Başbakan'a düşman kazandırmak

Başbakan Erdoğan, hafta sonu İzmir'deydi. Partisinin il kongresine katıldı. 19. Dönem Bursa Milletvekili Fethi Akkoç da Ankara'dan uçakla İzmir'e döndü; Erdoğan'la yolları kesişti.
Başbakan'ın haberi yok, ama bakın neler yaşandı...
Fethi Akkoç, uçaktan indi. VIP Salonu'na geçti. Oradan da aracına binip alandan ayrılmak için otoparka yöneldi.
Ancak, 06 FA 006 plakalı aracını park ettiği yerde bulamadı. "Acaba hafızam beni yanıltıyor mu?" diye düşündü. VIP Otoparkı'nda bir tur attı. Araç hiçbir yerde yoktu!
Görevlilerin yanına gitti:
- Ben, Ankara'ya giderken aracımı buraya bırakmıştım. Ancak, şimdi yerinde bulamıyorum. Nerede benim arabam? "Çektiler" cevabını aldı.
Hayretle "Neden?" diye sordu.
Görevliler cevap verdiler:
- Güvenlik gerekçesiyle!

***

Fethi Akkoç, "Allah, Allah" diye söylendi. Aracının camında kimliğini belirten "TBMM 19. Dönem Milletvekili" yazısı vardı. Yıllardır arabasını VIP Otoparkı'na bırakır, sonra da alırdı. Başına hiç böyle bir şey gelmemişti.
Otopark görevlilerine yine sordu:
- Ne güvenliği? Aracın üzerinde kime ait olduğu yazılı. Siz de beni tanıyorsunuz. Söylemediniz mi?
Görevliler, "Söyledik, ama" dediler:
- Gerekli uyarıyı yaptık, buna rağmen bizi dinlemediler. Aracı çekiciye yükleyip buradan götürdüler.
Ardından eklediler:
- Başbakan geliyormuş da o yüzden aracı çektiler.
Akkoç, araştırdı, aracını Havaalanı'nın bir başka köşesine bırakılmış buldu. Üstelik, bazı yerlerinde ufak tefek hasarlar da vardı.

***

Fethi Akkoç, gazeteci kökenli eski bir milletvekili. Tercüman Gazetesi'nde yıllarca birlikte çalıştık. Geçtiğimiz hafta Ankara'ya geldi. Beraber bir dostumuzun kızının düğününe katıldık. İzmir'e döndükten sonra da aradı. Başına gelenleri anlattı...
Önce, "Başbakan'ın bu işte bir günahı olmadığına adım gibi eminim.
Olan bitenlerin hiçbirini bilmiyordur" dedi:
- Ama duyması ve bilmesi lazım! "Çünkü" diye devam etti:
- Ben gazetecilikten geldim. Kimin neyi nasıl yaptığını iyi bilirim.
Başbakanların bu tür uygulamalardan haberi bile olmaz. Çevresindeki işgüzarlar, birtakım işler yaparlar.
Ama, sonuçta fatura Başbakan'a çıkar.
Bu uygulamaların muhtemel sonucunu da söyledi:
- İşte bu işgüzarlar, yaptıkları garip uygulamalarla, durup dururken insanları Başbakan'a düşman ederler!

***

Fethi Akkoç tek tek sıraladı:
 Başbakan benim de Başbakanım.
 Eğer gerçekten bir güvenlik zafiyeti doğacak olsa, kimseye bırakmam, o arabayı ellerimle parçalarım. Arkama dönüp bakmam bile. Fırlatıp atsınlar, yan bakarsam şerefsizim.
 Ben, 1975'te Süleyman Demirel'in yumruklanması sonucu Başbakanlık Koruma Müdürlüğü'ne getirilen "Tarzan Mustafa" gibi son derece sert bir polisle de "gazeteci" olarak çalıştım. Bu tür uygulamaları o bile yapmadı.
 Bu işin güvenlikle hiç ilgisi yok. Araç otoparkta duruyor. Başbakan'ın güvenliği ile ne ilgisi var? Şımarıklık ve işgüzarlıktan başka bir şey değil!
 Belki başkaları "özellikle yapılıyor" diye düşünebilir. Ben bunu aklıma bile getirmiyorum. Çünkü, öyle olmadığını biliyorum.
 Başkası olsa ortalığı ayağa kaldırır. Ben bunu da yapmıyorum.
Akkoç, "Sadece Başbakan bilsin istiyorum" dedi:
- Çünkü, bu tür uygulamalarla gereksiz yere kendisine zarar veriliyor.
Başbakan tartışma konusu yapılıyor.
Biz de Akkoç'a tercüman olduk.
Başbakan bilsin diye yazdık!

Emin Pazarcı - Takvim