Diyanet İşleri Başkanlığı'nda müftü olarak görev yapan A.K. 2005'te Ankara'da boşanma davası açtı. A.K., soybağı ilişkisi bulunan iki çocuğun da kendi çocuğu olmadığını iddia etti ve soybağının da reddini istedi. DNA incelemeleri sonucu iki çocuğun da kendisinden olmadığı ortaya çıkmasına rağmen A.K.'nin başvurusu reddedildi. Ret gerekçesi olarak, A.K.'nin çocukların kendisinden olmadığını öğrendiği tarihten bir yıl sonra başvuruda bulunması gösterildi. A.K. sonra başka biriyle evlendi. Bu arada A.K.'nın ailevi problemleri sebebiyle görev yeri değiştirildi.

'Çocuklar başkasından'

Milliyet'ten Paşa Alyurt'un haberine göre, Diyanet'ten bir personelin şikayeti nedeniyle A.K. hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu'nca soruşturma açıldı. İnceleme sonrası raporda, A.K.'nin tedavi görmesine rağmen çocuklarının olmamasının ardından eşini başka bir erkekle tanıştırdığı, cinsel ilişkiye girmesini sağladığı, bu şekilde iki çocuk sahibi olduğu ve çocukların kendisinden olmadığını başından beri bildiği anlatıldı. Söz konusu eylemlerin bir din görevlisine yakışmayacak nitelikte yüz kızartıcı olduğu belirtilerek A.K.'nin görevine son verildi.

A.K. kararın iptali için Hatay İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme A.K.'nin talebini reddetti. Gerekçeli kararda “Din görevlisi çevresine örnek olmalıdır” ifadeleri kullanıldı. A.K.'nin ardından başvurduğu Danıştay da kararın hukuka ve usule uygun olduğunu belirtti. A.K. bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. A.K.'nin dosyasını inceleyen AYM yaptığı değerlendirme sonucu, A.K. hakkında verilen göreve son verme uygulamasını haksız ve ölçüsüz buldu. AYM değerlendirmesinde “Özel hayata saygı hakkı, ilişki kurmak ve geliştirmek üzere çevresinde bulunanlarla temas kurma hakkını da içermektedir. Özel hayata dair hususlar kişinin mesleğiyle ilgili tasarruflara esas alınmışsa özel hayata saygı hakkı gündeme gelecektir. Mesleki hayat çerçevesinde kişilerin özel hayatı hakkında sorgulanması ve bunun doğurduğu idari sonuçlar, kişilerin davranış ve tutumları gerekçe gösterilerek görevden alınmaları özel hayatın gizliliğine yapılmış bir müdahale oluşturmaktadır” denildi.

'Müdahalede bulunuldu'

AYM kararında, A.K.'nin eski eşiyle ilişkisine ait iddiaların ve özel hayatına dair mahrem konuların yapılan idari işlemin (işine son verilmesi) sebebi olduğunun anlaşıldığı belirtildi. Kararda, “Bu durumda tesis edilen idari işleme, kişinin özel yaşamına ilişkin bir kısım eylemin dayanak alınması suretiyle, özel hayatın saygı hakkına müdalede bulunulduğu sonucuna varılmıştır” denildi.