50 bin YTL'lik mevduat garantisi artmıyor

Kemal Unakıtan, “mevduata garantinin artırılması” konusunda, “Şu anda öyle bir ihtiyaç yok. Zaten 50 bin YTL garanti, mevduat sahiplerinin yüzde 95'ini kapsıyor” dedi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "Ben kendimi yurt dışından gelecek paraya bağlamış durumda değilim. (Bu gelmezse yandık) diye bir düşüncemiz yok. Şu anda alınması gereken kararlardan biri olduğuna ve hızlı çıkması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Beşiktaş'taki Four Seasons Otel'de, gazete, ajans ve televizyonların temsilcileriyle bir araya gelen Unakıtan, dünyada yaşanan finansal krize dikkat çekerek, finans kesimindeki kredi akışlarını biraz daha zorlaştıracak ve kredi imkanları biraz daha kısıtlı olacağı için Türkiye'nin de bundan nasibini alacağı konusunda herkesin mutabık olduğunu belirtti.
Türkiye'nin yurt dışı sermayeye her zaman ihtiyacı olduğunu kaydeden Unakıtan, Türkiye'nin kredibilitesini her zaman iyi tutmasının, sağlam ayaklar üzerine basmasının, kamu finansmanı yönünden faiz dışı fazla ve bütçe açıklarının çok iyi olmasının önemini vurguladı.

Unakıtan, “Türkiye'nin 2005 yılından beri bütçelerinde çok iyileşmeler var. Ak Parti hükümeti 2003 yılında geldiği zaman bütçe açığı gayri safi milli hasılanın yüzde 11,5'i idi. 2002 yılında bütçe 119 milyar YTL idi, bunun 40 milyarı açıktı. 40 milyar açık o zaman Afrika ülkelerinde bile yoktu. Türkiye'de, bu sene, 2008 yılında bütçeyi 229,5 milyar YTL olarak bağlayacağız görünüyor. Açık tahmin ise 14 milyar YTL diye tahmin ediyoruz. Bunu da muhafazakar bir tahmin yapıyoruz, daha iyi de olabilir” diye konuştu.

Maastrich kriterlerine göre, bütçe açıklarında gayri safi milli hasılaya oranın yüzde 3'ü geçemeyeceğini belirten Unakıtan, Türkiye'ye de bütçe açıklarının sürekli 3'ün altında olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:
“2009 yılında bütçeyi hazırlarken bütçe disiplinine çok riayet edeceğiz. Kamu finansmanı, kamu maliyesi öyle bir şey ki, ne verseniz gider. 2009 yılı bütçesini 262 milyar YTL ile bağladık. 262 milyar değil 462 milyar olsa gene harcanır. Acaba daha fazla var mı diye bize sorarlar. Bütçemizi hazırlarken (ayağımızı yorganımıza göre uzatalım) çok iyi tatbik ettik. Tabi bu konuda siyasi irade çok önemli. Sayın Başbakanımız da mali disiplinden taviz vermeme konusunda doğrusu kaya gibi arkamızda.”

Unakıtan, 2009 yılı programına göre, gayri safi yurt içi hasılanın 1 trilyon 111 milyar YTL olacağını, büyümeyi yüzde 4 olarak koyduklarını, 2009'da TÜFE'yi yüzde 7,5 olarak tahmin ettiklerini bildirdi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ithalat miktarının 232 milyar dolar, ihracatın da 149 milyar dolar olarak gerçekleşmesini tahmin ettiklerini söyledi.

KOBİ'LERE DESTEK

Türkiye'de kredilerde daralma olacağı için kredi akışını artırmanın önemine dikkat çeken Unakıtan, bunlardan en fazla küçük ve orta boy işletmelerin etkilenebileceğini kaydetti.

Bütçeyi hazırlarken, küçük ve orta boy işletmelere ucuz kredi temini için ayrı bir fonlama getirdiklerine anlatan Unakıtan, “O parayı KOBİ'lere düşük krediler olarak vereceğiz. Mesela diyeceğiz ki, ne kadar kredi veriyorsun? Yüzde 21-20 ile veriyorum. Yüzde 10'la vereceksin. Aradaki farkı ben sana bütçeden veriyorum. Şu anda uyguluyoruz. Çiftçilere verdiğimiz krediler var, esnaf kredileri var. Yani küçük ve orta boy işletmelerimizin finansa erişimini kolaylaştırıcı önlemler alıyoruz” diye konuştu.

İşsizliği önleyebilmek için işçilik maliyetlerinin düşmesinin önemine dikkat çeken Unakıtan, SSK primlerini indirdiklerini, bunun bütçeye maliyetinin 4,7 milyar YTL olduğunu hatırlattı. Unakıtan, 19-29 yaş arasında yeni işe girecek olanların işveren hissesinin ilk yıl yüzde 100'ünü devletin ödediğini hatırlattı.

Avrupa ülkelerinde yaşanabilecek durgunluk ve resesyonun Türkiye ihracatını etkileyebileceğine işaret eden Unakıtan, yeni pazarlara destek vereceklerini vurguladı. Unakıtan, “Türk müteşebbislerimizin önemli atak yapmalarını bekliyoruz” dedi.

Dünyadaki krizin başından beri ne Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ne de kendisinin “bize bir şey olmaz” diye bir beyanda bulunmadıklarını anlatan Unakıtan, krizi asgari şekilde atlatmanın gayreti içinde olduklarını belirtti.
Unakıtan, gecelik faizlerin fırlamamasının, dövizde aşırı artışlar olmamasının alınan tedbirlerden kaynaklandığını söyledi.

