Umduğunu yermiş misafir... Dokuzuncu haftaya baktığımızda ilk akla gelen söz bu! Son yıllarda futbolumuzda bir değişim söz konusu... Ev sahibi takımların aldıkları galibiyetlerde önceki sezonlara oranla gözle görülür bir azalma vardı. Hatta bu oranın, yeni sezonlarda daha da fazla dibe vuracağı en sonunda da "Buradan çıkış yok" tabusunun tamamen yıkılacağı konuşuluyordu. Fakat geçen sezonun ikinci yarısında alınan galibiyetler gidişatın seyrini epey değiştirdi (Özelikle ligin son 10 haftasındaki) ve bu rakamdaki düşüşe böylelikle "Dur" dedi. 2008-2009 sezonu sona erdiğinde ev sahibi takımların galibiyet yüzdeleri 48'di. Alınan beraberliklerin oranı 24, mağlubiyetin ise 28'de kalmıştı. 2009-2010 sezonunun ilk 8 haftasında bu rakam yüzde 39'a kadar geriledi. Kaleler tekrardan yıkılmaya başlamıştı. Şimdi ise rakam yüzde 44... Bu rakamın bir kalemde 44'e yükselmesindeki en önemli etken, bu hafta alınan sonuçlar... Ligin dokuzuncu haftasında yedi ev sahibi takım sahasında misafirlerine ikramda bulunmayınca tablo böyle şekillendi. Bu hafta deplasmanda kazanan tek takım, Ertuğrul Sağlam yönetiminde Denizli'ye konuk olan Bursaspor oldu. (Ankaraspor'un hükmen mağlup olduğu karşılaşmalar bu değerlendirmeye alınmamıştır).

SEZONUN İLK PATLAMASI

Dokuzuncu hafta, 2009-2010 sezonunda Süper Lig'de en çok gol atılan hafta oldu. Oynanan sekiz maçta 29 gol atıldı. İkinci haftada bu rakam 28 olmuş, sonraki 6 haftada ise toplam gol sayısı hiç 23'ün üzerine çıkmamıştı.

KARTLAR EKSİK KALMADI

Ligimizde gol patlaması yaşanır da kart patlaması eksik kalır mı? Kırmızı kart sayımız tam azaldı derken (İlk 8 haftada toplam 11 kırmızı kart) kartlar sahne aldı dokuzuncu haftada... Bu sezon ilk defa bir haftada 4 kırmızı kartı yaşadık. Bakalım ligin bu olumsuz rekoru kaçıncı hafta kırılacak ya da egale edilecek?/sabah