Kaçak akaryakıt denetimlerinin sonuçlarını EPDK'ya bildiren Maliye, usulsüzlük tespit edilen dağıtım şirketlerine ceza bekliyor. Ancak kurul 4 aydır, konuyu gündemine almadı. Bunun üzerine bakanlık, 'acil' kodlu yazıyla kurulu uyardı. Yapılan hesaplara göre verilecek cezalar, iki sene önce şirketlere kesilen 1,6 milyar YTL'yi geçiyor.

Akaryakıt dağıtım şirketlerine altı ay önce başlatılan operasyon, Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu (EPDK) tarafından sonuçlandırılmayınca Maliye harekete geçti. Kaçak akaryakıtın tespiti için yapılan 'marker' (kimyasal mühür) denetimlerinin sonuçlarını dört ay önce Enerji Üst Kurulu'na gönderen Maliye, birçok firmada usulsüzlük tespit edilmesine rağmen, adı geçen şirketlere yönelik cezai işlemlerin neden geciktirildiğini sordu. Alınan bilgilere göre, iki hafta önce kurula 'acil' koduyla bir uyarı yazısı gönderen Maliye Bakanlığı, konunun bir an önce gündeme alınmasını ve kanunda belirtilen cezaların tahakkuk ettirilmesini istedi. Sektörde faaliyet gösteren birçok dağıtım şirketine verilecek cezanın, iki yıl önce kesilen 1,6 milyar YTL'nin üzerine çıkabileceği belirtiliyor.

Ceza kesme yetkisinin Üst Kurul'a ait olduğunu hatırlatan Maliye yetkilileri, uyarı yazısı gönderdikleri EPDK ile tekrar bir araya gelebileceklerine dikkat çekiyor. Denetimler sonucunda aldıkları numuneleri TÜBİTAK'ın incelediğini, sonuçların EPDK'ya bildirildiğini vurgulayan yetkililer, "Usulsüzlük yaptığı tespit edilen şirketlere verilecek cezalar dört aydır kurulun gündemine alınmadı." eleştirisinde bulunuyor.

Kaçak akaryakıtın yasal benzin ve motorinden ayırt edilebilme- si amacıyla 1 Ocak 2007'de önemli bir uygulama başlatılmış, akaryakıt ürünlerine 'marker' adı verilen maddenin konulması zorunlu hale getirilmişti. Maliye de, geçen mart ayında dağıtım şirketlerine yönelik olarak 'marker' ve fiilî envanter denetimleri gerçekleştirmişti.

Alınan bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı denetim birimlerine bağlı 750 kişiden oluşan 'akaryakıt denetim timi' sattığı akaryakıtta ulusal marker bulunmayan ve envanterlerinde usulsüzlük tespit edilen şirketlere ilişkin bilgileri geçen mayıs ayında EPDK'ya gönderdi. Enerji Üst Kurulu ise 17 Haziran 2008'de verdiği cevapta ellerine ulaşan sonuçlara ilişkin işlem yapılacağını İdare'ye bildirdi. Ancak aradan geçen 4 aylık sürede konu Kurul gündemine alınmadı, herhangi bir karar çıkmadı. Bu sebeple 'marker'sız ürün bulunduran dağıtım şirketlerine ceza kesilemedi. Konunun Kurul gündemine alınmamasına anlam veremeyen Maliye Bakanlığı, iki hafta önce gönderdiği acil kodlu bir yazıyla işlemlerin derhal başlatılması talebinde bulundu.

Maliye yetkilileri, gönderilen sonuçların ardından kurallara uymayan firmalara dört aydır ceza kesilmesini beklediklerini ve konunun bir an önce karara bağlanması için EPDK ile tekrar bir araya gelebileceklerini açıkladı. Maliye Bakanlığı'nın ceza kesme yetkisi olmadığı için marker ve fiili envanter sonuçlarını Enerji Üst Kurulu'na gönderdiklerini aktaran bir yetkili, "Denetimler sonucunda alınan numuneleri TÜBİTAK inceleyip bize gönderdi. Biz de geçen mayıs ayında EPDK'ya ilettik. Ancak dört aydır cezaların Kurul'un gündemine alınmasını bekliyoruz. Bizim konuya ilişkin ceza kesme yetkimiz yok. Sadece vergi mevzuatı açısından inceleme yapabiliyoruz. Vergi tekniğine uyup uymadığına bakıyoruz. Mevzuata göre cezayı EPDK'nın kesmesi gerekiyor." dedi.

