DP Genel Başkanı Soylu, devletin kurumlarının 'Para istedin verdim, benim bu kadar istihkaka ihtiyacım var' şeklinde birbirlerini suçlamalarının bir zafiyet olduğunu söyledi.
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, ''Dağdaki bir çobanın bile keçisini bağlamadığı bir barınakla, benim askerimin sağlığı, ülkemin bütünlüğü korunmaya çalışılıyorsa, ben bunu bir zafiyet olarak addederim'' dedi.

Süleyman Soylu, partisinin Rize İl Başkanlığı Kongresi'nde yaptığı konuşmada, komşu bir ülkenin sınırından 350 kişilik terör grubunun ülkeye girişinin basit bir eylem olmadığını belirtti. Soylu, ''Bunun bir istihbaratı, lojistiği ve finansmanı olması lazım. Komşu ülkenin sınırından geçecek, bizim evladımıza orada can kaybı verdirecek. Hepimizin kafasında bir muallak bırakarak çekip sınırın ötesine gidecek. Bu, basit bir terör hadisesi olarak görülürse, strateji bunun üzerine kurulursa, eğer devletimizi yönetenler fikirlerini bu şekilde ortaya koyarsa, bizim çok daha kaybedilecek evladımız olur'' diye konuştu.

Bütün kurumların, üzerine düşen sorumluluğu alması gerektiğini ifade eden Soylu, ''Dağda bir çobanın bile keçisini bağlamadığı bir barınakla benim askerimin sağlığı, ülkemin bütünlüğü korunmaya çalışılıyorsa, ben bunu bir zafiyet olarak addederim. Bu ülkeyi yönetenler ve idare edenler hala bu ülkede kusuru birbiri üzerine atıyorsa, 'Para istedin verdim, benim bu kadar istihkaka ihtiyacım var' şeklinde birbirlerinde kusuru arıyorsa ben bunu ikinci bir zafiyet olarak görürüm. Bu millete doğruları söyleme zamanı gelmiştir'' dedi.

Vatandaşın görevini her alanda yerine getirdiğini ve çocuklarını askere göndermekten çekinmediğini dile getiren DP lideri Soylu, şöyle devam etti:

''Fakat, gencecik çocuklarımız sözüm ona bir barakada yalnız başına bu ülkenin karakolunu korumak için mücadele edecek. Orduya sesleniyorum: Bu ülkede asker karakol korumaz, vatan korur. Bu konuda herkes, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Ordu da üzerine düşen sorumluluğu alacak. Şehitlik mertebesi için hepimiz 'Allah'ım bize de nasip et' diye dua ediyoruz. Ama bizim evlatlarımızın da canının bir şekilde muhafaza edilmesi lazım geldiğini, o 20 yaşındaki gencecik çocukların profesyonellikten azade bir şekilde orada kendi başlarına mahkum edilmemesi gerektiğini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sınır karakollarına yapılan saldırının aslında benim devletimin, milletimin ırzına ve namusuna yapılan bir saldırı olduğunu bilerek, haykırmak istiyorum.''

Terör saldırısının üzerinden 5-6 gün geçtiğini anımsatan Süleyman Soylu, ''Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Genel Kurmay Başkanı bir araya gelip, bir fotoğraf verip, yumruğu masaya vurup 'Biz bu işi tekrar ele aldık, bunun sonu nereye varırsa varsın, bunun başı nerede ezilecekse ezilsin, çocuklarımıza yapılan yanlışlıkların karşılığını alacağız' demesi bu milletin hakkı değil miydi? 5-6 gündür ne yapıyorsunuz, nereden korkuyorsunuz, kimden çekiniyorsunuz, kimin tavuğuna 'kış' demek istemiyorsunuz, kimden talimat aldınız? Bir açıklayın bunu'' diye konuştu.

Genel Başkan Soylu, her meselenin iktidar tarafından küçültülmeye çalışıldığını savunarak, ''Şehitlerimiz geliyor, Allah korusun 'bakkaldan alış veriş yapıyor' gibi seyrediyor, geçiyoruz ya da geçiştirilmeye çalışılıyoruz. Dünyada ekonomik kriz var, sanki yok gibi davranıyoruz. Bunlar ülkenin geleceği için çok ciddi ve üzerinde düşünülmesi gereken meselelerdir. Çok ciddi önlemler alınmazsa geç kalınmış olacaktır'' dedi