TÜİK'in açıkladığı işsizlik rakamları içerisindeki genç ve eğitimli nüfusun büyüklüğü ve YÖK'ün katsayı uygulamasıyla ilgili yeni açılımı, kriz sürecinde üretim azaldığı için gündemden düşen meslek liselerini yeniden gündeme taşıdı.
Türkiye'nin rekor büyüme kaydettiği 2004-2005 yıllarında artan nitelikli eleman ihtiyacı meslek lisesi mezunlarının önemini kat kat artırmıştı. Ara eleman bulmakta zorlanan iş dünyası, YÖK'ten beklenen adımlar gelmeyince çareyi kendi eğitim kurumlarını kurmakta, kurslar açmakta ve üniversitelerle işbirliği yapmakta bulmuştu. TOBB, Türkiye ihracatçılar Meclisi gibi örgütler kendi eğitim kurumlarını kurmuştu. Ara eleman olarak nitelenen grupta en çok tornacı, motor ustası, kaynakçı, tesviyeci, elektrikçi, döküm kalıpçı, stilist, apreci, ambalajcı gibi nitelikli elemanlar aranıyor. Türkiye İş Kurumu'nun verilerine göre yıllık ara eleman ihtiyacı ortalama 40 bin civarında bulunuyor. Bu sorun en fazla organize sanayi bölgelerinde hissediliyor.

KENTLİ GENÇ İŞSİZ DAHA ÇOK

TÜİK'in 2. çeyrek verilerine göre geçen yılın aynı dönemine göre işsizlik oranı yüzde 14,9'la 5 puan artarak 3 milyon 618 bine yükselirken, bu yılın Mart ayına göre 0.9 puan geriledi. İşsizlik oranı kentlerde yüzde 17,5 olurken, kırsal kesimde yüzde 9,5 oldu. Türkiye'de tarım dışı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 5,9 puanlık artışla % 18,2 seviyesinde gerçekleşti.

İşsizlik oranının en fazla görüldüğü kesim ise gençlerde oldu. 2008 yılında yüzde 17,6 olan genç nüfusta işsizlik oranı 2009 2. çeyreğinde yüzde 26,5'e yükseldi. Kentlerdeki genç işsiz oranı 2008'in 2. çeyreğinde yüzde 20,1 iken bu yılın aynı döneminde yüzde 29,4 oldu. Kırsalda genç işsizlerin oranı ise 11,7'den 19,8'e yükseldi.

EN BÜYÜK KAYIP LİSELİLERDE

Eğitimli nüfusta en yüksek işsizlik oranının lise ve dengi okullardan mezun olanlarda görülmesi dikkat çekiyor TÜİK'e göre, 2000 yılı sonunda lise ve dengi meslek okulları mezunu işsizlerin oranı yüzde 11,9 iken, Türkiye ekonomisinin hızlı büyüme gösterdiği 2004-2005 yıllarında en üs seviyeye yükseldi. 2004'te 15,1 olan bu oran 2005 yılında da yüzde 13,6 olarak gerçekleşti. 2007 yılında yüzde 12,8 olan bu rakam 2008 aralık sonunda yüzde 15,9'a kadar yükseldi. Bu tabloda meslek liselerinin yeterli mezun verememesi etkili oldu. Nitelikli eleman yetişmediği için ekonomideki büyümeye paralel bir gelişme gösteremedi.

Üniversite okumak yetmiyor

TÜİK'in verilerinde yer alan lise mezunu gençlerle ilgili tablo üniversite mezunu işsizler için de geçerli. 2000 yılında üniversiteli işsizlerin oranı yüzde 6,6 iken, 2004 yılında bu rakam yüzde 12,4'e çıktı. 2005 yılında ise bu oran yüzde 10,2 olarak gerçekleşti. 2007 yılında yüzde 9,6'ya inen üniversiteli işsiz oranı 2008 sonunda tekrar yüzde 10,6'ye yükseldi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun verdiği bilgiye göre, 2002 yılında 53'ü devlet, 23'ü vakıf olmak üzere ülkemizdeki üniversite sayısı 76 iken bugün itibarıyla bu sayı 94'ü devlet, 38'i vakıf olmak üzere 132'ye ulaştı. 2003-2009 yılları arasında 41'i devlet, 15'i de vakıf üniversitesi olmak üzere 56 üniversite kuruldu. Halen yüksek öğrenimdeki 3 milyon öğrencinin sadece yüzde 6'sı vakıf üniversitelerinde bulunuyor. Bu oran gelişmiş ülkelerin oldukça altında seyrediyor.

