Bir önceki yazının yazılış amacı Tarım ve Gıda Üniversitesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi üzerinden Aydın’ın geleceğine bir pencere açmak,projeksiyon tutmaktı.
Aydın’ın ekonomik olarak zincirlerini bir türlü kıramamasını, bunca zenginliğine rağmen kendinden daha dezavantajlı Ege illerinden bile geri kalmasını dert edinenlere iki üniversitenin açılışı gerçekleşirse ekmeğinin büyümesinde bir umut olabileceğini göstermekti.
Görünen o ki herkes kötü gidişin farkında ve aklında bir çıkış formülü var ancak bu dağınık düşüncelerin ortak akılla tartışılması ve en doğrunun, en faydalının ayrıştırılması gerekiyor.
Düşüncenin olgunlaştırılarak projeye dönüştürülmesi ve gerçekleşmesi için  siyasi iradenin önüne konması ve de ardından bütün Aydın olarak konunun  takipçisi olmak gerekiyor.
Sizlerin gösterdiği ilgiye bakıldığında sahiplenmeniz mayanın tuttuğuna bir göstergedir.
O nedenle bu yazıda konuyu sahiplenmeniz nedeniyle sizlere teşekkür etmek diğer taraftan da ileri sürdüğünüz düşüncelerinizi irdeleyerek meseleyi  olgunlaştırmak istedim.
***
Reşat Sinan “ADÜ’den tam kapasite ile verim alındıktan sonra yeni üniversitelerin peşine düşelim, ADÜ’ de öğretim üyesi kıtlığı var,” demekte.
Türkiye’nin her tarafından daha düne kadar ADÜ’ ye gelmek için can atılırken bilhassa Tıp Fakültesi’nden bu gün niye kaçış var, sorgulamak gerekir. 
Selda Parlak da “iki üniversite açılışı keşke gerçekleşse” temennisinin ardından “bu fikirleri Aydın milletvekillerinden duymak isterdim,” diyor.
Keşke demekten başka benim de elimden gelen bir şey yok ancak her konuda politikacıyı harekete geçirmek için yakıtı koymayı yani istekte bulunmayı ihmal etmemek gerekiyor.
***
Murat Demirci de “Tarım ve Hayvancılıkla ilgili ADÜ’ye bağlı bir Ziraat Fakültesi ve Veteriner Fakültesi zaten var.
 Aynı şekilde sağlıkla ilgili Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Fakültesi de bulunuyor.
Bir de bunlar üzerine Aydın’a Sağlık Bilimleri ve Tarım ve Gıda Üniversiteleri kurmak kaynak israfı değil mi?
O nedenle benim düşüncem adı geçen üniversiteler yerine hazır Çıldır Havaalanı da varken Aydın’a Havacılık Teknolojisi ve Savunma Sanayi Üniversitesi kurulması daha gerçekçi bir yatırım olmaz mı?
Bu tür bir üniversite sanırım Aydın’a yurt içinden ve yurtdışından gelecek öğrencilerle daha fazla katma değer kazandırır,” dedi.
Murat Demirci’nin görüşlerinde öne çıkan “ADÜ’de aynı işlevi gören fakülteler varken Sağlık Bilimleri ile Tarım ve Gıda Üniversiteleri kurulması kaynak israfı değil midir, sorusudur.
Bu soruya geçen yazıda yeterince değinilmemişti, yeri geldi anlatayım.
ADÜ’deki sağlıkla ilgili fakülteleri bünyesinde toplayacağı için Sağlık Bilimleri Üniversitesinin kuruluşunda bir sorun bulunmuyor.
Görünüşte sorun Tarım ve Gıda Üniversitesinin kurulmasındadır.
Belirtmek gerekir ki,her ne kadar aralarında benzerlik var gibi görünse de  özellik olarak Tarım ve Gıda Üniversitesi ile Ziraat Fakültesi aynı değildir.
Tarım ve Gıda Üniversitesi:
1-Araştırma ve uygulama desteklidir,
2- Öğrenci mevcudu 10-12 bini geçmeyen tematik- butik bir üniversitedir,
3- Tarımla bağlantılı temel bilimlerin öğretildiği bir üniversitedir,
4-Öğrenciler çoğu günlerini işletmelerde geçirir,
5-Daha fazla piyasacı olma özellikleriyle mevcut üniversitelerden farklı bir yapıdır.
Bunlara ek olarak sağlık temalı okullar gibi iç içe giren bölümlere öğretim elemanı bulmada zorluk çekilmemesi için Tarım ve Gıda Üniversitesine bağlı fakülte ve yüksek okulların tek kampus içinde bulunma zorunluluğu vardır.
***
Söke’den Hüseyin Gündüz’ün Tarım ve Gıda Üniversitesinin yeri için önerisi 630 dekar arazi üzerine kurulu Söke eski Tarım Meslek Lisesi ya da 1830 dekar tarım alanı bulunan eski Köy Enstitüsü, Öğretmen Okulu yeni Ortaklar Fen Lisesi… 
***  
Bu bağlamda adının yazılmasını istemeyen bir akademisyen de “artık günümüzün geçerli üniversiteleri bölümleri dağınık hantal yapılar değildir,” dedi ve devam etti.
“Yakın gelecekte ADÜ benzeri birimleri dağınık üniversitelerin yerini bilhassa tematik özellikli sağlık, tarım gibi alanlarda entegre, öğrenci sayıları 10-12 bini geçmeyen tematik- butik üniversiteler alacaktır.
Bölgemizdeki örneği Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesidir.
Unutulmamalı ki, Sovyetler Birliği’nde 1990’lı yıllarda yıkılmanın eşiğine geldiğinde yarı zamanlı ya da tam zamanlı 883 yüksek öğretim kurumu vardı ve bu okulların 5,2 milyon öğrencisi vardı.
Öğrenci öğrenmek için değil para kazanmak için diploma almanın derdindeydi ve o nedenle içi boş diplomalar işsizliği çare olamıyordu.
Piyasa işsiz mühendisten, doktordan geçilmiyordu ve sistem kendini yenileyemeyince hantal yapı dayamadı ve Rusya’da sistem çöktü.  
Eğer biz bu gün üniversitelerimizin içinde bulunduğu bu hantal düzeni restore ederek geleceğin mesleklerini öğreten tematik- butik üniversitelere dönüştüremez isek 1990’ların Sovyetler Birliğine döneriz ki, işaretleri de yok değil.
O nedenle gerçekleştirebilirsek Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Tarım ve Gıda Üniversitesi yeni modele geçişte ilkler arasında yer alacaktır,” dedi.
***
Siz değerli okurlardan Aydın’a iki üniversite kurulmasını konu eden bir önceki yazımızla ilgili gelen yazılı, sözlü mesaj özetleri bunlar.
Merak edilense akademisyen dostumuzun söylediği dönüşümü bizdeki üniversiteler gerçekleştirebilir mi?
Dileriz ki, Tarım ve Gıda Üniversitesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi dönüşümde başlangıç olur.