Türk mutfağının asırlık gelenekleri arasında yer alan, pandemiden sonra değeri bir kat daha artan ve sevilerek tüketilen tarhana geleneği Tuğba Kuruyemiş tarafından sürdürülüyor. Vücut direncini arttırması ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi ile de bilinen tarhana geçen yıl en fazla tercih edilen ürünler arasında yerini alınca bu yıl üretim miktarı da arttırıldı.

Merkezi Aydın’da olan ve ülke genelinde yaklaşık 100 şubesi bulunan Tuğba Kuruyemiş, vatandaşların ve özellikle çocukların kışın daha dirençli olabilmesi için geleneksel tarhana üretimine başladı. Rivayete göre; Yavuz Sultan Selim Han’ın, Mısır seferi çıkmadan önce ordunun haftalar boyunca gıda gereksinimi karşılayacak özel bir besin olarak hazırlattığı tarhana o günden bu yana Türk mutfağının vazgeçilmezi oldu.

Gerek çalışma hayatının getirdiği yoğunluk gerekse apartman yaşantısındaki kısıtlı imkanlar nedeniyle tarhana yapma imkanı bulamayan kadınlar için geleneksel tarhana üretimini sürdüren Tuğba Kuruyemiş, korona virüs salgınından sonra virüslere karşı dirençli olmak isteyenler için tarhana üretimini yüzde 100 arttırdı. Orta Asya’dan bu yana süre gelen geleneksel tarhanayı asırlar öncesinde olduğu gibi özelliklerini koruyarak ürettiklerini belirten Tuğba Kuruyemiş Tarhana Üretim Sorumlusu Mümtaz Çetin, tarhananın faydalarının saymakla bitmeyecek kadar çok olduğunu söyledi. Vitamin ve mineral açısından zengin olan tarhana çorbasının gerek içerisindeki maddeler gerekse kullanılan baharatlar nedeniyle oldukça besleyici ve çeşitli hastalıklara karşı koruyucu özelliği olduğunu belirten Çetin, tarhananın korona virüs salgınından sonra daha da kıymetlendiğini söyledi. Anadolu’da hemen hemen her yörede kış için hazırlanan yiyecekler arasında ilk sıralarda yer alan tarhananın sevilerek tüketilmesine rağmen evlerde üretiminin çeşitli sebeplerden dolayı zorlaştığını belirten Çetin, Tuğba Kuruyemiş olarak talep üzerine bol miktarda tarhana üretimi yaptıklarını söyledi.