Maliye Bakanı Unakıtan, yaklaşan yerel seçimlerin ekonomiye etkileri konusunda da, iktidara geldiklerinden bu yana popülizme sapmadıklarını belirterek, bu seçimler sırasında da mali disiplinden taviz vermeyeceklerini ifade etti. Unakıtan, “Neticede genelde ekonomi sağlamsa, güçlüyse, iyi yerlere gidiyorsa, o zaman sen seçimi kazanırsın, daha büyük olursun” diye konuştu.

IMF İLE İLİŞKİLER

Kemal Unakıtan, IMF ile ilişkiler konusunda, IMF'nin kriter getirici, çıpa koyucu, denetleyici gibi görüldüğü zaman, Türkiye'nin birkaç dönemden beri o da kendi çıpasını kendi koyan bir ülke olduğunu kaydetti.

Orta vadeli bir plan çalışması yaptıklarını hatırlatan Unakıtan, şunları söyledi:
“Orta vadeli plan Türkiye'de son zamanlarda yapılmış en önemli çalışmalardan bir tanesi. Eskiden yıllık bütçeyi yapıyorduk. Şimdi artık 3 yıllık bütçelere dönüştü. 5018 sayılı bir kanun var bizde... O kanunda çok büyük değişiklikler var. Avrupa Uyum Yasası, Türk mali sisteminin yeniden yapılandırılması diyebilirsiniz ama o kanun gereğince orta vadeli planı Devlet Planlama Teşkilatı ortaya çıkardı. Maliye de, Orta Vadeli Mali Çerçeve Planı çıkardı ve bunu hükümet kararı olarak yayınladı. Şimdi biz maliye olarak orta vadeli mali çerçeveyi anayasa gibi görürüz. Eğer Türkiye buna uyarsa, ileride bir başka çıpa olsun mu olmasın, şuna buna gerek kalmayacak”

2009 yılı bütçesinin buna uygun hazırlandığını anlatan Unakıtan, IMF ile görüşmelerin sürdüğünü belirterek, “IMF ile çalışmak, anlaşma yapmak Türkiye'nin menfaatine ise onu yaparız” dedi.

TÜSİAD'ın, IMF ile anlaşmayı önerdiğinin hatırlatılması üzerine Unakıtan, şöyle devam etti:
“IMF'nin geldiği zaman ne dediği, ne demeyeceği ortada. Biz kredileri rahatlatalım, disponibilite miktarlarını yeniden gözden geçirelim desek buna dur der. Ama iyi not verirse bu sefer kredi verilir. İlişkilerimiz çok iyi. Hazırladığımız bütçe onlara uygun bir bütçe. Bunları çok iyi hesaplamamız lazım. Ama artık kendi çıpamızı kendimiz yapıyoruz havasına da gelmemiz lazım. Bu konuda bir yol almamız lazım. Nasıl güvenlik konseyinde bir noktaya geldiysek, bu konuda da gelmemiz lazım.”

YURT DIŞINDAKİ MEVDUATLARIN TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİ

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, yurt dışına çıkmış Türk vatandaşlarına ait paraların Türkiye'ye gelmesi için başlatılan çalışmalar hakkında da, bunun kriz ortamında şu anda alınması gereken kararlardan bir tanesi olduğuna inandıklarını belirtti.

Unakıtan, “Ben kendimi yurt dışından gelecek paraya bağlamış durumda değilim. Bakalım, sonucu göreceğiz. Bu gelmezse yandık diye bir düşüncemiz yok. Şu anda alınması gereken kararlardan biri olduğuna ve hızlı çıkması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

Bakan Unakıtan, dışarıdan gelecek parayla ilgili uyuşturucu parasına karşı çok fazla hassasiyetleri bulunduğunu ve ona karşı önlemler aldıklarını söyledi.

İnsan ticareti, silah kaçakçılığı, terör parasına da karşı olduklarının altını çizen Unakıtan ama daha önceden Türkiye'den veya başka yerden elde edilmiş kazançların geri getirilmesinde vergi incelemesi dahil birçok incelemenin yapılmayacağını tekrarladı.

MEVDUATA GARANTİNİN ARTIRILMASI

Kemal Unakıtan, “mevduata garantinin artırılması” konusunda da, “Şu anda öyle bir ihtiyaç yok. Zaten 50 bin YTL garanti, mevduat sahiplerinin yüzde 95'ini kapsıyor” dedi.

Bunun teknik bir konu da olduğunu belirten, Unakıtan, BDDK, Merkez Bankası, Bankalar Birliği gibi bağımsız kuruluşların oturup konuşarak bir karar verebileceklerini anlattı.

Unakıtan, “Türkiye'nin ihtiyacı var mı ona bakmak lazım. Yangın olan yere herkes su sıkmaya gider, ama yangın yoksa su sıkmaya da ihtiyaç yok. Türkiye'nin ihtiyacı olanı yapmamız lazım”diye konuştu.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ekonomi alanında bu yıl Nobel ödülü kazanan Paul Krugman'nın, “krizden çıkabilmek için ilk etapta kamu harcamalarının artırılması” önerisine ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:
“Ben anlamam, ben o tufaya gelmem. Benim Nobel alacak halim yok. Her Nobelli'ye ben bakarsam yandı gülüm keten helva... Bütçede benim en büyük pusulam mali disiplin. Kriz, reel sektörü de etkileyecek ve ekonomik büyümemiz daha az olacak, bu kaçınılmaz. Mesela 2009 yılı büyümeyi yüzde 4 koyduk. Yüzde 4 bu dönemde, tüm dünyanın mali krizlerle boğuştuğu bu dönemde iyidir. Bunu yakalamamız lazım.”

Toplantıya, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan, Gelir İdaresi Başkanı Akif Ulusoy ve Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal da katıldı.