Gündem

Merkez Bankası vurgununa CHP'den tepki: Çürüme düzeninin belgesi

CHP'li Murat Emir, 'yerli kart' sistemi denilerek tanıtılan TROY üzerinden yapılan dev yolsuzluk skandalına tepki gösterdi. Emir, " Bu, münferit bir yolsuzluk değil, bir rejimin aynasıdır” dedi.

WhatsApp
Abone Ol

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Bankalararası Kart Merkezi’nde (BKM) gerçekleştirdiği yolsuzluk operasyonu siyasetin gündemine oturdu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) iç denetimiyle ortaya çıkan usulsüzlüklerin ardından başlayan soruşturmada; ihale yolsuzluğu, zimmet ve dolandırıcılık suçlamalarıyla aralarında eski TCMB Başkan Yardımcısı Emrah Şener’in de bulunduğu 8 kişi tutuklandı.

Şener’in kardeşine ve yurtdışındaki paravan bir şirkete yüz binlerce euro transfer ettiği öne sürülürken, “Be Bold” adlı bir şirketten doğrudan alım yapılması, öğrenci yemek kartlarının zimmete geçirilmesi ve kurumsal kartların şahsi harcamalarda kullanılması da iddianın parçası oldu.

CHP’den ilk tepki ise Grup Başkanvekili Murat Emir’den geldi. Emir, yaşananları “rejimin aynası” olarak nitelendirdi.

Emir, “Bankalararası Kart Merkezi’nde yürütülen soruşturma, iktidarın yıllardır kurduğu çürüme düzeninin belgesidir” dedi.

100 milyon lirayı aştığı belirtilen vurgunun merkezinde TROY projesinin yer aldığını belirten Emir, şunları kaydetti:

“Merkez Bankası’nın ana hissedarı olduğu BKM'de ihaleye fesat, zimmet ve dolandırıcılık suçlamalarıyla aralarında eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener, BKM’nin eski Genel Müdürü Baran Aytaş ve Genel Müdür Yardımcısı Bora Koç'un olduğu 8 kişi tutuklandı.”

Emir, TROY’un “yerli kart sistemi” olarak pazarlanmasına dikkat çekerek şunları söyledi:

“100 milyon lirayı aştığı tespit edilen vurgunun göbeğinde AKP’nin ‘yerli kart sistemi’ diye övündüğü, sürekli reklamlarını döndürdüğü TROY projesi var. Yetkisiz firmalara milyonlarca liralık işler verilmiş, ihalesiz kaynak aktarılmış, paravan şirketler üzerinden para transferleri gerçekleştirilmiş, kurumsal kartlar kişisel harcamalarda kullanılmış.”

Eski Merkez Bankası yöneticisi Emrah Şener’in kilit isim olduğuna dikkat çeken Emir, “Sistemin tam merkezindeki Emrah Şener, 2016 yılında Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevine atanıp 2023’e kadar görevde kalan bir isim” dedi.

Şener’in talimatıyla hareket ettiklerini söyleyen diğer tutukluların da Merkez Bankası kökenli olduğuna vurgu yapan Emir, “Baran Aytaş ve Bora Koç’un da Merkez Bankası kökenli olması, bu kritik yapının nasıl tek merkezden kadrolaştırıldığını açık biçimde ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Siyasi sorumluluğun göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Emir, “Bu vurgunun sorumlusu birkaç yönetici değil, bu düzeni kuran, bu isimleri yıllarca koruyan ve denetim mekanizmalarını felç eden siyasi iktidardır” dedi.

Emir X hesabından yaptığı paylaşımı şöyle bitirdi: :

“BKM dosyası, kamu kaynaklarının nasıl denetimsiz bırakıldığını ve iktidar eliyle nasıl yağmalandığını çarpıcı bir şekilde göstermektedir. Bu, münferit bir yolsuzluk değil, bir rejimin aynasıdır.”

{ "vars": { "account": "UA-18838004-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }