Teknolojinin gelişmesi bir taraftan günlük yaşantımızı kolaylaştırırken, diğer bir taraftansa daha önce hiçbir şekilde var olmayan tehlikeler artık günlük hayatımızın en büyük kabuslarından biri haline gelebiliyor. Neden mi bahsediyoruz? Tabi ki siber güvenlik ve siber korsanlardan.

Geçtiğimiz günlerde ülkemizin en büyük ve en köklü üniversitelerinden biri olan Marmara Üniversitesi sistemlerinin hacklenmesi, bir kez daha akıllara ne kadar güvendeyiz sorusunu getirdi. Üstelik iddialara göre üniversite sistemini hackleyen kişi sadece 17 yaşında bir çocuk.

Öyle ki “YUBA” mahlasını kullanan kişi, üniversite sistemini ele geçirdikten sonra buradan edindiği bilgilerle üniversite yetkilileriyle iletişime geçti. Muhatabına SMS gönderen YUBA, kendisinin devlete zarar vermeyecek bir kişi olduğunu ve sistemde bir açık bulunca sistemi hacklediğini, kendisiyle iletişime geçilmesi halinde ise açığın ne olduğunu söyleyeceğini belirtti.

Buraya kadar her şey gayet masum ancak YUBA’nın söylemediği bir şey var, o da hackleme esnasında üniversite veritabanında kayıtlı olan 5.698 kişinin verilerinin de ele geçirilmiş olması. Elbette bu son durum, YUBA’nın belirttiği kadar iyi niyetli olmadığını gösteriyor.

Öte yandan bu bilgisayar korsanı ele geçirilmeden yaşının 17 olduğunu teyit etme imkanımız da bulunmuyor. Eğer YUBA isimli korsan gerçekten yaklaşık 6.000 kişinin bilgilerini ele geçirdiyse, belki de 17 yaşını kanunlardan kurtulabilmek amacıyla uydurmuş olabilir.