Edinilen bilgilere göre Maliye'nin koordinatörlüğünde martta gerçekleştirilen akaryakıt operasyonunda birçok firmanın usulsüzlük yaptığı belirlendi. Verilecek cezanın EPDK'nın iki yıl önce kestiği 1,6 milyar yeni liranın üzerine çıkabileceği belirtiliyor. İnceleme sonucunda, akaryakıt şirketlerine 4-5 ayrı konuda ceza verilmesi gündemde. Operasyon kapsamında akaryakıt şirketleriyle ilgili olarak, verginin yanı sıra marker oranı, standart dışı akaryakıt ve stoku bulundurma yükümlülüğü ile ilgili dört ayrı konuda inceleme başlatılmıştı. Akaryakıt kaçakçılığının giderek artması üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), konuya el koymuştu. Meclis bünyesinde kurulan Kaçak Akaryakıtı Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapora göre kaçağın yıllık boyutu 8 milyar doları buluyor. Devletin yıllık vergi kaybı ise 2,5 milyar dolar civarında. Satışa sunulan akaryakıtın yaklaşık yüzde 20'si rapora göre kaçak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da konuyla ilgili olarak daha önce "Petrol kaçakçılığının ardında babalar var." ifadelerini kullanmıştı.

Kaçak akaryakıtı önlemek için 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren EPDK tarafından benzin ve motorine ulusal marker (işareTR) eklenmesi uygulaması başladı. Uygulamanın devreye girmesiyle birlikte kayıtlı akaryakıt satışlarında da artış oldu. Enerji Üst Kurulu'nun 2007 yılı faaliyet raporunda marker'la (İşareTR) ilgili ayrıntılı bilgilere yer veriliyor. Kurul verilerine göre geçen yıl toplam 168 bin 792 litre ulusal marker rafineri ve dağıtım şirketlerine teslim edildi. Bu marker'ın 157 bin 357 litresi kullanıldı. Bu yolla toplam 19,3 milyon metreküp akaryakıt işaretlenirken ürün bazında dağılım şöyle (milyon metreküp): Benzin 3,3; motorin 16,0. Ayrıca 25,4 bin metreküp biyodizele de marker eklendi.

Son 10 yılda devletin vergi kaybı yirmi milyar dolar

Türkiye'deki akaryakıt piyasasının toplam büyüklüğü (dağıtıcılar arası ticaret de dahil) 49,6 milyar yeni lirayı buluyor.

Ülke genelinde 14 bin 822 bayi bulunurken dağıtım lisansına sahip firma sayısı 47.

Kaçak akaryakıtın yıllık boyutunun

8 milyar doları aştığı tahmin ediliyor.

Devletin yıllık vergi kaybı ise 2,5 milyar dolar.

Satışa sunulan akaryakıtın yaklaşık yüzde 20'sinin kaçak olduğu düşünülüyor.

Son 10 yılda Türkiye'deki toplam taşıt sayısı yüzde 77 artarken benzin tüketimindeki artış yüzde 9, motorin tüketimindeki artış ise yüzde 33'te kaldı.

Akaryakıt kaçakçılığı için sınır kapıları, limanlar ve açık deniz kullanılıyor.

Gemilerle yapılan kaçakçılık miktarı da yaklaşık 500 bin tonu aşıyor.

TIR ve otobüsler, sınırdan girerken ihtiyaçlarının çok üzerinde yakıtı ülkeye sokuyor.

Kaçak akaryakıttan sağlanan karaparanın bir bölümü terör örgütlerine gidiyor.

Kaçakçılıktan elde edilen parayla özellikle İstanbul, İzmir, Bursa, Mersin ve Antalya gibi illerde arsa ve gayrimenkul alımı yapılıyor.

Vergi yükü akaryakıta oranla daha az olan solvent ve benzol gibi ürünler ithal edilerek, akaryakıta karıştırılıyor. (Zaman)