*Yaşadıklarınızı kitap haline getirmeyi hiç düşünmediniz mi?
 
Kardeşim Orhan Apaydın hastalığının son günlerinde Beyhan Hanım da yanımdayken, "Sen Yassıada'nın yıldızısın. Eğer sen yazmazsan tarihçi yanılır, gerçekleri ortaya koy" dedi. Beyhan Hanım'ın da bu vasiyeti takip etmesini istedi. Ben şimdi 27 Mayıs ve Yassıada'da Adnan Menderes'in nasıl insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını ve hukuk çiğnenenek idam edildiğini tarihe karşı bir görev adlederek yazıyorum. Bu benim tarih karşısındaki görevim, bana "Burhan Bey sen benim küçük kardeşimsin" diyen Menderes'e karşı da kardeşlik görevim. 
 
Menderes devletten 400 bin TL alacaklı
 
*Adnan Menderes'in ailesi ile ilişkileri nasıldı?
 
Adnan Menderes, eşi Berin Hanım'a bütün bir Yassıada Davaları boyunca yazdığı mektuplarda da belirttiği üzere büyük bir sevgi ve saygı duymuştur. Çocukları gerek Adnan Menderes'in başbakanlığı zamanında gerekse idamından sonra isminden asla yararlanmamışlardır. 
 
YÜKSEL MENDERES'İ SÜRDÜLER
 
*Oğlu Yüksel Menderes'in ticarete atılmasına izin vermemiş, o nedenle Yüksel Menderes Dışişleri Bakanlığı'nda çalışmaya başlamış. 27 Mayıs'tan sonra ne yaptı?  
 
Yüksel Menderes hariciyede İsviçre'de katip olarak görev yaparken 27 Mayıs'ta iktidarı gaspedenler tarafından görevinden alınmış ve Yugoslavya'da kariyeriyle ilişkisi olmayan bir başka göreve gönderildi. Yüksel Menderes bunu protesto için Yugoslavya'daki görevini bırakıp İstanbul'a geldi. 
 
* Cımbız davasının aslı nedir? 
 
Menderes büyük iftiralara maruz kaldı. Sözde sevgilisine aldığı bir cımbızın parasını örtülü ödenekten verdirdiği gerçek dışıdır. Bu konuyu annemizNuriyeApaydın BerinMenderes’e sormuştur. Adnan Bey Fransızmisafirlerini yemeğe davet etmiş, ahçıbaşı buzdolabında epeyce tavuk olduğunu, ancak onların üzerinde tüylerinden kalan küçük siyahlıklar bulunduğunu ve cımbıza ihtiyacı olduğunu söyleyince BerinHanımözel kalemden bir cımbız istemiş.Onlar da 10 liraya cımbız alıp eve yollamış. 
 
KAYIT ALTINA ALINDI 
 
* Cımbız neden kaydedilmiş?
 
 Adnan Menderes, bana “Örtülü ödenekten 1 kuruş ne benimne eşimin ne de çocuklarımın kursağına girmiştir. Benden önce başbakanlar örtülü ödenekten sarfiyat yaptıkları vakit bunu kaydetmemişlerdir. Ben ise örtülü ödeneğin nerelere sarf edildiğini kaydetmek için başbakanlıkmüsteşarına emir verdim” demişti. Menderes’in Aydın’dan çiftliğinden gelen hesapları da Müsteşarı Ahmet Salih Korur tutuyordu. 27Mayıs’- tan sonraMenderes’in çiftliğinden gelen gelirlerden yapılan sarfiyat, örtülü ödenekten yapılmış gibi gösterilmiştir. Ben cezaevindeyken örtülü ödenek savunmasını kardeşimOrhan Apaydın yaptı. Mahkemeye yazılı olarak da verdi. Orhan Apaydın bu savunmasında AdnanMenderes’in devletten 400 bin TL alacaklı olduğunu, dayanaklarını göstererek açıklamıştı. 
 
Cemal Gürsel’den mektup: Halk seni seviyor
 
Yassıada duruşmaları sürerken ikinci kez neden tutuklandınız?
 
