Cem Yılmaz, bir televizyon kanalında canlı yayına katıldı. Yayında bir hayli mutlu olduğu gözlenen ünlü şovmen, son filmi AROG'un rekor maliyetinden tutun da anılarına kadar çok şey anlattı. İşte programda yaşananlar.


Habertürk'te ekrana gelen Pelin Batu, Harun Tekin ve Cem Mumcu'nun birlikte hazırladıkları 'Kısa Devre' programının konuğu şovmen Cem Yılmaz ve oyuncu Ozan Güven idi.

Cem Yılmaz, önce elinde pembe bir bezle gelerek masayı temizledi ve yayından çıktı. Daha sonra ise koltuğuna oturdu.

AROG'U PERDEDEN İZLEDİM, DUYGULU BİR GÜNÜMDEYİM

Cem Yılmaz, 14-15 haftalık bir emeğin ürünü olan son filmi AROG'u tüm ekip olarak yayına gelmeden önce perdede izlediklerini Ve "Hiç böyle bir film izlememiştim. Yapanların eline sağlık" durumu yaşadığını vurguladı.

Çocuksu bir duygusallık içinde olduğunu ifade eden Cem Yılmaz, "Duygulu bir günümdeyim, işle ilgili. Umduğumun üzerinde diyebilirim. Çok gururlandım, çok mutlu oldum. Ekibin içinde olan ve sonrasındaki yapılan işlerden pek haberdar olmayan oyuncu arkadaşlarım çok heyecanlandılar. Herkes çok duyguluydu, bir daha izlemek için can atıyorum. O da 5 Aralık'ta bütün izleyicilerle birlikte olacak. Önemli bir komedi filmi olduğunu düşünüyorum" diyerek canlı yayında duygularını izleyenlerle paylaştı.

İŞİMİZE ÖZENDİK

Yaptığı işlere özendiğinin altını çizen Cem Yılmaz, "Ben yapılamayacak şeylerle uğraşmayı seviyorum. Ama yapılamayacak bir şey yok, eğer sınırlarınızı bilirseniz. Birçok filmde zor işlerle uğraştık. Özendik, işine özenince bir karşılığı oluyor" diyerek, AROG'u merak eden sevenlerini bir kat daha meraklandırdı.

Yılmaz, şu sözleriyle filminin komik olduğunun garantisini verdi:

"Diyelim ki mahkemeye düştük. Konu komiklik, herhalde beni bilirkişiye çağırırlar. O nedenle onu kimseye bırakmıyoruz. Onun komikliğine karar vermesinler müsaade edinde... Bunun ulaşacağı kitleyi bilerek, isteyerek paylaşıyorsun. Bütün alaycılığıyla 'muhteşem filmin mütevazi tanıtımı' diye alaycı bir şey söyleyebiliyorsun. O nedenle, ona güvenerek diyebilirim ki, epik bir destan. Bugün izlerken ona kapıldık. 'Yaa bu da olmasın bir filmde yani... Bu da mı oldu yaaa'. Fantastik komedi, izlemesi hoş."

RECEP İVEDİK'İ İZLEDİM

Pelin Batu, katıldığı tüm sinema ile ilgili organizasyonlarda Recep İvedik konusunun açıldığını belirterek Cem Yılmaz'a filmi izleyip izlemediğini sordu.

Yılmaz, "O konu benden sorulur zaten. Seyrettim televizyonda, kimse telaş yapmasın. Seyredip seyretmeme meselesi değil. Oradaki özen-özensizlik, şu ya da bu bir tercihtir. Yani bu bir tercihtir. Muhteşem bir filmi hand-cam ile de çekersiniz. Benim anlayışıma göre benim perdede görüp görmemekle ilgili tercihlerim böyle şeyler değil. Prodüksiyona yüklenmek gereği istemek, 'kostüme özenelim' demek, bunlar işin isteyeceği şeyler. Sizin şahsen isteyeceğiniz şeyler değildir ki. Benim kanaatim o. Öyle bir şey yapmak isteyip, öyle bir şey yapmış bir kimseye, 'öyle değil böyle yapmalısın' diyemeyiz" dedi.

CAST ÇOK ÖNEMLİ

Kendisi için castın çok önemli olduğunu ve oyuncu kadrosunun da dar olduğunu ifade eden Cem Yılmaz, "Mizah anlayışımla uyuşan. Beraber iş yapmak isteyen insanların kuyrukta olduğunu düşünmüyorum. Bu insanların az olduğunu düşünmüşümdür. Benim işlerimi seven, aynı zamanda bu işi yapan insan bulmak zor" dedi.

GORA KIZ KARDEŞİMİN ESPRİSİ

Cem Yılmaz, ilk filmi GORA'nın ismini kız kardeşinden esinlendiğini anlattı: "GORA ne ki! Çıkış noktası herkesin tahmin edebileceği bir şey, kız kardeşimin bir esprisidir. 'Nerelisin', 'Goralıyım' hahaha falan...

