Ünlü Türk modacı Yıldırım Mayruk, dünyada beğendiği birçok modacı olmasına rağmen Türkiye'de olmadığını belirterek ''Hakeden herkesi beğeniriz, varsa...'' dedi.

''2023'e Hikayeler'' adlı sergi açılışı için Ankara'ya gelen Mayruk, AA muhabirinin sorularını cevaplandırdı. Mesleğinde 50 yılı geride bırakan Mayruk, şimdiye kadar Barbaros Şansal dışında hiçbir sanatçıyla ortak bir çalışmada yer almamış.

Türkiye'de kendisinden etkilenen birçok tasarımcı olmasına rağmen kendisinin beğendiği birileri olup olmadığı sorulan Yıldırım Mayruk, ''Hakkeden herkesi beğeniyoruz, varsa'' diyor gülümseyerek..

''Dünyada beğendiğiniz meslektaşlarınız var mı peki?'' sorusunu ise Mayruk şöyle yanıtlıyor:

''Dünyada tabi ki var. Mesela Galliano'yu çok beğeniyorum. Sanki hiçbir elbisesi giyilmez gibi gözüküyor ama müthiş bir sanatçı. Jean Paul Gaultier hayranıyım, Karl Lagerfield hayranıyım. Bunları takdir etmezseniz, beğenmezseniz zaten nankörlük yapmış olursunuz. Tabi, o üç modacı benim için çok önemli.''

Yaptığı işi meslektaşlarından farklı olarak ''terzilik'' şeklinde tanımlamasının nedenini ''çünkü yaptığımız iş terzilik'' diye açıklayan Mayruk, ''Jean Paul Gaultier'nin yaptığı da terzilik, Galliano'nun yaptığı da terzilik. Yani dikiş dikiyorsunuz'' ifadelerini kullandı.

Ortada bir atölye varsa orasının moda evi olabileceğini belirten ünlü modacı, ''Eğer dünyayı yönlendiriyorsanız moda evi olursunuz. Türkiye'de moda evi olur musunuz? Türkiye'de kaç kişiyi yönlendiriyorsunuz? Unutmayın ki Galliano, Jean Paul Gaultier milyarlarca insanı yönlendiriyorlar. Ama onlar da modacı tabirini kullanmıyorlar. Böyle bir tabir yok dünyada. 'Designer' ve 'couturier' denilir. Çizenler 'designer'dır, dikenler de 'couturier'dir. Galliano da coutuire...''

Modada kış sezonunda minimalizme (modası geçse de demode olmayan akım) dönüş olduğu açıklamalarına kulak tıkayan Yıldırım Mayruk, ''Benim bu yılki sergimi gezenler görmüştür, minimalist değil. Ben hiçbir zaman minimalist olmadım, olmayacağım da. Bu türde zaten 'minimalistlik' diye bir şey olmaz. Elli tanelik bir koleksiyonda dümdüz bir şey çıkarırsanız pek tat vermez'' diye konuştu.

20 koleksiyonundan 64 eserinin ay sonuna kadar Başkentte sergileneceğini dile getiren sanatçı, buraya gelecek eserlerini diğerlerinin arasından kendisinin seçmesine rağmen onları cansız mankenler üzerinde gördüğünde ilk kez görmüş gibi kendi kendine ''ne kadar da güzelmiş'' dediğini ifade etti.

Barbaros Şansal ile görünüş olarak ne kadar farklılık gösterseler de birbirlerini tamamladıklarını anlatan Mayruk, ''Herkesin birbirinden alıp vereceği çok şey var'' şeklinde konuştu.

-TASARIMLARI TEK ÖRNEK-

Tasarımlarından da bahseden Mayruk, koleksiyonlarında mor, nefti, fıstık yeşili, pembe gibi renklere altın, gümüş, bronz gibi metal ışıltılı taşlara yer verdiğini belirtiyor. Bu yılın modasında beğeniye sunulan kumaşlardan daha çok kaşmir, triko, kadife gibi kumaşları tercih eden ünlü modacı ipek, gipür ve dantelden de vazgeçmemiş. Şık şapka ve eldivenlerle geceye eşlik eden kıyafetlerde, bu yılın modası kırmızı ruj yine kendine güvenen Türk kadınını yansıtacak.

1978'den bu yana senede iki kez koleksiyon sergileyen Yıldırım Mayruk'un eserlerinin en önemli özelliği tekrarlanmamasının ya da kopyalanmasının mümkün olmaması. Mayruk'un kullandığı kumaşlar el tezgahlarında el işçiliği ile dokunuyor.