İkinci kez tutuklanmam, Kara Kuvvetleri Kumandanı’yken Cemal Gürsel’in Adnan Menderes’e gönderdiği “Seni millet seviyor Celal Bayar’ı bertaraf et, cumhurbaşkanlığına sen geç” içeriğini taşıyan mektubun duruşmada okunmasını istememden kaynaklandı. Menderes, benden bu talebimi geri almamı istedi. “Tarihin karşısındayız geri almıyorum” dedim. Aynı konuda konuşmaya devam edince, ada kumandanı ile mahkeme başkanı kaş göz işaretiyle anlaştıktan sonra mikrofonun elektriğini kestiler. 
 
Menderes neden istemedi? 
 
Cemal Gürsel o tarihte cumhurbaşkanıydı, Menderes “Cemal Gürsel’in bu çatı altında isminin geçmesini memleketin menfaatlerine uygun görmüyorum” dedi. Sonradan öğrendiğime göre Menderes’e “Burhan Apaydın Gürsel’in mektubu üzerinde durup, okumasını isterse seni de Burhan Apaydın’ı da berhava ederiz” demişler. l Siz devam ettiniz mi mektupla ilgili konuşmaya? Benim konuşmaya mikrofonsuz devam edeceğimi anlayan Ada Kumandanı Yarbay Tarık Güryay askerlere işaret etti, bir asker grup beni savunma kürsüsünden alıp dışarı çıkardı. O günün akşamında ikinci defa Balmumcu’ya götürüldüm. Yeni cezaevi müdürü albay bana bir tekme vurdu, “Sen bir vatan hainini savunuyorsun, sen de vatan hainisin” diyerek beni odanın dışına attı. Ertesi gün Cemal Gürsel’in mektubuyla ilgili sorguya çekildim ve yine halkı ayaklandırmaya teşvik suçundan önceki tutuklamama ilaveten yeniden tutuklandım. Sonuçta 10 yıl ağır hapis cezasına mahkum edildim, avukatlıktan menedildim. Bir daha da Adnan Menderes ile görüşmedim, görüşemedim.
 
Çevresinin sürüklediği bir olaydır Ayhan Aydan
 
* Menderes’in Ayhan Aydan ile yaşadıkları gündeme getiriliyor. Menderes ile Ayhan Aydan ne yaşadı? 
 
Bir gün Berin Menderes, “Adnan o kadar çok çalışıyordu ki, eve geldiği vakit çoğu defa elbiseleriyle kanepede otururken uyuyordu” demiştir. Ayhan AydanHanım’la ilişkisi çevresininMenderes’in yorgunluğunu gidermek amacıylaMenderes’i sürüklediği bir olaydır. Bunun aile hayatına ihanet ettiği anlamında bir değeri yoktur. Bir toplantıda tanıştırılmışlardır. Berin Hanım’a ve çocuklarına bağlı, ailesine düşkün bir insan olduğundan Aydan’a karşı aşırı bir sevgi duymamıştır. Ancak o Adnan Bey’i sevmiş olabilir. 
 
KONUŞMALARINDAN ZEVK DUYDU 
 
* Suzan Sözen olayı nedir?
 
Menderes bunalımlı geçen o yıllarda sohbet ettiği, konuşmalarından zevk duyduğu bir kişi olarak Suzan Sözen ile arkadaşlık kurmuştur. Bunun dışında şehvi bir istekle kurduğu beraberlik değildir. Ben bunu Suzan Sözen’in dairesini ona satan ve aynı apartmanda oturan yakın ahbabımız Saime Demirağ’dan bizzat duydum. 
 
Yatak altı ütüsü
 
* Adnan Menderes ile görüşebiliyormuydunuz? 
 
Beni de Menderes’in avukatlığını yaptığım için sık sık tutukluyorlardı. Önce 6 ay, sonra 10 yıl ağır hapis cezasına mahkûm edildim. Mahkeme Başkanı bana “Yassıada’ya mahkemeye çıkmayın. Çıkarsanız tekrar buraya geleceksiniz. O zaman biz de seni kurtaramayız” dedi. Ben duruşmalara çıktım. Kardeşimle birlikte Menderes’i odasında ziyaret ettik. Pijamalıydı. “Kusura bakmayın, pantolonum ütüsüzdü, burada ütületecek bir yer yok, ancak yatağımın altına koydum” dedi.
bugün