ALMANCA DUBLAJINI ÇOK MERAK EDİYORUM

Cem Yılmaz, filmlerinin Avrupa'da bazen dublaj yapıldığını belirterek, filminin Almanca dublajının nasıl olacağını çok merak ettiğini anlattı. Yılmaz, 10 yıldır Türk filmlerinin Avrupa'da hangi ülkede yayınlanıyorsa ayrıca o ülkenin dilinin alt yazılı olarak ekrana yansıtıldığını fakat oralarda filmlerinin yerli halk tarafından ne kadar izlendiğini bilmediğini anlattı.

OZAN GÜVEN, SÜRPRİZ YAPTI

Programda Cem Yılmaz'a bir sürpriz yapıldı. Yılmaz'ın filmlerinde oynayan Ozan Güven, elinde su bardakları ile stüdyoya girince Cem Yılmaz bir hayli şaşırdı. İki dost birbirlerine sarıldı.

Cem Yılmaz, Ozan Güven'in yayına katılmasına çok sevindi ve "Çok başarılı bir komedyen. Biz iki filmdir beraber çalışıyoruz. Allah'ım yarabbim, derler ya 'Abi sen çok komiksin'. Hep tarif edesim gelen bir adam. Ne zaman bir iş yapsak hep sonraki kursağımızda kalıyor" dedi.

SETTE YANGIN ÇIKMIŞ

Cem Yılmaz, sette bir talihsizlik yaşadıklarını ve yangın çıktığını, ancak yanlarına el kamerası ile gelen birisinin "Ne güzel yapmışsınız yanma efektini" dediğini şu ifadelerle anlattı:

"Başımıza bir yangın hadisesi geldi. Set yanıyor. Kapalı mekan ve çok ciddi yanıcı malzemeler var. Birden alev aldı. Set yanıyor, içeriden birisi kendi şahsi kamerası ile gelmiş diyor ki, 'Ne güzel yapmışsın yanma efektini' diyor. Gerçek ama bu, sonra dedik ki yanıyor burası."

Ozan Güven, bunu yapan kişinin kendisi olduğunu ifade edince herkes güldü.

FİLMİN MALİYETİ 9 MİLYON DOLAR

Filminin baştan sona kadar toplam 127 dakika olduğunu anlatan Cem Yılmaz, "95 dakika yapsak biz doymayız ki, kaç yılda bir film yapıyoruz" diye konuştu. Cem Yılmaz, filmin maliyetinin 9 milyon dolar olduğunu belirtti ve "İnşallah izlenir" diyerek seyirciden ilgi beklediğini ifade etti.

TEHLİKELİ BİR YERDİ

Cem Yılmaz, filmdeki futbol oynanan sahnenin gündüzleri faal olarak çalışan bir taş ocağında çekildiğini ve oranın çok tehlikeli bir yer olduğunu anlattı. Ünlü şovmen, "Orası çok tehlikeli bir yerdi. 10 günde çektik. Orayı iyi atlattık. Çok fazla kaza gelmedi başımıza Allah'tan" dedi.

MAYMUN PAHALI

Yılmaz, filmde maymun oynatmak istediğini ancak ücretinin çok yüksek olduğunu anlattı. "Maymun çok pahalı, benden pahalı" diyen Yılmaz, herkesi güldürdü. Yılmaz, maymun sorununu bir insana maymun kostümü giydirerek çözdüklerinden bahsetti.

BAZI ŞEYLER ŞAKA KALDIRMIYOR

Cem Yılmaz, bazı konularda şakalar yapmadığını anlattı. Yılmaz, politik mizahın önemli bir alan olduğunu ancak bazı şeylerin üzerine konuşmak için eğlenceli olmadığını ve kendisinin iyi olduğu konularda performans göstermek istediğini belirtti.

Profesyonel mizah yapmaktan imtina ettiğini ifade eden Cem Yılmaz, şaka çıkmadığını ve hoş olmadığını belirtti. Yılmaz, "Bizim kafamıza kazınan bir şey vardır. 'Bizim ülkemiz vallahi mizah cenneti' derler. En sevmediğim iki cümleden bir tanesi bu. Bir tanesi de 'Yaa sizin işiniz ne kolay, aç televizyonu ne olaylar var'. Yahu sen memleketi güllük, gülistanlık yap ben sana ne komikler bulurum. Sen merak etme" şeklinde konuştu.

KAFAMDAKİ ŞAKAYI YAPSAM BEN YARIN YOKUM

Bazı konularda mizah yaparak o konunun evcilleşebileceğini düşündüğünü anlatan Cem Yılmaz, bazı konuları konuşmanın komik olmadığını vurguladı. Ünlü şovmen, "Politik mizahın iyisi zor. Bununla ilgili genel kültür gerekir, bir şey gerekir... Daha doğrusu yalnız yapan için değil, tüketen için de bir gelişmişlik ister. Mesela hep diyorlar ki, 'Amerika'da komedyen var, başkanla ilgili ne biçim şaka yapıyor'. E tamam da, seyircisi var onun. Benim kafamdaki şakayı yapsam ben yarın yokum" dedi.

BENİM DE ANNEM VAR

Kendisini zaman konusunda en çok anne ve babasının idare ettiğini, zamanının çok olmadığını anlatan ünlü şovmen, iki gün boyunca anne ve babası ile vakit geçireceğini anlattı. Yılmaz, "Beyaz'ın annesini çok sevdiğinden bahsedilir ya, benim de bir annem var" dedi. (Televizyon Gazetesi)