Koç 81 ilde 8 bin öğrenci yetiştiriyor

Bir yanda işsizlik, bir yanda da aradığı nitelikli meslek elemanını bulamayan iş gücü piyasası var. İki taraf da sıkıntı çekiyor! Ülkemizde polis kolejleri ile imam hatip liseleri de dahil 4 bin meslek okulu bulunuyor. Bunlardan 2 bin 500'ü sanayiye eleman yetiştirmeye çalışıyor. Okullarda eski teknolojiye sahip uygulama mekânları ve nitelikli sanayiden yetişmiş hocaların eksikliği nedeniyle öğrenciler, iyi yetişemiyor. "Meslek Lisesi, Memleket Meselesi" diyen Koç, 15 milyon dolarlık bütçeyle başlattığı sosyal kalkınma projesiyle 7 yılda 81 ildeki meslek liselerinden seçtiği 8 bin öğrenciye burs veriyor, staj yaptırıyor ve şirketlerinde iş veriyor. Koç Holding Başkanı Mustafa Koç, “81 ilden öğrencilerimizin eğitim hayatlarına devam etmeleri için verdiğimiz desteğin önemini aldığımız geribildirimlerden görüyor, onların mesleki eğitim almış genç neferler olarak katma değer yaratan bireyler olmalarını heyecanla bekliyoruz” dedi.

10 yıl önce yüzde 50 şimdi yüzde 30'larda

Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez, Türkiye'de sorunun eğitimin niteliğinde olduğunu belirterek, 1998 yılında başlatılan katsayı uygulamasının ülkenin geleceğini sıkıntıya soktuğunu söyledi. Katsayı uygulamasının İmam Hatip Liselerinin önünü tıkamak için çıkarıldığını hatırlatan Etyemez, bununla birlikte meslek liselerinin, dolayısıyla da tüm Türkiye'nin sıkıntıya sokulduğunu vurguladı. Katsayı uygulaması ile eğitim kalitesinin düştüğünü belirten Etyemez, "Meslek liseleri tercih edilmediği için liselere kayma oldu ve üniversitelerde yığılma yaşandı. Şu an 1.5 milyon öğrenci üniversite kapısında bekliyor. 32 bin öğrencinin sıfır çekmesi de bu sistemle ilintili. Katsayı engeli eğitime darbe vurmuştur" dedi. Etyemez, şunları söyledi: "Avrupada mesleki eğitim yüzde 70 lerde. Yüzde 30 düz lise yani akedemik eğitim. Bizde oranlar tam tersi. Ortaöğretim kurumlarında devam edenler arasında 1997'den önce bu oran yüzde 50 civarındaydı."

İstihdama çözüm için mesleki eğitim şart

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi: "İhracatçılar olarak meslek liselerinin yetiştirdiği nitelikli elemanlara en çok ihtiyaç duyan kesimi temsil ediyoruz. Çünkü uluslararası pazarda rekabet etmek durumundayız. Meslek liselerinden yeterli desteği alamadığımız için kendi okullarımızı kurduk. İstihdamın teşvik edilmesi için meslek liselerin teşvik edilmesi gerekiyor.TİM'e bağlı ihracatçı birliklerine ait 14 eğitim kurumu bulunuyor. Bu okullardan bu güne kadar 8 bin 473 öğrenci mezun oldu."

Hazır giyimciler kendi elemanını yetiştiriyor

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi: "Hazır giyim meslek liseleriyle sektöre yetişmiş eleman bulmaya çalışıyoruz. 5 tane okulumuz var. 17 üniversite ile de bu sektörle ilgili bölümler var. Bizim açımızdan bakıldığında sadece eğitimin kalitesini artıracak bir takım önlem almak gerekiyor" Meslek liselerinin işlevsel hale gelmesi için bu okuldan mezun olanların üniversiteye girebilme şansının yüksek olması gerektiğini vurgulayan Tanrıverdi, hazır giyim olarak zamanında aldıkları tedbirlerle kendi elemanlarını yetiştirir hale geldiğini kaydetti. - yenişafak