Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkez Yönetimi

Ulusal gündemi bırakın,

Dünya gündemine gelmek için hangi işlerin içerisinde!

Nedir bu pespayelik!

Bu görüntülerden sonra

Devlet Bahçeli ve ekibi nasıl milletten oy isteyeceksiniz!

Görüntünüz aynen şu,  söyliyiverelim!

Ak Partinin koruması altına girmiş bir MHP Genel Merkezi!

Delegelerin çoğunluğu kurultay istiyor.

Tüzük değiştirmek istiyor.

MHP Genel Merkezi ise hükümetin gölgesinde.

Buna izin vermiyor.

Akıllara şu soru geliyor.

Devlet Bahçeli’nin liderliğindeki MHP siyasi parti mi,

Yoksa!

Yoksa bir kooperatif mi?

Genel kurul toplamak için

Mahkemelik olduklarına göre

Hele bir de kurultay salonuna

İcra Dairesi kararları ile giremediklerine göre

MHP artık bir siyasi parti olmasa gerek.

Olsa olsa böyle bir yapıya kooperatif denilebilir!

Temsili demokrasinin vasıtalarından biri siyasi partilerdir.

Devlet Bahçeli’nin şu anki MHP’si

Demokrasinin ve temsiliyetin neresinde acaba?

Daha fazla millete gülünç hale gelmenin gereği yok ki…

Siyasette taban ne istiyorsa, tavan o şekle girmeli!

Bu gerçekleşmezse o yapı yıkılır gider!

Geçtiğimiz pazar gününün ilginç bir görüntüsü de

Karşı karşıya gelen TOMA’lar ve ülkücülerdi!

 

***

 

Özlem Ç, Aydın Valisi ile niye kapışıyor?

Hizmet üretemeyen ortaya proje koyamayan

Yetersiz olan siyasi yöneticiler ne yaparlar?

Mazeret üretirler, kaos çıkartmaya çalışırlar,

Ya da bir  düşman yaratırlar, sıkıştıkça o düşmana sallarlar!

Kısacası

Oynamasını bilmeyen gelin,  yerim dar der’

Gelin hep beraber

Aydın’a ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanına bakalım…

Hemen hemen, 7 senedir bu şehri yönetiyor.

Yönetiyor yönetmesine de; gelin görün şehir ve

Temel belediyecilik hizmetleri ne halde...

Yeterince yol yapılmıyor, mevcut yollar dökülüyor,

Yollardaki refüjler meraya dönmüş.

Alt yapı, kanalizasyon, arıtma tesisi yapılmıyor,

Mevcut tesisler ve alt yapı imdat diye bağırıyor

Sahillerde kanalizasyon patlıyor,

Yakında susuz da kalırsak şaşırmayın!

Yeşil alan ve rekreasyon alanları yapılmıyor,

Spor kompleksleri, tenis kortları, futbol sahaları yapılmıyor!

Gençlere yönelik ve istihdamın önünü açan hiçbir program yok.

Mevcut yeşil alanlar çayır haline gelmiş durumda!

Ulaşımla ilgili master planı yok.

Her gün daha da sorun haline gelen trafik için çözüm üretmiyor! Seyrediyor.

Yeni imar planlaması ile yeni yerleşim alanları ve arsalar üretmiyor.

Halkın menfaati öncelik alan imar plan tadilatı yapılmıyor.

Parsel ve ada bazında gelen rant içeren talepler ele alınıyor.

Kentsel dönüşüm desen Ilıcabaşı’nda tabelada kaldı.

Bunlar temel belediyecilik işleri.

Bu saydığım temel ve basit işler olmayınca

Diğer fantastik işler zaten hiç yok…

Sanat, bilim, kültür, uluslararası ilişki, turizm, reklam, tanıtım ve benzeri gibi.

Beş yıllık çalışma programında hiçbir şey yok!

Aydın Büyükşehrin uzun vadeli

20 – 30 sene gibi geleceğini planlayacak vizyon hiç yok!

Günlük ve hatta anlık yaşayan bir yönetim ve yönetim anlayışı var!

Yaşanan bu durumun sorumlusu kim mi?

Yedi sene olmasına rağmen henüz çalışma ekibini kuramayan Özlem Ç.

Peki, Özlem Ç. ne yapıyor?

Aydın Valisi’ni hasım bellemiş.

Sıkıştıkça Vali Erol Ayyıldız’a sallıyor.

Hatta bazen sallamakta hızını öyle alamıyor ki

Sanırsınız Özlem Ç. değil

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı konuşuyor!

Merkezi hükümeti ve Devleti temsil eden Vali’yi

Bu kadar hedef almak niye acaba?

Yoksa

Özlem Ç. oynamasını bilmiyor da yerim dar mı diyor?

 

 

Bilginiz olsun

İnsan otoritenin değil, vicdanının sesini dinlemelidir. Jacques Ranciere

 

Gına geldi…

Devlet Bahçeli'nin kaç seçim görmesine rağmen gitgide partinin erimesine gözyummasından ve halen daha koltuğu bırakmamasından gına geldi.. (Celal Kendirli)

Efeler'in yollarında sürpriz şekilde karşımıza çıkan kapalı ve çalışma var levhalarından. (Serdar Behiç Serçin)

Fenerbahçe’nin her branşta ikinci olmasından gına geldi. (Ahmet Kürşat Uğur)

Olaylar karşısında sesleri çıkmayan yetmez ama evetçilerden. (Hüseyin Asar)

İki yüzlü ve menfaat tüccarı siyasilerden! (Ümit Meydan)