Aralık 2008 gününde yapılan açıklama, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamaktadır. Anayasa'nın 149. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Bu bağlamda, belirtilen usule uyularak yapılmayan açıklamalar Mahkeme görüşü olarak kabul edilemez.” denildi.

KILIÇ'IN AÇIKLAMASI

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç 8 üye tarafından yapılan açıklama üzerine yeni bir açıklama daha yaptı.
Anayasa Mahkemesi başkanı Kılıç, karşı bildiri yayınlayan 8 üyenin 3'ünün kararın alınmasında oylarının olmadığını geri kalan 5 'inin de zaten karara karşı olan üyelerin olduğunu söyledi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı adına dün yaptığı yazılı açıklamayla, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un iptali istemiyle açılan davada, ''6 arkadaşının gerekçeli kararda ne söyledikleri, ne yazdıkları ve gerekçenin en olduğunun bir kez daha tekrarından başka bir şey olmadığını'' söyledi.

Haşim Kılıç, ''Bu açıklama ihtiyacı bazı yargı kuruluşlarının almış olduğu kararlar üzerine doğan zaruret üzerine yapılmıştır. Bizim kararlarımızın sonuçsuz kalmaması, etkisiz kalmaması, başkalaşmasına izin vermeme konusunda bu kurumu temsil eden Başkanın en başta görevidir. Dolayısıyla benim burada kararımızı sahiplenmenin dışında yaptığım bir şey yok'' dedi.

Kılıç, şunları söyledi: ''Bunun dışında kalan 5 arkadaşım zaten karara muhalifti. Yazılı açıklamada yapılan bu 6 arkadaşımızın gerekçeli kararda ne söyledikleri, ne yazdıkları ve gerekçenin ne olduğunu bir kez daha tekrarından başka bir şey değildir. Bu açıklama ihtiyacı, bazı yargı kuruluşlarının almış olduğu kararlar üzerine doğan zaruret üzerine yapılmıştır.

Bizim kararlarımızın sonuçsuz kalmaması, etkisiz kalmaması, başkalaşmasına izin vermeme bu kurumu temsil eden Başkanın en başta görevidir. Dolayısıyla benim burada kararımızı sahiplenmenin dışında yaptığım bir şey yoktur. Bu sahiplenme de 6 arkadaşımın onayı ile yapılmıştır. Aslında sadece Başkanın değil, bütün üyelerimizin verilen kararı sahiplenme ve koruma konusunda görevleri vardır. Eğer karar yanlış anlaşılıyor, yanlış değerlendiriyorsa bunu açıklamak, açıklığa kavuşturmak ve verilen kararı sahiplenmek en temel görevimizdir.

Burada yapılan, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, belde belediyelerinin dava açma sürelerinin 22 Mart 2008'de başladığı, bundan itibaren 60 gün içinde dava açmaları halinde seçime girebilecekleri, aksi halde kapatılmanın uygun olduğu sonucuna varıldığının açıklanmasıdır.”

İSMİ GEÇENLER

Anayasa Mahkemesi adına 8 üye tarafından yapılan farklı açıklamaların ardında Fulya Kantarcıoğlu, Şevket Apalak ve Ayla Pektaş"ın bulunduğu belirtiliyor.

Başkan Vekili Osman Paksüt ile birlikte bu isimlerin Ak Parti"nin kapatılması ve başörtüsüne ilişkin oylamalar da aynı tavrı gösterdikleri belirtiliyor.

Haber 7