Son dönemlerde kilo vermek isteyenlerin merak ettiği konuların başında mide botoksu uygulaması geliyor. Mide botoksu nedir? Mide botoksu nasıl yapılır? soruları internette sıklıkla aratılıyor. İşte mide botoksu yöntemi ile ilgili detaylar…

MİDE BOTOKSU NEDİR?

Mide botoksu , Clostridium Botulinum bakterisinden elde edilen botulinum toxin'in (botoks) endoskopik yöntemler ile mideye uygulanarak kişinin bir kilo verdirmesine imkan tanıma tedavisidir.

Botoks bir mikroorganizmanın zehridir. Botoks bildiğiniz gibi görsel olarak ciltte kırışıklıların giderilmesinin yanı sıra bir takım nörolojik rahatsızlıklarda, bacaklarda ve kollarda olmak üzere yaygın olarak kullanılıyor. Son 10-15 yıldır da bariatrik bir girişim olarak mideye de uygulanmaya başlandı. 2004 yılından itibaren hayvanlar üzerinde deneysel amaçlı olarak kullanılan yöntem son zamanlarda Norveç, Kore, ABD gibi ülkelerde çeşitli merkezlerde uygulanarak görülen pozitif sonuçların ardından insanlarda da kullanılmaya başlandı.

MİDE BOTOKSU KİLO VERMEDE ETKİLİ BİR YÖNTEM Mİ?

Mideye yapılan botoks enjeksiyonları ile 5-6 ayda yaklaşık 4-20 kilo kaybedilebildiği saptandı. İşlemin etkisi, açlık ve tokluk üzerinde etkili olan midedeki kas ve sinirler üzerinde oluşan blokaj ile açıklanıyor. Burada hem kas tabakası etkilenerek midenin boşalma süresi uzuyor hem de sinir hücreleri etkilenerek açlık hissi azalıyor.

MİDE BOTOKSU KİMLERE UYGULANABİLİR?

Mide botoksu özellikle cerrahi işlemlerden korkan insanlar için iyi bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Diyet yapmada ve devam ettirmede sıkıntı yaşayan diyete ciddi anlamda uyumsuzluk gösteren, diyet yapıp bir türlü kilo veremeyen insanlar mide botoksu için ideal hasta grubunu oluşturuyor. Tüm kilo fazlası olanlar, sadece spor yaparak kilo veremeyen ve zayıflamak isteyen kişiler tarafından mide botoksu yaptırılabilir. Diyet ve sporla gerektiği gibi kilo veremeyenler için uygun bir yöntemdir. Özellikle de vücut kitle endeksi 27,5 ile 40,0 arasında olan kilolu ve aşırı kilolu kişiler için çok daha etkin bir yöntemdir.

MİDE BOTOKSU NASIL YAPILIR?

Midenin gerekli noktalarına botoks maddesi enjekte edilerek midenin daha geç boşaltılmasını sağlanıyor. Kişi çok daha uzun süre tokluk hissediyor ve iştah kontrolü sağlanarak zayıflaması kolaylaşıyor.

Gastroskopi işlemi yapıldıktan sonra eğer midede ciddi bir problem yoksa botoks işlemine geçiliyor. Teknik özellikli bir teknik olup gastroskopi yapılırken midenin incelenmesi sırasında yapılan bir işlemdir. Ortalama süresi 20 dakika ile yarım saate arasında değişiyor. Hastanede kalmayı gerektirmiyor. İşlemin ertesi günü işe gidilebiliyor. Tekniğin herhangi bir yan etkisi yok ve hasta aynı gün sosyal yaşantısına geri dönebiliyor. Midenin çok geniş bir alanına enjeksiyon yapılarak mide kaslarının etkisiz hale gelmesi sağlanıyor. Midede kasılmayı sağlayan kaslar bu özelliğini yapamadığı zaman gıdalar midede uzun süre kalabiliyorlar. Normalde karbonhidratlar 2-3 saatte ya da 4 saatte, proteinlerle birlikte alındığı zaman 4-4 buçuk saate boşalabilirken bu uygulamadan sonra mide boşalma süresi 12 saate kadar ilerleyebilmekte. Ghrelin dediğimiz açlık hormonu en çok midenin fundusundan salgılanıyor. Enjeksiyonların bir kısmı bu bölgeye de yapılıyor. Bu enjeksiyon sonrası açlık hormon seviyesi düzeyi de çok ciddi anlamda düşebiliyor. Bu şekilde hastaların iştahları azalarak midedeki tokluk hissi uzuyor. Dolayısı ile hasta kilo vermeye başlıyor. Sağlıklı ve dengeli beslenme, aktif bir yaşam ve spor bu uygulamadan sonra hastaların olmazsa olmazları arasında yer alıyor.

MİDE BOTOKSU İLE KAÇ KİLO VERİLEBİLİR?

Mide botoksu uygulanan kişiler mevcut kilo fazlalarına göre 10-15 kilogram arası verebilir. Uygulama sonrası diyetisyen tarafından verilecek olan diyet planına sadık kalınması tedaviden çok daha güzel sonuçlar almanızı sağlayacaktır.

MİDE BOTOKSUNA FDA VE EMA ONAY VERMEDİ!

Son zamanlarda da ülkemizde yaygın yapılan mide botoksu ameliyatları hakkında Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gürdal Ören geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapmıştı. Dr. Ören açıklamasında Mide botoksuna Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) ve Avrupa İlaç Ajansı'nın (EMA) onay vermediğine dikkat çekti.

Op.Dr. Gürdal Ören,